Zenubya Kadın Topluluğu üyesi Jiyan Derik, DAİŞ’in kraliçe Zenubya’nın savaşçı mirasını yok etmeye çalıştığını belirterek ‘Rojava’daki kadınlar, Zenubya’nın hayalini gerçekleştiriyor. Zenubya’nın ruhunun kaybolmasına izin vermeyeceğiz’ dedi
Kuzey ve Doğu Suriye’de devrim 12’nci yılını geride bırakırken, kadınlar eşbaşkanlıktan özsavunmaya, diplomasiden meclise, ekonomiden yargıya, sağlıktan eğitime ve kültür sanata kadar yaşamın her alanında örgütlenerek, yeni bir yaşam modelini mümkün kıldı. Yönetimlerdeki irade gücünü önemli ölçüde açığa çıkaran örgütlülükten biri de Zenubya Kadın Topluluğu oldu.
Savaşçı kraliçe Zenubya
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Reqa, Tebqa, Minbic ve Dêrazor kentlerinde örgütlenen Topluluk, 6 Haziran 2021 tarihinde Reqa’da 150 kadının katılımıyla gerçekleştirilen kongreyle kuruldu. Topluluk adını ise DAİŞ’in yok etmek istediği Palmira Antik kentinde kurulu olan Palmira İmparatorluğu’nun Kraliçesi Zenubya’dan aldı. Zenubya, kendisinden önce yaşayan Mısır Kraliçesi Kleopatra ve Asur Kraliçesi Şammuramat (Semiramis) gibi Orta Doğu’da tarihe geçen kadınlardan 267-234 yılları arasında imparatorluğa kraliçelik yapan bir kadın. Roma İmparatorluğu’nun yayılmacılığını durduran ve tarih kitaplarında “Savaşçı Kraliçe” olarak anılan Zenubya, tarihte birçok imparatorluk ve devletin kendi egemenliği altına almak istediği, 21. yüzyılda ise DAİŞ’in talan ve yıkımıyla karşı karşıya olan Palmira’yı bir “kadın kenti” olarak direniş tarihine yazdırdı. Kadın düşmanı DAİŞ’e karşı verilen savaşta Doğu ve Kuzey Suriye’deki kadınlarına ilham oldu, birçok YPJ’li kadın Zenubya’nın adını aldı.
DAİŞ’in izlerini siliyorlar
DAİŞ’in Reqa, Tebqa, Minbic ve Dêrazor’daki izlerini yok etmek için her alanda örgütlenen kadınlar, eril baskıya karşı mücadele veriyor. Yürüttükleri çalışma ve kampanyalarla kadın sorunlarına dikkat çeken Topluluk, erken yaşta evlilik, kadına yönelik şiddet, katletme, boşanma, nafaka, miras, çocukların velayeti gibi önemli toplumsal sorunlara çözüm geliştiriyor. Demokratik ulus bilincinin gelişmesi yönünde birçok eğitim devresi gerçekleştiren Topluluk’ta, Arap, Kürt, Çerkes, Türkmen, Ermeni, Süryani gibi farklı etnik köken ve inançtan kadınlar yer alıyor. Topluluk, Reqa, dört kentte meclis ve 11 komite oluşturarak mücadeleyi örgütlüyor, tüm kadınların sesi oluyor.
Zenubya Kadın Topluluğu Meclisi üyesi Jiyan Derik ile çalışmalarını ve yaratılan etkiye dair Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Semra Turan’a konuştu.
‘DAİŞ Zenubya’nın mirasını silmek istedi’
Zenubya’nın tarihteki yeri ve bölgedeki etkisine değinen Derik, DAİŞ saldırıları sırasında özelikle Zenubya’nın kadınlara bıraktığı mücadele mirasının yok edilmek istendiğini söyledi. Derik, “Kraliçe Zenubya’yı tanımak için yürüttüğü siyasete bakmak lazım. Tarihte Zenubya ismi neden bu kadar etkili? Çünkü çok akıllı ve baş eğmez bir kadındı. Hem siyasi hem askeri olarak önemli bir isimdi. İki ordusu vardı. Bunlardan biri siyasi, biri askeriydi. Kimsenin boyunduruğu altına girmeyen bir kadındı. Bölgede gerçekleştirdiği savunma çok önemliydi. Zenubya hem kadınları hem gençleri hem toplumu savundu. O nedenle Zenubya tarihte bir çok kadına ilham olmuş bir isim” diye belirtti.
‘Ruhunun kaybolmasına izin vermeyeceğiz’
Zenubya’yı mücadelelerinde yaşatmak için Topluluğa ismini verdiklerini belirten Derik, “Torunları da O’nun tecrübesiyle savaştı ve toplumu savundu, siyasette büyük bir rol aldı. Torunları olarak bu mirası canlı kılmaya çalışıyoruz. Zenubya’nın ruhunun kaybolmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
‘Kadınlara nefes oluyoruz’
Kuzey ve Doğu Suriye’de Zenubya’nın tüm kadınlar için bir sembol olduğunu vurgulayan Derik, “Rojava’daki kadınlar, Zenubya’nın hayalini gerçekleştiriyor. Arap, Kürt, Çerkes, Süryani, Türkmen tüm kadınlar kendisini YPJ’nin içinde buldu. O nedenle DAİŞ ve çeteleri ilk önce kadınlara ve mirasına saldırdı. Rakka ve Minbiç gibi bir yerde Halifelik ilan etti. Zenubya Kadın Topluluğu da kendini bu zihniyete karşı ilan etti. Kadınlar katliamlara karşı bu meclisle tüm kadınlara ve topluma nefes oluyor” diye belirtti.
‘Kadınlar topluma öncülük ediyor’
Çalışma ve mücadeleleriyle toplumun sorunlarına çözüm olduklarını belirten Derik, kadınların toplumun her alanında bilinçlenerek, öncülük etmesi için eğitimler verildiğini söyledi.
Derik, devamında şunları belirtti: “Rojava’da önce kadınların evi, sonrasında meclisleri kuruldu. Şuan da her şehirde kadın koordinasyonu ve komiteler var. Kadınlar kendisini her alanda geliştiriyor. Kadın kendini ne kadar tanırsa o kadar özgürleşir. Devrim öncesi kadınlar kendini anlatamıyor, sorunlarını dile getiremiyordu. Ancak şu an meydanlara çıkıp konuşuyor, kendini eğitiyor, topluma öncülük ediyor. Bakur, Başûr Kurdistan, Avrupa ve Amerika’dan gelen kadınlar DAİŞ’e karşı savaşırken, Zenubya’nın kentinde şehit düştü. O nedenle biz de dünyanın neresinde kadınlara yönelik bir saldırı olursa karşısında olacağız.”
HABER MERKEZİ