KHK ile kapatılmasının üzerinden 4 yıl geçen VAKAD’ın kurucularından Zozan Özgökçe, bu süre zarfında kadınların yaşadıkları sorunların arttığını ve gerekli yardımları alamadıklarını belirtti
Van ve çevre illerde şiddet gören ve mağdur edilen kadınlara yıllarca destek sunan Van Kadın Derneği’nin (VAKAD) Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 4 yıl önce kapanmıştı. Derneğin kapatılmasına karşı Meclis’te kurulan Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonu’na yapılan başvuru reddedilirken, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvuru ise halen sonuçlanmadı. Derneğin kimi üyeleri, bu süre zarfında bireysel olarak şiddet gören ve mağdur edilen kadınlara destek sunmaya çalıştı. Derneğin kurucularından Zozan Özgökçe de söz konusu çalışmayı yürüten kadınlardan birisi.
Derneğin kapatılmasına karşı başlatılan hukuki süreç içerisinde de yer alan Özgökçe kentte kadınların yaşadıkları sorunlara ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan Özlem Yayan’a değerlendirdi.
Kurumsal kimlik olmadan verilen destek yetersiz
KHK’ler ile kadın derneklerinin kapatılması sonrası kentte kadına yönelik şiddetin arttığına dikkati çeken Özgökçe, kurumsal kimlik olmadan verdikleri desteğin yetersizliğine değindi. VAKAD için 4 yıl önce başlattıkları hukuksal mücadelenin devam ettiğini belirten Özgökçe, bu süre boyunca derneğin üyelerinin hedef haline getirildiği ve sürekli yargı kıskacına alındığını ifade etti. 4 yıllık süre zarfında kadın mücadelesinden asla vazgeçmediklerini ve kadınlara yardımcı olmaya çalıştıklarını aktaran Özgökçe, kendilerine ulaşan kadınlarla teker teker ilgilendiklerini kaydetti.
Özgökçe, “Kurumsal kimlikle kadınlarla ilgilenmek ve destek zemini oluşturmak çok farklıydı. Örneğin geçen gün mülteci bir kadın bana başvurdu. Bir erkek tarafından ciddi bir şekilde şiddete maruz kalmış. Evli olan erkek, kadının pasaportunu almış, şiddet uygulamış ve tehdit ediyor. Bu kadın dernek kapatılmadan önce geldiğinde, psikososyal destekten tutun da hukuksal desteğe ve kalacak yerine kadar destek oluyorduk. Şimdi çok zorlanıyoruz” diye konuştu.
Her şeyden haberimiz oluyordu
Dernek kapatılmadan önce bölgede ve kentte yaşanan her kadın cinayetinden haberdar olduklarını dile getiren Özgökçe, öldürülen kadınların aileleriyle dayanıştıklarını ve davaları takip ettiklerini söyledi. Özgökçe, şu an bunları yapma imkanlarının ortadan kalktığına belirterek, kurumsal kimlikleri olmadığı için çalışmalarını yapamadıklarını, bunun kadınlar için çok kötü olduğunu ifade etti.
Dernek kapatıldıktan sonra karakollara başvuran kadınların yaşadıkları sorunların arttığını söyleyen Özgökçe, “Önceleri dayanışma merkezi ya da sığınma evine gelen kadınların yaşadıklarını dinleyip, kurumlar hakkında bilgi alıyorduk. Hangi kurum kadınlar için ne yapıyor ya da hangi kurum kadınlara nasıl yaklaşıyor? Bunları öğrenip ona göre bir yol çiziyorduk” diyerek sivil toplum ve kadın örgütlerinin Van’da olmamasının büyük bir sorun olduğunu kaydetti.
Birçok şeyi değiştirmiştik
Özgökçe, daha önce kadınların hangi şartlarda karakollarda ifadelerinin alındığını ve ifade odalarının durumu benzeri konuları takip edebildiklerini, ancak derneğin kapatılmasıyla birlikte bunun da ortadan kalktığına değindi. Özgökçe, “Kadınlar bu dönemde karakola gittiğinde uzun saatler bekletiliyor ve vazgeçirilmeye çalışılıyor. İstismara maruz kalan kişinin bir kez ve bir yerde ifade vermesi gerekiyor ve uzmanların bu ifadeyi alması gerekiyor. Ancak şuan karakola giden bir kadına ‘niye geldin’ diye soruluyor” dedi.
VAKAD varken bunlara müdahale ettiklerini ve birçok şeyi değiştirdiklerini belirten Özgökçe, şimdi herşeyin eskisi gibi olduğunu kadınkların yardım alamadıklarını söyledi.
Tüm bu sorunlar karşısında kadınların daha çok örgütlenmesi ve dayanışma halinde olması gerektiğine vurgu yapan Özgökçe, şöyle devam etti: “Her kadının kendine inanması, kendini ezdirmemesi ve haklarını fark etmesi gerekiyor. Bir apartmanda 3 kadının kendi arasında örgütlü olması çok önemli bir durum. Örgütlenirsek kadına yönelik şiddeti de çözebiliriz.”
VAN