Depremlerde dayanışmanın gücünü gösterdiler, savaşlara karşı barışı savundular. Tecritten şiddete, yoksulluktan ekolojik yıkıma kadar her sorunla mücadele eden kadınlar, ‘Çözüm jin jiyan azadî’ dedi
Sağcı iktidarların güçlendiği, savaşların alevlendiği, depremlerin ve salgın hastalıkların damga vurduğu bir yılı geride bırakıyoruz. Yoksulluğun açlığa döndüğü, sağlık ve barınma krizinin ise had safhaya ulaştığı 2023 yılı, kesintisiz mücadelenin de yılıydı aynı zamanda. Çetrefilli, zorlu ve sorunların çeşitlendiği bu yıl, kadınların hem çok boyutlu saldırılarla boğuştuğu hem de bu saldırılara karşı stratejik çözüm yolları ürettiği, örgütlü mücadeleyi biraz daha genişlettiği bir yıl oldu. Yılın önemli aşamalarına şöyle bir geriye dönüp baktığımızda da kadınların nasıl zorlu bir virajı döndüğünü hep birlikte hatırlayabiliriz…
Devlet değil dayanışma
Kurdistan ve Türkiye’de yıl adeta 6 Şubat’ta merkez üssü Maraş olan depremlerle başladı. 11 kentte büyük yıkım yaratan bu depremlerle, hayat da saatler de durdu. İktidarın ve devletin 3 gün hiç müdahale etmediği depremler, enkaz altından gelen çığlıklarla hala kulaklarımızda. Kadınların ilk andan itibaren deprem bölgelerine akın etmesi, devletin kaderlerine terk ettiği kadın ve çocukların yanında yer alması ise devletin değil kadın dayanışmasının yaşattığını bir kez daha göstermiş oldu. Özellikle depremzedeler için evlerinde her gün yüzlerce ekmek pişiren Kürt kadınların çabası ise unutulmazlar arasına girdi.
Tekçi ve cinsiyetçi ittifak
Depremlerin yarattığı yıkımın gölgesinde girilen 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri’nde, AKP iktidarı MHP ortaklığında Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’la kadın düşmanlığı üzerinden ittifak kurdu. Tek dertleri kadınların kazanılmış haklarını gasp etmek olan bu itifak boşanmayı zorlaştıran, nafaka hakkını sınırlandıran ve şiddete karşı önleyici tedbirler içeren 6284 sayılı yasanın değiştirilmesini istiyor. Kadınların eve hapsolması, şiddete susması, kaderine razı olması hedefleniyor.
Savaşta kadın bedeni
Türkiye’nin yıllardır Rojava ile Kuzey Doğu ve Suriye’ye yönelik saldırıları devam ederken, Rusya-Ukrayna savaşı bu yıl da hız kesmedi. Yılın ikinci yarısında şiddetlenen İsrail-Filistin savaşıyla da Ortadoğu ve çevresi ateş topuna döndü. Bu savaşlarda yine kadın bedeni hedef alındı, çocukların hayatı hiçe sayıldı. Rojava’da saldırıları güçlü direnişleriyle karşılayan Kürt kadınlar ise bir kez daha dünya kadınlarına rol model oldu.
Şiddette ve istismarda birinci
- Türkiye, OECD ülkeleri arasında kadınların en fazla şiddete uğradığı ülke olarak birinci sırada.
- Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporuna göre, Türkiye Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde 124. sırada.
- Birleşmiş Milletler Raporu’na göre, erken yaşta evliliklerde Türkiye 202 ülke arasında 87. sırada, Avrupa’da ise 1. sırada.
Aydınlığa çıkış ‘Jin jiyan azadî’
Bu karanlık tabloya karşı örgütlü ve ortak mücadeleyi bir adım daha ileri taşıyan Kürt kadın hareketi ile Türkiye kadın hareketleri, patriarka ve erkek-devlet zihniyetinin yarattığı savaş, katliam, cinsel saldırı, intihar, yoksulluk, ekolojik yıkım ve hak gasplarına karşı güçlü bir direnişle karşılık verdi. 2023’te de Kürt kadınlarından dünyaya yayılan “Jin jiyan azadî” felsefesi, karanlıktan aydınlığa çıkışın çözümü olduğunu ortaya koydu.
