Cemevlerine yönelik saldırının tek bir kişinin yapacağı bir saldırı olmadığını söyleyen PSAKD Diyarbakır Şube Başkanı Aydın Atlı: ‘Kaos derinleşince Alevilere saldırılar artıyor’
Ankara’da bulunan Ana Fatma Cemevi, Şah-ı Merdan Cemevi, Gökçebel Köy Derneği ve Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı’na yönelik 30 Temmuz’da eş zamanlı saldırı yapıldı. Olaydan saatler sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, saldırı faili olduğu belirtilen A.O.K.’nin yakalandığını açıkladı. Ancak dün birçok kentte açıklama yapan Alevi örgütleri, saldırıların organize olduğu belirterek, arkasındaki güçlerin açığa çıkarılmasını istedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Diyarbakır Şubesi Başkanı Aydın Atlı, Alevi örgütlerine yönelik saldırıların sıradan olmadığını belirterek, tüm sorumluların açığa çıkarılması gerektiğinin altını çizdi.
Kaos derinleşiyor
Bir kişi tarafından Ankara’nın farklı mahallelerinde bulunan 4 cemevine saldırının dikkat çektiğini belirten Atlı, bununla saldırının organize olduğu ihtimalinin güçlendiğine işaret etti. Kaosun derinleştiği dönemlerde Alevilere ve kurumlarına yönelik saldırıların başladığını dile getiren Atlı, “Bu saldırılar ülkedeki ortamla alakalı bir durum. Bunun altında neler çıkacağını zaman gösterecek” ifadelerini kullandı.
Soylu’nun açıklaması manidar
Atlı, daha önce Alevilere ve kurumlarına yönelik saldırılar olduğunu ancak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklama yapması ve iktidara yakın medyanın konuya dair haber servis etmesinin manidar olduğunu dile getirdi. İçişleri Bakanlığı’nın Hacı Bektaş Veli’yi Anma Etkinlikleri ile Muharrem ayına ilişkin 81 valiliğe gönderdiği genelgenin ardından saldırının yaşanmasına dikkat çeken Atlı, “Saldırıda Cem’e hazırlık yapan dedeye sandalye fırlatılıyor ve saldırgan elini kolunu sallayarak gidiyor. Bu da ilginç” dedi.
Sedat Peker’in paylaşımları hatırlatıldı
Devlet bağlantılı suç örgütü yöneticisi Sedat Peker’in, “Cemevlerine ileri dönemlerde saldırılar olacaktır” açıklamalarını hatırlatan Atlı, “En azından bu saldırı bir meczup tarafından yapılmamıştır. Bu bile bizim için önemlidir. Bu saldırı bir kişinin yapacağı bir saldırı değildir. Bunun daha net, tüm taraflarıyla açığa çıkarılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Ali Kenanoğlu: Aleviler tehditlere karşı tedbir almak durumunda
PİRHA haberine göre Aleviler için eşit yurttaşlık kampanyası yürüten Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu da saldırıya tepki gösterdi. Kenanoğlu saldırganın kimliğine dair bilginin bulunmadığını belirterek “Tabi bugüne kadar Alevilere yönelik saldırılarda işlenen yol ve usul işleniyor. Bundan önce 2012 yılından 2021 yılına kadar 37 ayrı yerleşim yerinde yüzlerce Alevi evi işaretlendi, hakaretler yapıldı, duvarlara yazılar yazıldı bütün bunlarla ilgili olarak da daha etkin bir soruşturma sonucu ortaya konmadı” dedi. Kenanoğlu, kimi zaman bunların çocuklar yaptı denildiğini, bunun sebebinin de saldırıları kimlerin yaptığı ve ne tür cezai işlemlere tabi tutulduğu konusunda kamuoyuna bir açıklama yapmamak olduğunu söyledi.
Kenanoğlu, şunları kaydetti: “Biz de milletvekili olarak parlamentoda bunlarla ilgili olarak hem konuşma yaparak kürsüden sorduk hem de yazılı soru önergelerimizle İçişleri Bakanlığı’na sorduk. Fakat onlara da herhangi bir cevap verilmedi. Yani Alevilere yönelik işlenen suçlarla ilgili olarak kamu oyununa detaylı bir bilgilendirme yapılmıyor. Diğer taraftan Armutlu Cemevi örneğinde olduğu gibi birçok yerde de bizzat güvenlik güçleri tarafından cemevlerine yönelik fiziki hakaretlerde bulunuldu hem silahlarla cemevine girme, hem de Armutlu Cemevinde olduğu gibi cemevine işemek suretiyle hakaret de sonuçsuz kaldı.”
