Diyarbakır’da kadına yönelik çeşitli çalışmalar yürüten Şiddetle Mücadele Ağı, 25 Kasım kapsamında bir çalıştay yaptı. Çalıştaya yönelik bilgi veren Ezgi Sıla Demir, ‘Zorlayıcı süreçlere karşı daha fazla eylem düzenlememiz gerekiyor’ dedi
Diyarbakır genelinde çalışma yürüten kurum ve meslek odalarıyla birlikte kadına yönelik şiddetle mücadele etmek amacıyla kurulan Şiddetle Mücadele Ağı’nın çalışmaları sürüyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında bir dizi eylem ve etkinlik düzenleyen Mücadele Ağı, 23 Kasım günü birçok kurumdan kadının katılımıyla “Kadınlar Şiddetsiz Bir Yaşamı Konuşuyor” çalıştayı da gerçekleştirdi. Şiddetle Mücadele Ağı İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilcisi sosyolog Ezgi Sıla Demir, çalıştaya ilişkin Jinnews’e değerlendirmelerde bulundu. Kadın kimliği ile çalışma Şiddetle Mücadele Ağı kapsamında ayda bir toplantılar gerçekleştirdiklerini anlatan Ezgi Sıla Demir, toplantılar kapsamında Diyarbakır’daki kadın gündemlerini konuşarak ne yapabileceklerini tartıştıklarını ifade etti. Demir “25 Kasım dolayısıyla gerçekleştirdiğimiz çalıştay bizim Şiddetle Mücadele Ağı olarak gerçekleştirdiğimiz ilk etkinliğimiz. Daha önce de kurumların çalışmaları oluyordu ancak ağın 25 Kasım’a özgün kurumsal temsiliyetlerden ziyade kadın kimliğiyle bir çalışma yürütmüş olduk. Biz pankartlarımızda dahi kurum amblemleri kullanmadık. 25 Kasım, 8 Mart gibi günler kadın örgütleri için farkındalık yaratma noktasında önemli günler. Bizler de bu kapsamda neler yapabileceğimizi düşünürken çalıştay fikri açığa çıktı” diye belirtti.
‘Şiddet türlerini ele aldık’
Kurum temsilcileriyle bir grup oluşturduklarını kaydeden Ezgi Sıla Demir, çalıştayın yürütücülüğünü de bu grubun üstlendiğini belirtti. “Günün anlam ve önemi için şiddeti tartışmak önemliydi” diyen Demir, “Kadınların katılması noktasında kısmi olarak başarılı olduk. Şengal Katliamı anlatıldı. IŞİD’in istismar ettiği kadınlardan, yaşadıkları sıkıntılardan konuşuldu ve sayısal veriler paylaşıldı. İkinci oturumda şiddet türlerini ve mücadele yöntemlerini konuştuk. Tarihsel süreç içerisindeki kadın dayanışmaları, mücadeleleri anlatıldı. Amazon kadınlardan, Hintli kadınların örgütlenmesine kadar örnekler aktarıldı ve tartışıldı. Son olarak mücadele yöntemlerini tartıştık. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın içeriği konuşularak yeni yasa tasarısı değerlendirildi” şeklinde aktarımlarda bulundu.
Kadın iradesine saldırı
Çalıştayın oldukça besleyici olduğuna kaydeden Ezgi Sıla Demir, “Uzun zamandır kadınlar birbirine bu kadar temas etmemişti ve bunun önemi açığa çıktı. Sonuç bildirgesi yayınlayacağız ama bunun öncesinde tekrar bir araya gelerek tartışma yürütecek ve yeni bir mücadele yöntemi açığa çıkaracağız. Son süreçte yaşanılanlara baktığımızda kayyumlar atandı, siyasetçilere, avukatlara, gazetecilere dönük tutuklamalar oldu, yeni bir seçim yaşandı, ardından yeniden tutuklama ve kayyum süreci gerçekleşti. Kadın temsiliyetine yönelik saldırılar vardı. Yaşadığımız şehirde kadın cinayetleri gerçekleşti. Kimisi avukattı, kimisi ev emekçisiydi. Tüm bu süreçler bizler açısından zorlayıcı oldu, ancak bir şekilde mücadele etmemiz gerekiyordu. Biz de Şiddetle Mücadele Ağı altında buluşarak daha fazla eylem ve etkinlik düzenlememiz gerektiği sonucuna vardık. Çalıştayın bizim açımızdan en önemli çıktısı buydu” ifadelerini kullandı.
‘Büyük moralle çalışacağız’
Şiddetle Mücadele Ağı olarak kuruluşlarından bu yana çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Demir, “Bundan sonraki süreçte ‘Çalışmalarımız nasıl geçti?’ üzerinden bir tartışma geliştirmeyi düşünüyoruz. Diyarbakır’da son zamanda 4 kadın cinayeti yaşandı. Bu süreçlerin etkin katılımı sağlanıyor. Takipleri yapılıyor. Başvurular geldikçe birbirimizle paylaşıp çözüm bulmaya çalışıyoruz. Bundan sonra da çalışmalarımızı daha büyük bir moralle sürdüreceğiz” dedi.
DİYARBAKIR