Bu tablo çerçevesinde öne çıkan başlıklarıyla kadınların 2023’ünü derledik…
Mor çadırlarla yaşam yeniden filizlendi
6 Şubat’taki depremlerde yakınlarını ve evlerini kaybeden kadın ve çocukların imdadına Türkiye ve Kurdistan’dan kadınlar yetişti. Kadınlar başlattıkları kampanyalarla onlarca kez Mor Tır’larla deprem kentlerinde ihtiyaç malzemelerini taşıdı. Devletin çadırlarda da şiddet ve yoksullukla baş başa bıraktığı depremzedeler, kadınların kurduğu Mor çadırlarda, dayanışmayla ayağa kalktı.
8 Mart: Öfkeliyiz, isyandayız…
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, İstiklal Caddesi’nde Feminist Gece Yürüyüşü bu yıl da engellendi. Buna rağmen dağılmayan binlerce kadın, “hükümet istifa” sloganlarıyla Cihangir’de yürüdü. “Hayatlarımız değil patriyarka yıkılsın diye feminist isyandayız” başlığıyla yapılan açıklamada, mücadele mesaj verildi.
Amed’de ise yaşanan deprem nedeniyle kadınlar yürüyüş yapmak istedi. Çok sayıda kadın kurumunun yer aldığı Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde bir araya gelen kadınlar, yıkılan bir apartman enkazına yürüdü. Yürüyüşleri engellenen kadınlar “Yaşamı yeniden kuracağız”, “Öfkeliyiz isyandayız” yazılı dövizlerle, polis barikatı önünde depremde yaşamını yitirenler anısına mum yaktı.
Türkiye çocuk istismarı ülkesi oldu
Türkiye çocukların cinsel istismarında dünya üçüncülüğünü bu yıl da sürdürdü. Devlet kurumları cinsel istismar verilerini gizlese de gerçeğin üzerini örtemiyor. Çünkü devlet yurtlarından cemaat yurtlarına, aile içinden okullara kadar cinsel istismar haberleri yağıyor gündeme. Depremlerde ailelerini kaybeden çocukları tarikatlara teslim eden iktidar, Hiranur Vakfı’nda 6 yaşındaki çocuğa istismarı “münferit olay” diyerek savunmuştu. Çocuk “evliliğini” destekleyen iktidar, bu yıl da katliam ve tecavüz faillerine “af” niteliğinde ceza infaz yasası çıkardı.
İran ve Rojhilat’ta isyan sürüyor
Rejimin ahlak polislerinin 2022’de Jina Eminî’yi katledilmesiyle İran ve Rojilat da başlayan “Jin jiyan azadî” isyanı, bu yıl da devam etti. İsyanı her türlü zulme ve katliama rağmen durduramayan rejim genç, yaşlı, kadın demeden onlarca kişiyi idam etti. İran İnsan Hakları (IHRNGO) Örgütü’nün raporuna göre; İran rejimi 1 Ocak ve 30 Haziran 2023 tarihleri arasında 6’sı kadın en az 354 kişiyi idam etti. Bu rakamların isyan öncesi döneme göre 2 kat arttığı açıklandı. Bu tabloya rağmen “Jin jiyan azadî”yi çözüm olarak gören kadınlar, yeni bir hayat için geri adım atmıyor.
TJA’dan özgürlük kampanyası
Tevgera Jinen Azad (TJA), “Jin, jiyan, azadî ile özgürlüğe doğru” şiarıyla eylül ayında yeni kampanya başlattı. 8 Mart 2024 Dünya Kadınlar Günü’ne kadar sürecek olan kampanyada, başta PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, Kurdistan’da özel savaş politikaları, savaş, doğa talanı, cezaevlerindeki ihlaller ve kadın katliamları gibi birçok sorun ele alınıyor. Kadınları bilinçlendirecek atölye ve eğitim çalışmalarının yanı sıra örgütlenme ve mücadele yöntemleri de kampanyanın ana gündemi olarak öne çıkıyor.
Yerel yönetimlere eşbaşkanlık
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, ağustos ayında Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Konferansı gerçekleştirdi. “Jin Jiyan Azadî ile Özgür Yerel Yönetimlere” şiarıyla yapılan konferans, katledilen Hevrin Xelef, Yusra Derwêş ve Kader Ortakaya şahsında mücadele eden kadınlara adandı.
