8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde açılan ve 3 aya yakın bir süredir test yayını yapan kadın televizyonu Jin Tv, normal yayınına başladı.
Dün sabah itibariyle ormal yayınına başlayan Jin Tv, 3 aya yakın bir süredir test yayını yapıyordu. Newa Kadın Vakfı tarafından Fransa’nın başkenti Paris’te katledilen Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilişinin yıldönümü olan 9 Ocak’ta kurulan Jin Tv, “Kadının sesi, yaşamın yüzü” sloganıyla yayın hayatına başladı.
İlham veren kadınlar
Kuruluş aşamasında bir açıklama yapan Newa Kadın Vakfı, şu ifadeleri kullanmıştı: “Böylesi bir çalışmanın esin kaynağı olan, ilham veren, güç katan ve kadınların direniş tarihinde sembolleşen birçok isim sıralamak mümkündür. Onlar her daim bizleri bir adım ileriye taşıyan eşsiz güzellikteki yaşam tanrıçalarıdır. Yüzlerce kadının emeği ile yürüttüğümüz bu çalışmayı başta kadınların varlık mücadelesine ömür adamış bütün kadınlara ve ayrıca Paris’te 2013 yılında katledilen Sara, Rojbîn ve Ronahîlerin anısına armağan etmek istiyoruz. Bizi bu konuda cesur kılan bedel vermiş tüm kadınlara şükranlarımızı sunuyoruz.”
‘Hayat varsa biz de varız’
Jin Tv’nin kuruluş çalışmaları sırasında, “Nasıl bir televizyon?” sorusuna ise Vakıf şöyle bir yanıt vermişti: “Öncelikle toplumsal kodlamalara savaş açacak bir kadın televizyonu olacağını belirtmek isteriz. Cinsiyetçilikten beslenen ana akım medyaya karşı duracak, kadın değerlerini görünür kılacaktır. Kadın dünyasının aynası olma iddiasındadır. Üçüncü sayfalarda şiddet merkezli haberlere sıkıştırılmış, TV’lerde ‘haberi süsleme’ nesnesine dönüştürülmüş kadını hayatın kaynağı olarak yeniden var kılacaktır. Kadınlar sanatı, kadınlar sporu, kadınlar siyaseti, kadınlar bilimi, kadınlar doğayı, kadınlar sağlığı yorumlayacak ve ‘hayat varsa biz de varız’ mottosu ile sesini duyuracaktır.”
Şiddete karşı özsavunma
Oldukça kapsayıcı bir çizgiye sahip olan Jin Tv’nin yayın politikası ve içeriği şu şekilde sıralanıyor: “Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddete karşı duracak, şiddet uygulayanı teşhir edecek, kadınları bu konuda öz savunmasını almaya çağıracak. Yaşamın her alanında kadın emeğini görünür kılma iddiasında olacak ve başta kadın-erkek ilişkileri olmak üzere bu ilişki ile bağlantılı olarak, toplum yaşamını temelden etkileyen kadın-çocuk, erkek-çocuk ilişkisini ele alacak. Aile içi iş paylaşımdan, demokratik aile kriterlerine kadar toplumun temel taşlarını sorgulayacak.”
Beden politikası olacak
“Jin Tv, kadınlara bedenini nesneleştiren politikaları da eleştirel bir gözle ele alarak bu konuda net bir duruş sergileyecek. Kadın bedenini kıskaca almış olan tabuları yıkacak, kadınları reklam malzemesine dönüştüren, metalaştıran ana akım erkek medyasına karşı kadınları yaşamın öznesi olarak ekranlara taşıyacak. Kadınların yaşadığı cenderenin bir kader olmadığını anlatacak, yaşadığı sorunlara çözümler arayacak ve bu konuda kadınları cesaretlendirmeyi amaçlayacaktır.”
Çok yönlü yayın çizgisi
Çok dilli, çok kültürlü, çok yönlü bir yayın çizgisi ile faaliyet sürdürecek, akıl ve duygunun yaratıcılığını birleştirecek. Farklılıkları yok sayan ana akım medyaya karşı çoğulculuğu esas alacak. Kadınların görünmeyen, hiçleştirilen, yok sayılan emeğini görünür kılacak ve evde, tarlada, ofiste, sokakta her dalda çalışan kadının yanında duracak.”
HABER MERKEZİ