Kenanoğlu kendilerinin yaşananları parlamentoda o dönemde konuştuğunu ifade etti. Fakat kimsenin bunları bilmek, görmek, duymak istemediğini belirterek bunların açıklamadan, soruşturma yapılmadan ortalıkta kaldığını söyledi.
‘Cemevi’nde Uğur Kurt canımız polis kurşunu ile katledildi’
“Yine Okmeydanı Cemevi’nde Uğur Kurt canımız polis kurşunu ile katledildi” diyen Kenanoğlu şöyle devam etti: “Katil polis sadece para cezası ile cezalandırıldı ve görevine devam ediyor, hala görevinin başında. Diğer taraftan da o dönemin sorumlu emniyet müdürü Servet Yılmaz şu anda Ankara emniyet Müdürlüğü’nü yapıyor. Dolayısıyla esasında Alevilere yönelik işlenen suçlarda bırakın bir cezayı cezasızlık politikası uygulanıyor ve diğer taraftan da bir ödül şeklinde terfiler de alınabiliyor.”
Kenanoğlu, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmeyen, ibadethane statüsü olmayan yerler, mekanlar olarak tanımladığını ve buradan kaynaklı olarak da Aleviliğin Türkiye’de yasaklı bir inanç durumda olduğunu ifade etti.
Kenanoğlu, “Tabii bunlarla birlikte özellikle iktidar kanadının iktidar sözcülerinin özellikle AKP Genel başkanının Alevi siyasetçilerine yönelik kullandığı dil bütün bu cezasızlık politikaları ile birlikte Alevilere yönelik saldırıları kolaylaştırıyor. En azından bu cemevine saldıranlar, Alevilere saldıranlar Alevi kimliğinden dolayı Alevilere hakaret edenler kendilerine yönelik herhangi bir cezai işlem yapılmayacağını biliyorlar. Burada kaynaklı olarak da çok kolaylıkla cemevlerine yönelik saldırılar düzenliyorlar” şeklinde konuştu.
Konunun takipçisi olacaklarını belirten Kenanoğlu, en azından bu kişinin kim olduğunu, hangi tahriklerle bu şucu işlediğini ve hangi cezaya çarptırılacağını izleyeceğini vurguladı: “Ama diğer taraftan da hem iktidarı hem de Alevi kamyonu uyarmak gerekiyor. Çünkü seçim sürecine girmiş olduğumuz bir son bir yıl içeresinde özellikle ülkede kargaşa çıkartmak isteyenlerin çok kolaylıkla hedef aldıkları topluluk Aleviler olduğunu bilmemiz gerekiyor. Geçmişteki yaşamış olduğumuz pratikler bize bunu çok net göstermiştir. Kimi provokatif söylemler de kimi bahanelerle Alevilere ve Alevilerin yaşam alanlarına saldırılar çok rahatlıkla gerçekleştiriliyor.”
Kenanoğlu, bu konuda toplumun bilinç altında hazırlanmış bir ön yargılar söz konusu olduğunu hatırlattı ve önyargıların iktidarın eliyle de pekiştirildiğini ve beslendiğinin altını çizdi:
“Tam tersine önyargıyı kıracak, bunları yok edecek söylemler yerine bunları pekiştirecek söylemler de gitgide ifade ediliyor. Bunlardan kaynaklı olarak hem Alevi kamuoyu seçimler sürecine doğru giderken uyanık olmalı, dikkatli olmalı. İktidar da bu tutumlarından vazgeçerek Alevilere yönelik özellikle ibadethanelerimize ve Alevi yaşam alanlarına yönelik tehditlere karşı tedbir almak durumundadır. Bunları da buradan uyarmış olalım. Alevi camiasına ve kumlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz ve konunun takipçisi olacağız bunu da buradan belirtmek isterim.”
DİYARBAKIR/ANKARA