Telhamut Mülteci Kampı’ndaki kadınların, çalışanlar tarafından fuhuşa zorlanmalarına tepki gösteren kadın örgütleri, bütün sorumluların bir an önce cezalandırılmasını istedi
Urfa Ceylanpınar’da bulunan Telhamut Çadır Kenti’nde kalan mülteci kadınların, kamp çalışanları ve belediye çalışanları tarafından fuhuşa zorlanmalarına dair ortaya çıkan duruma tepkiler devam ediyor. Ses ve görüntü kayıtlarına rağmen başta yetkililer, daha sonra da olayı görmezden gelen medya kurumlarına tepki gösteren kadın örgütleri konunun takipçisi olacaklarını açıkladı.
Yeni Demokrat Kadın (YDK) aktivisti Sevda Erkılıç, benzer olayların daha önce de gündeme geldiğini hatırlatarak, “Birçok mülteci kampında yaşanan ve her gün ‘normalleştirilen, sıradan bir olay’ haline getirilen bir durumdur bu. Türkiye’de kadınların yaşamlarını her geçen gün daha da zorlaştıran AKP iktidarı, çadır kentlerde de taciz, tecavüz ve fuhuşu on binlerce mülteci kadın ve çocuk için adeta ‘kader’ haline getirmiştir” dedi. Yaşanan olayın en vahim tarafının kaymakamlığın bilgisi dahilinde yaşanması olduğunu ifade eden Erkılıç, AKP hükümetinin savaş mağdurlarını korumasız bırakarak güvencesizleştirdiğine dikkat çekti. Başta Telhamut Çadır Kenti olmak üzere, bütün çadır kentlerin kadın örgütleri ve tüm sivil toplum örgütlerine açılması gerektiğini vurgulayan Erkılıç, “Tüm sorumlular cezalandırılmalıdır” diyerek, kadın örgütlerini üstü örtülmek istenen olaya karşı mücadele etmeye çağırdı.
‘Cezalandırılmalılar’
Çadır kentte yaşananların savaşın bir sonucu olduğuna vurgu yapan Kadın Savunması aktivisti Tuğçe Özçelik de, görüntülerle ispatlanmasına rağmen olaya karışan kamp görevlileri hakkında işlem yapılmamış olmasının AKP iktidarının ikiyüzlü göçmen politikasıyla alakalı olduğunu söyledi. Özçelik, “Kamp görevlileri hakkında acilen soruşturma başlatılmasını, olaya karışan ve bu duruma sessiz kalan görevliler hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz. Başta kampta kalan çocuklar olmak üzere yeterli gıdanın verilmesini ve fuhuşa zorlanan kadınların psikolojik destek almalarının sağlanmasını istiyoruz” diyerek taleplerini sıraladı.
‘Takipçisi olalım’
Kadınlar için savaşın yakıcı kısmının aynı zamanda bedenlerinin sömürülmesi anlamı da taşıdığını ifade eden Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi’nden Gülçin Aykul ise, mülteci kamplarında yaşanan insanlık dışı uygulamalara her geçen gün yenilerinin eklendiğini söyledi. Aykul, şu çağrıda bulundu: “Kamplarda insanlık dışı koşullarda kalan mültecilerin yaşamlarını insan onuruna yakışır şekilde sürdürmelerinin sağlanması ve kamplarda yaşanan güvenlik sorunlarının çözülmesine ihtiyaç var” dedi. Aykul, tüm kadınları yaşanan skandala karşı yan yana durarak sürecin takipçisi olmaya çağırdı.
‘İddiaları araştırılsın’
Tevgera Jinên Azad (TJA) Urfa bileşenleri ve Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği, Mezopotamya Ajansı’nın haberiyle ortaya çıkardığı Telhamut Çadır Kenti’ndeki fuhuş zorlamasına tepki gösterdi. Dernek yöneticisi Sevinç Özipek, sistemli bir politika olarak kadının fuhuşa sürüklenmesinin Telhamut Çadır Kenti’nde bir kez daha karşılarına çıktığını ifade ederek, “Henüz resmi kurumlardan hiçbir açıklama yapılmadı. Savaş mağduru kadın ve çocukların bu şekilde fuhuşa sürüklenmesi kabul edilir bir durum değil” dedi. Mülteci sorunlarını çözmek amacıyla uluslararası faaliyetler gösteren Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne de çağrıda bulunan Özipek, Türkiye’ye gelen kadınların geldikleri şehirlerde ve devlet denetiminde olan çadır kentlerde yaşadıkları mağduriyetlere bir çözüm üretilmesini ve çadır kentlerdeki fuhuş iddialarının araştırılmasını istedi.
İSTANBUL