Gasp edilen iradeleriyle birlikte belediyelerini kayyımlardan geri alacaklarını vurgulayan kadınlar, eşbaşkanlık sistemine vurgu yaparak şöyle dedi: “Belediye binalarına sığmayacak bir yerel yönetim anlayışıyla demokratik ekolojik kadın özgürlükçü paradigmamızı hayata geçireceğiz. Özgür yaşamı inşa edeceğiz.”
Bütçeden kadın yerine aile çıktı
Her yıl olduğu gibi 2023 bütçesi de kadınlardan yana olmadı. Nüfusun yarısı olan kadınların vergileriyle oluşturulan bütçede kadınlar yok sayıldı. “Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeden” uzak bir tutumla kadın yine sadece “aile” içinde tanımlandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçe teklifi 149 milyar 868 milyon TL oldu. Bu bütçe içinde “kadının güçlenmesi” için de sadece 2 milyar 86 milyon TL ayrılması öngörüldü. Bu miktar ise kadın başına sadece 25 TL anlamına geliyor.
Uzaktan ve esnek çalışma dayatıldı
DİSK-AR’ın “İşsizlik ve İstihdamın Görünümü” 2023 raporuna göre, kadınlarda geniş tanımlı işsizlik yüzde 29.4 olarak açıklandı. AKP iktidarının kadınları aile içine hapseden cinsiyetçi uygulamaları bu yıl da devam etti. Yılın ikinci yarısında Aile Bakanlığı, kadınların esnek ve uzaktan çalışma modeli üzerinde çalıştıklarını duyurdu. Kadınları dışarıdan tecrit eden, eşitsizliği derinleştiren, ucuz işgücü olarak güvencesiz şekilde çalıştırılmalarının önünü daha da açacak olan bu model büyük tepkilere yol açtı.
Üniformalı şiddete özsavunma
Kurdistan’da özel savaş politikalarıyla uygulanan kadın ve çocuklara yönelik suçlar 2023’te de hız kesmedi. İktidarın ve devletin uzman çavuş, polis ve korucular eliyle yaygınlaştırdığı cinsel saldırılarla, 11 yaşındaki Esra Y. de tıpkı İpek Er gibi ölüme sürüklendi. Bu saldırıları gerçekleştiren üniformalı, üniformasız birçok fail ceza almadı. Yılın ikinci yarısında Wan’da 6 uzman çavuşun iki kadını taciz etmesi ise bardağı taşıran saldırılardan biri oldu. Özsavunmasını kullanan halk, uzman çavuşları darp etti. Bir mekana sığınmak zorunda kalan uzman çavuşları polisler zırhlı araçlarla kaçırmak zorunda kaldı.
25 Kasım’da kadınlar yasak dinlemedi
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde, ülkenin dört bir yanında kadınlar talepleriyle alanlara çıktı. Bu yıl da polis ablukasını ve yasakları tanımayan kadınlar, İstanbul’da erkek-devlet şiddetine, yoksulluğa, eşitsizliğe ve savaşa karşı eşit, özgür ve barış içinde bir yaşam istediklerini haykırdı.
Kurdistan’ın birçok kentinde de kadınlar yasakları ve polis ablukasını tanımayarak tecride, özel savaş politikalarına ve kadın katliamlarına karşı alanlara çıktı. Amed’de Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde bir araya gelen kadınlar, sloganlarla Rojava Parkı’na yürüdü. Yürüyüşte, “Jin, jiyan, azadî”, “Bijî berxwedana zindanan”, “Erkek devlet hesap verecek” sloganları atıldı.
11 ayda 348 kadın öldürüldü
Jinnews’in basına yansıyan haberlerden derlediği verilere göre; 2023’ün ilk 11 ayında en az 348 kadın katledildi, 190 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Kırıma dönüşen katliamlar, iktidarın faillere “af” niteliği taşıyan ceza infaz düzenlemeleri ve cezasızlık politikalarıyla 2023’te de tırmanmaya devam etti. Sokaklarda, adliyelerde “Erkek vuruyor, devlet koruyor’, ‘Erkek adalet değil, gerçek adalet’, ‘Kimsenin namusu olmayacağız” diyerek seslerini yükselten kadınlar, ortak ve örgütlü mücadeleyle katliamları durduracaklarını ilan etti.
KADIN SERVİSİ