Sessizliğimizi kırdık, sabrımızı tükettik. Acılarımıza ağıt yakmaktan bıktık. Belirsiz sözlerden ve beklemekten bıktık. Eyleme, onura, sevince susadık. Artık yalnızca sabretmek ve varlığımızı sürdürmekle yetinmek istemiyoruz
*Çeviri: Fatmagül Berktay
Bizler, yeni bir binyılın eşiğindeki kadın insan varlıklarıyız. Bizler, türümüzün çoğunluğunu oluşturuyoruz; buna karşın hep gölgelerde yaşadık. Bizler, görünmeyenleriz; okuryazar olmayanlarız, emekçileriz, göçmenleriz, yoksullarız.
Ve diyoruz ki artık böyle olmayacağız!
Bizler, açlık çeken kadınlarız – pirincin, sığınacak bir evin, özgürlüğün, birbirimizin, kendimizin açlığını çeken kadınlarız.
Bizler, susuzluk çeken kadınlarız – temiz suyun ve kahkahanın, okuryazarlığın, aşkın susuzluğunu çeken kadınlar…
Bizler, her toplumda her zamanda varolduk. Katliamlar yaşadık, ama varolmaya devam ettik. İsyan ettik, başkaldırdık ve isyanımızın izlerini bıraktık.
Bizler sürekliliğiz; geleceği geçmişle, mantığı duyguyla dokuyoruz.
Bizler aklı başında kadınlarız ve EVET diye haykırıyoruz!
Bizler, kemikleri kırılmış; sesleri, akılları, yürekleri kırılmış kadınlarız – ama gene de HAYIR diye fısıldamaya devam ediyoruz.
…