Tarihsel ve kültürel açıdan birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kars, kadim kentler arasındaki yerini korumaya devam ediyor. Milattan Önce (M.Ö) 900’lü yıllarda Med’ler, 550’li yıllarda Persler, 180’li yıllarda Araks Krallığı, 439’da Sasaniler, 657’de Bizanslılar, 693’te Araplar, 1045’te tekrar Bizanslılar ve 1053’te ise Selçuklular olmak üzere birçok uygarlığın hüküm sürdüğü kentte günümüzde “Azeri”, “Türkmen”, “Kürt”, “Terekeme” ve “Yerli” olmak üzere beş etnik topluluk bir arada yaşıyor. Gürcistan-Ermenistan sınırında yer alan kentin adının Gürcü dilinde “kapı kenti” anlamındaki “Karis Kalaki”den geldiği belirtiliyor. Kentte Çıldır Gölü kıyıları, Soğuksu, Kars Kalesi, Havariler Kilisesi, Evliya Cami, Paşa Sarayı, Ardahan Kalesi, Ani, Şeytan Kalesi, tarihi ve doğal güzellikleri ile turistlerin ilgisini çekse de henüz değeri yeterince fark edilmiş değil.
Kars ayrıca, diğer birçok yerde olduğu gibi ekonomik krizin yarattığı işsizlik sorunundan dolayı son yıllarda dış illere çok fazla göç vermiş. Tüm bu sorunlara rağmen, farklıkların renklilik olarak tanımlandığı Kars’ta, kadınlara “Nasıl bir kentte yaşamak istiyorsunuz?” diye sorduk.
‘Kadına iş imkanı çok sınırlı’
Kars’ın Digor ilçesinde doğan ve Kürt olduğunu dile getiren Nuriye Ekmen, Kars’ı “Feodalitenin hakim olduğu bir kent” olarak tanımlıyor. Ekonomik krizin kenti de önemli oranda etkilediğini belirten Ekmen, şöyle devam ediyor: “Sanayi anlamında bir fabrika yok. İş olanakları çok sınırlı. İş olduğunda genelde erkekler çalışır. Kadınlar için iş imkanı oldukça sınırlı. Ülkenin her yerinde olduğu gibi Kars’ta da kadına yönelik şiddet oldukça fazla. Bunların temel nedenlerinden biri de kadın ekonomik olarak kendini erkeğe bağımlı hissetmesi. Kadın şiddete karşı durup ailesinin evine taşınsa orada da ailenin baskısı ve şiddetiyle karşı karşıya kalıyor. Bence kadının tüm sorunları ekonomik özgürlükle bağlantılı.”
‘Tek hastane var’
Kentte sosyal anlamda kadınların gidebileceği alanların sınırlı olduğuna da dikkat çeken Ekmen, “Bir çay içmek için bile kadın kafelere gitmek zorunda kalıyor. Sinema salonu yok. Hiçbir sanatsal aktivite yok. Sağlık anlamında bir tane devlet hastanesi var. Renkli bir film dahi çekilmesi için Erzurum’a gidilmek zorunda. Kadın hastalıkları konusunda ise uzman sıkıntısı yaşıyoruz” diye belirtiyor.
Yerel seçimlerde Kars Belediyesi’nde eşbaşkanlık sistemini “heyecan verici” olarak özetleyen Ekmen, “Kars, çok kimlikli bir kent, dolayısıyla geliştirilen her proje bu dokuyu göz önünde bulundurarak oluşturulmalı. Sosyal, sanatsal, kültürel, ekonomik, siyasal açıdan hepsinin hassasiyetleri ve hepsine hitap eden olanaklar sağlanmalıdır” diyor.
‘Çalışabildiğim bir kent’
Kars’ta uzun yıllardır esnaflık yapan Yeter Akbaba, ise önce Türk olduğunu belirtiyor. Devamında bir kadın arkadaşıyla birlikte ev yemekleri yapıp sattıklarını söyleyen Akbaba, bir esnaf olarak nasıl bir kent istediğini ise şu şekilde anlatıyor. “Bir esnaf olarak kente dair istediğim tek şey temizlik. Çünkü yetkililer şehrimizi temiz tutmadı. Oysa hiçbir kentte olmadığı kadar kentimizde tarihi, doğal güzellikler var. Bunlar değerlendirilebilir. Benim istediğim kent kadınların zor koşullarda çalışmak zorunda olmadığı bir kenttir. Tabii ekonomik olarak kendi ayaklarımızın üzerinde durmak çok önemli. Ama bizim mesleğimiz insanla uğraşmak, insanı memnun etmek.. Ben çalışmak, insanla uğraşmak zorunda olduğum bir kent isterdim.”
Kadının yönetmesi
Kendisini “amatör yazar” olarak tanımlayan ve soyadını vermek istemeyen Aliye, Kars’ta doğduğunu, 9 yaşında ailesiyle İstanbul’a göç ettiğini, 11 yıl aradan sonra tekrar kente döndüğünü belirtiyor. Terekeme olduğunu söyleyen Aliye ise yaşamak istediği kenti şu şekilde ifade ediyor: “Kars güzel bir kent aslında, kadına değer veriliyor, ama ev içinde. Evin dışında kadın erkeğin arkasından yürümek zorunda. Sonuçta çok eşlilik yok. Bu önemli bir detay benim için. Kadın güçlü olmalı, yalnız yaşamalı, sosyal aktiviteleri olmalı, kitap okumalı, yalnız Kars’ta değil dışına çıkmalı. Kars, yaşlılar için bir huzurevi gibidir. Çok güzel bir kenttir. Kars Belediyesi’ni bir kadının yönetiyor olması tabii ki önemli. Çok olumlu karşılıyorum.”
Hikmet Tunç-Zeynep Turgut/ Kars-Jinnews