Meslek örgütleri ve Van Barosu, Van’da 4 gazetecinin tutuklanması ile ‘gerçeklerin baskı altına alınmaya çalışıldığını’ söyledi
Van’da iki yurttaşın helikopterden atılmasını kamuoyuna duyurmalarının ardından 6 Ekim’de gözaltına alınan ve “devlet aleyhine toplumsal olayları haber yaparak” örgüt üyeliği suçu işledikleri öne sürülerek gazetecilerin tutuklanmasına tepkiler sürüyor.
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen, Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi ile Gazeteci Nazan Sala’nın tutuklanmasına, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Üyesi Roza Metina, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ve Van Barosu Başkan Yardımcısı Hamza Çiftçi tepki gösterdi.
‘Gazetecilerin sesini kısamayacaklar’
DFG Eşbaşkanı Serdar Altan, Van’daki tutuklamanın iktidarın gerçeklerden korktuğunun bir göstergesi olduğunu
belirterek, “O yüzden seslerini kesmeye çalışıyor. Bunu yapamayacaklar çünkü gazeteciler direniyor. 90’lardan beri bu baskılar var. Elimizden geleni yapacağız onları yalnız bırakmayacağız” dedi.
“Van’daki arkadaşlarımız önemli bir olayı ortaya çıkardıkları için tutuklandılar” diyen Altan, tutuklu gazeteci sayısının 93’e çıktığını da sözlerine ekledi.
‘Gerçeği baskı altına alıyorlar’
TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral da iktidarın ülkeyi gazeteciler için cehenneme dönüştürdüğünü dile getirerek, Türkiye’de gazetecilerin maruz kaldığı baskıya dikkat çekti: “Her gün bir gazeteci gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Tutuklanmayanlara da soruşturma açılıyor veya baskı yapılıyor. Gerçeği baskı altına alıyorlar ve kamuoyuna ulaşmasının önüne set çekiyorlar, bunu Van’daki vakada çok açık bir şekilde gördük. Çok ciddi bir olay var insanlığa karşı işlenmiş bir suç var. Yetkililer bunu araştırmak yerine bu olayı araştıran, ortaya çıkaran gazetecilerden intikam aldı ve onları tutukladılar.”
’90’lar pratiği bugün de devam ediyor’
MKGP Üyesi Roza Metina ise, yaşanan ölüm, tutuklama ve gözaltılara rağmen, gazetecilerin gerçekleri halka
ulaştırmadaki ısrarının artarak devam ettiğine dikkat çekti. 90’lar pratiğinin bugün de devam ettirildiğini kaydeden Metina, şöyle konuştu: “Yaşanan onca saldırılara karşın 90’larda olduğu gibi şimdi de özgür basın geleneği direniyor ve gerçekleri halka, dünyaya aktarmaya devam ediyor. Gazetecilere saldıranlar hiçbir zaman amaçlarına ulaşamamıştır. Şimdi de ulaşamazlar.”
Tutuklamalar hukuksuz
Çatak’ta insanların helikopterden atılmasını Mezopotamya Ajansı’nın yapmış olduğu haberle öğrenip Van Barosu olarak konuyla ilgili başlatılan soruşturma dosyasına dahil olduklarını belirten Hamza Çiftçi ise,
tutuklanan gazetecilerin yıllardır mesleklerinin gereklerini yerine getirdiklerine Van Barosu olarak tanık olduklarını belirtti.
Çiftçi, yapılan tutuklanmaları basına yönelik “hukuksuz girişim” olarak tanımladı. Çiftçi, “Gazetecilere sorgularında yöneltilen sorulara baktığımızda bunların tamamının yapmış oldukları haberlerle ilgili olduğunu gördük. Telefon dinlemeleri yapılmış, bu dinlemelerde yine sadece habere ilişkin, dava dosyalarına ilişkin yapmış oldukları görüşmeler. Bunun dışında herhangi bir suç eylemi bulunmamaktadır. Örgüt üyeliği suçlaması ile yapılan operasyonu meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Ancak dosyada örgüt üyeliğini gösterecek tek bir delil bulunmadığını açıkça ifade etmek lazım” diye konuştu.
Van Barosu olarak sürecin takipçisiyiz
Halkın haber alma özgürlüğünün savunulması gerektiğine vurgu yapan Çiftçi, tutuklanan gazetecilerin dosyalarına Baro olarak dâhil olup, yakından takip edeceklerini dile getirdi. Çiftçi, “Van Barosu olarak tutuklanan gazeteci arkadaşlarla birlikte bu hukuksuz sürecin içinde başımız dik bir şekilde çıkacağız” diye belirtti.
Kaynak: MA