Yargı paketinin cinsel suçlulara erken serbest kalma yolunu açmasına tepki gösteren kadın örgütleri: Gazeteciler, öğrenciler hala cezaevindeyken cinsel suçların indirim kapsamına alınmasını kabul etmiyoruz
Birçok ülkede koronavirüs salgınından dolayı cezaevlerin ilişkin düzenlemeler yapılırken, hükümet infaz indirimi taslağını oluşturduğunu açıkladı. Oluşturulan taslak için uyuşturucu ve cinsel suçlarla mükerrer (kesinleşmiş cezası varken ikinci kez suç işleyenler) işlenen suçlar infaz indirimi kapsamına alınırken, siyasi tutuklular kapsam dışı bırakıldı. Düzenleme, cinsel suçlarla uyuşturucu ticareti suçlarını işlemiş kişilerin mahkûmiyet sürelerini tamamlamaksızın erken serbest kalma yoluna işaret ediyor.
‘Paket ayrımcı’
İnfaz düzenlemesine tepki gösteren Ankara Kadın Platformu’ndan Latife Kahya, Üçüncü Yargı Paketi’nin ayrımcı olduğunu belirterek, “Kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçların affına yöneliktir. Biz AKP’nin kadına ve çocuklara karşı işlenen suçlara nasıl baktığını çok iyi biliyoruz. Kadınlar olarak şimdiye kadar tacizcileri, tecavüzcüleri, kadın katillerini mahkeme salonlarında nasıl aklamaya çalıştığını yaşayarak gördük” dedi. Kahya, yasa tasarısının ilk gündeme geldiğinde de kadına ve çocuklara karşı işlenen suçların kapsam dışı kalacağı iddialarını hatırlatarak, “Ama bugün bir kez daha görüyoruz ki koronavirüs salgınını ‘Allah’ın lütfu’ olarak görüp, kadın katillerini, tacizcileri, tecavüzcüleri serbest bırakılmak isteniyor. Fakat biz kadınlar buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Çok sayıda siyasetçi kadının düşünce suçundan birçok kadının da öz savunmadan dolayı halen cezaevinde tutulduğuna değinen Kahya, “Bu kadınları serbest bırakmayıp kadın katillerini, tacizcileri, tecavüzcüleri serbest bırakmalarına karşı biz kadınlar olarak her türlü mücadele yöntemini deneyeceğiz. Kayyım kararlarını, tacizcileri, tecavüzcüleri, kadın katillerini aklayan infaz düzenlemelerini kadınlar olarak tanımayacağız. Sokaklara çıkamasak da her türlü eylem ve etkinlikle sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Kadınlar dayanışmasını sürdürecek” diye belirtti.
‘Gazeteciler, öğrenciler, siyasi tutsaklar hala cezaevinde’
Mor Sarmaşık Kadın Örgütü’nden Şeyda Yazıcı, infaz düzenlemesine ilişkin şunları söyledi: “AKP iktidarı kriz anlarını kendi fırsatına dönüştürmeyi bir hükümet politikası haline getirmiştir. Gündemine koronavirüsü ve salgınla etkili mücadele planını koymak yerine, fırsatçılığı koymaktadır. Öz savunmada bulunan kadınlar, gazeteciler, öğrenciler, siyasi tutsaklar hala cezaevinde tutulurken cinsel suçların infaz indirimi kapsamına alınmasını biz kadınlar kabul etmiyoruz.”
Koronavirüs gündemi içerisinde düzenlemenin hızla getirilerek yasallaştırılmasını reddettiklerini söyleyen Yazıcı, “AKP iktidarının hiçbir döneminde erkek şiddeti ve cinsel saldırılara karşı önleyici, koruyucu politikası olmamıştır. İstismar ve şiddet artarak devam etmektedir. İktidarın politikaları erkekleri cesaretlendirmekte, şiddetin, istismarın sürekli olmasına vesile olmaktadır. Türkiye’de iktidarın kendisi zaten erkek şiddetinin bir kaynağıdır. Zaten bu paketin açıklanmasına kadarki süreçte de suçtan zarar gören kadınlar suçlu kadar korunmuyordu. Cezalar alt sınırdan ve indirimlerle uygulanıyordu. İstismarı önlemek yerine feminist mücadeleyi engellemek, erkek iktidarlarını sağlamlaştırmak için uyguladıkları bilinçli politikalardır” şeklinde konuştu.
‘Kadınları güçlendiren tedbirler alınması gerekiyor’
Yazıcı, “Şiddet ve istismara karşı koronavirüsü sebebiyle sokakları kullanamayacak olmamız, şiddet, cinsel istismara karşı mücadeleye ara vereceğimiz anlamına gelmiyor. Fiziksel, duygusal, ekonomik şiddet, cinsel istismar hala var ve devam ediyor. Bu yasa ve bundan sonraki süreçte karşımıza çıkacak problemlere karşı söz üreteceğiz, kadın dayanışmasını evlerden yükseltmeye devam edeceğiz. Paket, yasalarla istismarcıları aklamak ve korumak yerine, kadınları güçlendiren tedbirler alınması gerekiyor” dedi.
‘Halk sağlığıyla açıklanabilecek bir yanı yok’
Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği’nden Berfu Şeker ise AKP’nin 2016 yılının Kasım ayında da Meclis’e sunduğu bir önergeyle benzer bir affı getirmeye çalıştıklarını anımsatarak, “Görülen o ki, çocuklara yönelik cinsel istismar suçunun affedilmesine yönelik çabalarını koronavirüs salgınını bahane ederek, genişletmek ve tüm cinsel saldırı suçlarını kapsayacak bir hale getirmeye çabalamaktalar. Siyasi mahkûmları hala içerde tutmaya devam ederken, cinsel saldırı suçlarından hüküm giyenlerin kalıcı bir yasa değişikliğiyle cezasızlığa sevk edilmelerinin halk sağlığıyla açıklanabilecek bir yanı yok” ifadelerini kullandı.