Rojava Film Komünü yönetmenlerinden Safinaz Evdikê, “Berbû” isimli uzun metraj filmiyle Türkiye’nin Serêkaniye saldırılarını halkın gözünden verecek. Film kadının direnişine de odaklanıyor
Rojava Film Komünü (Komîna Fîlm a Rojava) yeni projelerini seyirciyle buluşturmaya hazırlanıyor. 14 Temmuz 2015’te Cizîrê bölgesinin Dirbêsiyê kentinde kurulan film komünü, 2016 yılında Efrîn’de, 2018’de Kobanê ve Qamişlo’da şubelerini açtı. Bugüne kadar birçok çalışmaya imza atan ve çok sayıda öğrenci yetiştiren komünün son çalışması ise Türkiye’nin 9 Ekim 2019’da bölgeye dönük başlattığı saldırıları sinemaya aktarmak oldu. Yönetmen koltuğuna Safînaz Evdikê’nin oturduğu ve komünün de 3. uzun metraj filmi olacak olan “Berbû”nun çekimlerine başlandı.
Film komününde yer alan yönetmen Safînaz Evdikê, Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların direniş ve anılarını filmleriyle yansıtıyor. Yönetmen filmlerinde bir yandan savaş, göç, talanı işlerken bir yandan da buna karşı da kadınların direnişini bütünlüklü ele alıyor. Yönetmenin ilk filmi kadın ve çocukların yaşamını konu alan “Mal-Ev” oldu. Bu filmi oldukça dikkat çekti.
Çekimlere tekrar başlandı
Safînaz Evdikê şimdilerde “Berbû” filminin çekimleri için ekibiyle birlikte yoğun bir çalışma içinde. Yönetmen bu filmde Serêkaniyê’deki savaşı ve halkın göç etmesini seyirciyle buluşturacak. 7 aylık senaryo çalışmasının ardından Dêrîk’te çekimlere başlanırken, saldırıların devam etmesi ve koronavirüs salgınından dolayı çekimlere ara verilmek zorunda kalındı. Fakat Ağustos ayında filmin çekimlerine tekrar başlandı. Yönetmen ve Rojava Film Komünü üyesi Safînaz Safînaz “Berbû” filmini ve çalışmalarını değerlendirdi.
‘Gerçekleri duyuruyoruz’
Safînaz Evdikê, “Berbû” filminin çekilme amacını şu sözlerle dile getirdi: “Serêkaniyê halkının yaşamlarını ve savaş zamanında öne çıkanları toplumun gözünden veriyoruz. Bu hikayeleri bütün dünyaya ulaştırmayı istiyoruz. Burada yaşanan savaşı, barbarca saldırıları ve buna karşı ortaya konulan kahramanca direnişi toplumla paylaşacağız. Film ailelerin hikayelerine odaklanıyor. Yine filmde insanın toprakla olan bağı daha ön planda. Bu film topraklarına geri dönmek isteyen halkın hayallerini, çocukların sokaklardaki oyunları ve şehrin güzelliğini anlatıyor. Bir yandan işgale karşı direniş, bir yandan da huzurlu bir yaşama geri dönüş var. Bu filmle her bireyin dikkatini çekmek istiyoruz.”
Daha çok kadını anlatıyor
Filmde kadının rol ve misyonuna da dikkat çeken Evdikê, Rojava Devrimi’ndeki kadının öncülüğüne işaret etti. “Bu öncülüğü kendi filmimde de ön plana çıkarmaya çalıştım” diyen Evdikê, “Filmde ele aldığım hikayeler yine kadını ifade ediyor. Kadınlar tüm alanlarda gözle görülür bir emek ortaya koydu. Bu yüzden filmde en büyük pay kadınlar için ayrıldı. Savaşta savunmayı yapan, aileyi koruyan, göçle yüz yüze kalan yine kadın oldu. Bunların tamamı filmde işleniyor” ifadelerini kullandı.
Sona gelindi
Film çekimlerine de değinen Safînaz Evdikê, çekimlerde sona gelindiği bilgisini verdi. Safînaz Evdikê, filmde göç edilme sahnelerinin kaldığını söyleyerek, bu bölümlerin Dêrik’te çekileceğini belirtti. Safînaz Evdikê, “Dêrik’in yapısı Serêkaniyê’ye benziyor. Dêrik’te de birçok köy zarar görmüş. Film çekimlerinde aslında gerçekliği de işlemiş olacağız. İki ayda filmi bitirmiş olacağız. Çekimlerde çok zorluk yaşadık. Ama imkanlarımız el verdikçe çözmeye çalışıyoruz. Daha sonra filmin montaj ve ses ayarlamalarıyla son şekli vereceğiz. İyi bir film ortaya çıkarmak için çabalıyoruz. Umut ediyoruz ki herkes filmi izler” dedi.
‘Festivallere katıldık’
Değerlendirmesinin devamında Kürt sineması ve sunumunun öneminden söz eden Safînaz Evrikê, “Artık Kürt yönetmenlerin filmleri uluslararası birçok festivalde izleyiciyle buluşuyor. Bu bizler için büyük bir adım ve gelişme. Çünkü Kürt toplum gerçekliği ortaya çıkıyor. Kürt sineması dünya sineması içerisinde kendine özel bir yer ayırmış durumda. Şimdiye kadar iki Kürt yönetmen yapıtlarıyla uluslararası festivallerde yerini almış durumda” şeklinde konuştu. Safînaz Evdikê son olarak da “Rojava Kürdistan’ı nasıl bir direniş alanı olarak tanındıysa, bizler de toplumun gerçekliğini ve kahramanlığını anlattığımız filmlerimizi tüm dünyayla paylaşmak istiyoruz” dedi.