Kadınlar Birlikte Güçlü hazırladıkları video ile Kuzey ve Doğu Suriye saldırılarına değinerek, AKP’nin savaştan medet umduğuna vurgu yapıp, ses çıkarma çağrısı yaptı
Kadınlar Birlikte Güçlü, çok sayıda kadının yer aldığı bir video ile savaş politikalarına karşı “Savaşa Hayır” çağrısında bulundu. YouTube’de yayınlanan görüntüdeki 14 kadın, Kadınlar Birlikte Güçlü’nün “Savaşa hayır” şiarı ile hazırlanan metnini okudu.
Metinde devam eden savaş saldırılarıyla birlikte son olarak Türkiye’nin Rojava ve Kobanê’ye dönük sürdürdüğü saldırılar ve devletin yürüttüğü politikalara değinilerek, savaş siyasetinin Kürt halkının iradesini ezmeye dönük olduğuna vurgu yapıldı. Metinde, tüm halklara bu savaş suçuna karşı sessiz kalmama ve ortak olmama çağrısı yapıldı.
‘Halklar kendi emelleri için kurban ediliyor’
“Rusya, Amerika, NATO, hava sahaları, AKP, seçimler derken insan hayatları, halkların varoluşları birilerinin bir coğrafyayı kendi emelleri doğrultusunda şekillendirme emellerine kurban edilmeye çalışılıyor” denilen metinde, “Bu yeni değil. Hedefteki insanlar, halklar Suriye’de 10 yıldır, bölge genelinde onlarca yıldır yürütülen savaş nedeniyle buradan oraya göçmek zorunda bırakılmış olanlar. Bin yıllık topraklarının, evlerinin, Afrin’in işgaliyle gittikleri civar köylerde bu sefer de F-16 bombardımanıyla karşılaşanlar. Bir işgal ile öteki arasında yaşam kurmak için yılmadan mücadele verenler, cihatçı çetelere rağmen eşit ve özgür bir hayat için direnenler, en çok da kadınlar” denildi.
‘Bombaların üstüne çocukların isimlerini yazdılar’
“Henüz İstanbul’un orta yerinde gerçekleşen bombalamanın esas faillerinin kim olduğu açığa çıkarılmadan, havada MHP Güçlükonak İlçe Başkanı’nın ismi, ÖSO bağlantıları, uyuşturucu ticareti, İçişleri Bakanı’nın ilişkilerine dair bilgiler dolaşırken, bu bombalama hızlıca başka bir kıyımın gerekçesi haline getirildi” denilen metin şu şekilde devam etti: “Türkiye’den kalkan F-16’ların köyler ve kent merkezleri ayırmadan yaptığı bombardıman sonucunda yarısından fazlası sivil en az 31 kişinin öldürüldüğü, bir hastanenin yıkıldığı gelen bilgiler arasında. İstiklal Caddesi’yle, İstanbul’la, Taksim’le hiçbir bağlantısı bulunmayan bu 31 kişiyi öldüren, hastaneyi yıkan bombaların üzerinde İstiklal Caddesi’nde başka bir bombanın katlettiği iki çocuğun ismi yazıyordu. Çocukların ölümüne engel olmak şöyle dursun, öldükten sonra bile istismar edebilen bir siyasetle karşı karşıyayız” denildi.
‘Düşman siyaseti uygulanıyor’
“Karkamış’ın karşısında neresi var, Karkamış’ın karşısındaki Cerablus’ta kim var, iktidarın beslediği hangi gruplar var, öğrenmeye tenezzül etmiyor. Biliyorsa da unutmayı seçiyor. Öte yandan, tüm bu oyunu kuranları , bir gün önce aynı sınırı aşıp hastane bombalamasına ‘terör’ demeyi düşünen dahi hemen ‘hain’ ilan ediliyor. Çünkü duymamıza izin verilen tek ses, düşman siyasetinin, sürekli savaş siyasetinin sesi” diyen kadınlar,
‘Ses çıkarmak zorundayız’
“Kürt halkının iradesini ezmeye dönük bu savaş siyasetinin ölüm saçtığını, hepimizin hayatlarına gölge düşürdüğünü, bizi yoksullaştırdığını, tehdit ettiğini, güvensizleştirdiğini, geleceksizleştirdiğini bildiğimiz halde bu oyuna razı olmaya ve bu oyunun çaresizce parçası olmaya, bu düzeni sürdürmeye mecbur muyuz peki gerçekten? Değiliz! Susmak zorunda değiliz. Tam tersine, hem kendi geleceğimiz için hem de sözde ‘bizim adımıza’ sınır ötesinde hayatların parçalanmasını, Kürt halkına düşmanlığın bir yönetim biçimi haline getirilmesini kabul etmediğimiz için ses çıkarmak zorundayız” dedi.
‘Bu oyun iktidarın yararına’
“Basına, sokakta ve sosyal medyada ses çıkarmaya yönelik baskıların artması, Kürt halkına yapılan bu zulüm, kadınların kazanımlarına her gün yeni bir müdahalenin eklenmesi savaşın sesini yükseltiyor” diyen kadınlar metinlerinde, “Savaşın yükselttiği şiddetin bedelini en ağır ödeyecek olan kadınlar başta olmak üzere tüm topluma sesleniyoruz: Yarın çok geç olabilir. IŞİD’in Ezidi halkına yönelik soykırım girişimiyle hatırladığımız Şengal ve yenilgiye uğratıldığı Kobane başta olmak üzere bu tür yapılanmalara karşı verilen mücadeleyi sekteye uğratan, IŞİD zihniyetini destekleyen bu saldırı hiçbirimizin yararına değil, yalnızca kendi konumu için her oyunu oynamaya hazır olan iktidarın yararına” dedi.
‘Barış içinde yaşam hakkımız var’
“Rojava’ya atılan bombalar Türkiye’deki bizlerin ‘güvenliği’ için değil, iktidarın geleceği için” diyen kadınlar, “Bu yalanların karşısında sessizleşmeyelim. Muhalefetin sinip, iktidarın yanında saf tutmasına bir kez daha seyirci kalmayalım. Her gün daha büyük bir umutsuzluğa uyanmayalım. Hep birlikte söylememiz, yükseltmemiz gereken ses çok basit: Bizim de barış içinde yaşama hakkımız var. İnsan hayatlarını bir seçim ve iktidar hesabı haline getiren #savaşahayır” dedi.
İSTANBUL