Gündeme dair konuşan Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rusya’dan askeri bir heyetin Türkiye’ye gelmesini beklediklerini söyleyerek, “Mart ayında bir Astana toplantısı daha olabilir” dedi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından basın toplantısı düzenledi.
Gündeme ilişkin konuşan Kalın’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Depremde yaşanan hadiseler hepimizi derinden üzmüştür. İçişleri ve Çevrecilik bakanlıklarımız Malatya’da bizzat sahadaydı. Deprem sonrası çalışmalarda ciddi mesafeler alındı. Yıkım çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Yarların sarılması için atılan adımlar memnuniyet verici. Gidenleri getirmek mümkün değil. Yaşanan felaketler ile gerekli tedbirler alınacak. İlave tedbirler için çalışılacak.
İdlib gündemine ilişkin konuştu
İdlib’de yaşanan hadiseler yine gündemdeydi. Biz Rusya ve İran ile 2 yıldır bir çalışma yürütüyoruz. Türkiye Cenevre’de devam eden sürecin de aktörü olarak çalışmalara devam etmektedir. Bölgede artık yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz. Cumhurbaşkanımız bunları ortaya koydu. Rusya’dan bir askeri heyetin Türkiye’ye gelmesini bekliyoruz. Yeni dönemde askerlerimizin korunması için ne gerekiyorsa yapılacaktır. Sivil ve askerin güvenliği için ne gerekiyorsa yapılacak. Rejim defalarca anlaşmayı ihlal etti. Her hatanın sonuçları ağır olacaktır. Askeri gözlem noktalarımız yerinde kalacak. Rejimin niyeti savaştır. İnsanları katletmek ya da yerlerinden etmektir. Biz Türkiye olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz. Uluslararası topluma da önemli sorumluluklar düşüyor. Sivillerin korunması, göç dalgasının önlenmesi gibi konularda sadece Türkiye’nin sorumluluğu gibi ifade etmek doğru değildir. Konu sadece bizimle ilgili değil. Almanya’nın oradaki yerleşim ile ilgili bir katkısı oldu. Bunun diğer ülkelere de örnek olması gerekiyor. Mart ayında bir Astana toplantısı daha olabilir.
‘Libya ateşkesi için adım atıldı’
Libya konusunda bir ateşkes sağlanması için bir takım adımlar atıldı.
Kızılay bizim güçlü bir kurumumuz
Kızılay bizim güçlü bir kurumumuzdur, onu yıpratmaya yönelik siyasi bir polemiğin başlatılması üzücüdür. Yarın herkesin Kızılay’a ihtiyacı olabilir.”