Kamuoyunun cezaevlerinde sürdürülen açlık grevi eylemlerine destek olması gerektiğini söyleyen HDP Milletvekili Semra Güzel, devletin yanı sıra uluslararası kurumların da tutukluların taleplerine karşı sessizlik içerisinde olduğunu söyledi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 76’ncı gününde. Aynı taleple HDP Hewler Temsilciliği üyesi Nasır Yağız 64, ülkede ve bölgede bulunan cezaevlerinde 38, Strasburg ve Galler’de İmam Şiş’in eylemi 37 gündür devam ediyor. HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Öcalan üzerindeki tecrit, devam eden açlık grevi eylemleri ve eylemcilerin sağlık durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Destek eylemleri engelleniyor’
Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eyleminin yayılarak devam ettiğini ifade eden Güzel, Öcalan’ın kardeşi ile yaptığı görüşmenin anayasal hakkı olduğunu söyledi. Yapılan görüşmenin tecridin kaldırıldığı anlamına gelmediğini belirten Güzel, açlık grevi eylemlerinin bu görüşme ile sonlandırılmadığını ve aksine büyüdüğünü kaydetti. Açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin karşılanması ve Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması gerektiğinin altını çizen Güzel, “Hükümet, tecride karşı ve açlık grevi eylemlerine destek olmak amacıyla yapılan eylem ve etkinliklere çeşitli saldırılarla engel olmaya çalışıyor. Var olan toplumsal tepkiyi görünmez kılma çabası içindiler” dedi.
‘Hükümet üç maymunu oynamaktan vazgeçmeli’
Güzel, Leyla Güven ve cezaevlerinde uzun süredir açlık grevi eylemini sürdüren tutukluların sağlık durumuna dikkat çekerek, “Açlık grevinin yarattığı tahribat kişiden kişiye değişkenlik gösteriyor. Leyla Güven kritik aşamaya daha hızlı girebilir. Leyla Güven’de kimi bulgular var. Bunlar kritik aşamayı hızlandıran nedenlerdir. Açlık grevinde bulunan diğer arkadaşlarımızın durumu da kritik aşamaya giriyor” şeklinde değerlendirdi. Devletin yanı sıra uluslararası kurumlarında tutukluların taleplerine karşı sessizlik içerisinde olduğunu anımsatan Güzel, şunları söyledi: “CPT hem açlık grevi eylemcilerini hem de İmralı Cezaevi’ne görüp, bir açıklama yapmalı. Ancak sessizlik hali içerisinde, bu tecridin uluslararası bir konsensüsle yapıldığının göstergesidir.” Kamuoyunun cezaevlerinde sürdürülen açlık grevi eylemlerine destek olması gerektiğinin altını çizen Güzel, “Eğer onların bu yükünü alamazsak, cezaevinden ölüm haberleri alabiliriz. Bu hepimize verilen bir cevaptır. Bu hepimizin sorumluluğundadır. Hükümetinde bir an önce üç maymunu oynamaktan vazgeçmelidir. Herkes kendi alanında bu sese ses katmalıdır. Onların sırtındaki bu yükü kaldırabilmeliyiz” çağrısında bulundu.
‘Direnişi sahiplenmek gerekiyor’
Öte yandan, Leyla Güven’e bir destek açıklaması da HDP Mersin Gençlik Meclis Üyeleri’nden geldi. Leyla Güven ile diğer tutukluların açlık grevini sahiplendiklerini belirten HDP Mersin Gençlik Meclis Üyeleri, duyarlılık çağrısında bulundu. Faşizmin kurumsallaştığına dikkat çeken Meclis Üyesi Habibe Ayan, açlık grevinin temel amacının tecrit oluğunu dile getirdi. “Leyla Güven’e ses olmak ve direnişini sahiplenmek gerekiyor” diye belirten Ayhan, Güven’in direniş kıvılcımının tüm cezaevlerine sıçradığını ve tüm halkların bu kıvılcıma destek vermesini istedi. Ayan, “Bu ülkede direnişlerin tarihine bakıldığında görebiliyoruz ki; bu tür direnişler hep büyümüş ve karşılığı olmuştur. Cezaevinde açlık grevi eyleminde direnerek yaşamını yitiren Kemal Pir’in dediği gibi; ‘Bu süreçte susmak sessiz kalmak doğru değildir. Onlar vurdukça slogan ve haykırmak gerekir. Çünkü faşizm sesten ve ışıktan korkar’” diye konuştu.
‘Leyla Güven kazanacak’
Güven ve tutukluların eylemlerinin haklı ve meşru olduğunu ve desteklediklerini ifade eden Meclis Üyesi Ekrem Yüce de, devletin bu talepleri kabul etmesi gerektiğini dile getirdi. Yüce, “Devletin biran önce bir adım atmasını sağlamamız gerekiyor. Bunun için mücadele etmemiz gerekir” dedi. Meclis Üyesi Gökhan Karakaya ise, Öcalan’a uygulanan tecridin tüm halka uygulandığını belirtti. Karakaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Öcalan bu halkın bir iradesidir. Sıradan bir insan değildir. Tecrit bir insanlık suçudur. Bundan dolayı da bizler Leyla Güven’in bu eylemini destekliyor ve onların yanlarında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz. Bizler eninde sonunda kazanacağız. Leyla Güven elinde sonunda kazanacak.”
Kaynak: MA