HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Koronavirüs salgını nedeniyle hükümetin ‘evde kal’ çağrılarının yanında evde kalan kadınların şiddete maruz kalmaması için hükümetin adım atması gerektiğini vurguladı
Halkların Demokratik Partisi(HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, gündemdeki güncel gelişmelere ilişkin HDP Batman İl Binası’nda basın toplantısı düzenledi. Başaran, koronavirüs salgınına, mülteciler konusu, 8 HDP’li belediyeye atılan kayyumlara ve İnfaz tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Konuşmasına , tüm dünyanın salgın tehlikesi ile karşı karşıya kalmak zorunda kaldığını ifade eden Başaran, Türkiye’de salgının görülmesi ile birlikte iktidarın çeşitli önlemler aldığını ve önlemlerin ise sadece toplumun belirli bir kesimi için alındığına dikkat çekti.
‘Kadınlara yönelik şiddet artacak’
Başaran, iktidarın sürekli olarak evde kalın çağrılar yaptığını, bunun da kadınlar için risk oluşturan telkinler olduğuna vurgu yaptı. Evde kal çağrılarını bir yandan desteklediklerini belirten Başaran, “Kadınların ev içi şiddetine maruz kalabileceği, riskin çok büyük olduğunu düşünerek iktidarın önlemler alması gerekiyor. Eldeki verilere göre Wuhan’da evlerde alma zorunluluğu olduktan sonra kadına şiddetin yüzde 90 arttığını gördük. Dünyada aynı şekilde kadına yönelik şiddetin arttığı yönünde veriler ile karşı karşıya kaldık” dedi. Kadınların güvencesiz çalışmalarından kaynaklı salgın ile birlikte ücretsiz izin, işten ayrılma veya işten çıkarıldığını belirten Başaran, ekonomik bağımsızlıları ellerinden alınan kadınlara yönelik şiddetin arttığına değindi.
Kadına şiddet önlemleri
HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu’nun yaptığı araştırmaya işaret eden Başaran, “Milletvekilimiz mini bir araştırma yaptı. Şiddete uğrayan kadınların başvuru merkezlerini araştırdı. Kadın sığınma evlerinden 183 şiddet hattına kadar yaptıkları aramalarda sığınma evlerine, sadece yüksek can güvenliği olan kadınların alındığını öğrendik. Öte yandan başvuru kriterlerinin şeffaf olmaması ve başvuruyu alanların uzman olmamalarından dolayı kadınların büyük zorluklar çektiğini araştırma sonunda gördük” dedi. Kadınların şiddete maruz kalmaması için hükümetin adım atması gerektiğine dikkat çeken Başaran, “Kadınlar işlerinin dışında ev işini de yüklenmek zorunda kaldıkları için kamu spotları hazırlanmalıdır. Kamu spotları ile ev işinin erkeklerin de yapacağı belirtilmeli ve şiddetin artmaması için adım atmalıdır” diyerek çağrıda bulundu.
‘Kayyımlar kadın belediyeciliğine bir saldırıdır’
Belediyelere kayyum atanmasını değerlendiren Başaran, “Salgını Allah’ın bir lütfu olarak gören iktidar belediyelere kayyum atadı. Kadınlar olarak bu yaklaşımı kabul etmediğimizi her yerde belirttik ve bununla da mücadeleyi sürdüreceğiz. Kayyımlar kadın belediyeciliğine bir saldırıdır. Daha önceki uygulamalarından şahit olduk. Kayyumlar ilk geldiklerinde önce kadın çalışmalarını askıya almaktadır. Kayyum siyasetine, kadın ve Kürt düşmanlığına her alanda biz kadınlar mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Mülteci kadınlar
Mülteci kadınların büyük risk altında olduğunu ifade eden Başaran, mülteci kadınların yaşadıkları ekonomik sorunlar ve salgına karşı koruma konusunda hükümeti önlem almaya çağırdı.
‘Hasta tutuklular derhal serbest bırakılmalı’
İnfaz tartışmalarına dikkat çeken Başaran, cinsel istismar ve kadına şiddet uygulayanların yararlanacağı düzenlemenin sorunlu olduğu söyledi. Düzenlemeden kadın cinayetleri ve cinsel istismar faillerinin yararlandırılmasını eleştiren Başaran, “Cezaevlerinde sadece düşüncelerini açıkladıkları için binlerce kadın bulunuyor. Diğerleri serbest bırakılırken, düzenleme dışında kadınlar bırakılmak isteniyor. Figen Yüksekdağ’dan Gülten Kışanak’a kadar bütün arkadaşlarımızın serbest bırakılması gerekiyor. Cezaevlerinde bir felaket yaşanmadan kapılar açılmalıdır. Başta hasta tutuklular, 65 yaş üstü bireyler ve çocukları ile cezaevinde bulunanlar, derhal serbest bırakılmalıdır.” diye vurguladı.
BATMAN