Evin Kadın Kooperatifi tarafından düzenlenen ‘Kadın ve Ekonomi’ çalıştayı ikinci gününde, toplumsal cinsiyet mücadelesi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği tartışmalarının ardından sona erdi
Wan’da Evin Kadın Kooperatifi’nin düzenlediği ‘Kadın ve Ekonomi’ çalıştayının ikinci gününde, toplumsal cinsiyet mücadelesi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği konulu tartışmalar yapıldı.
Çalıştay, Evin Kooperatifi Üyesi Yıldız Çetin’in moderatörlüğünde gerçekleştirilirken, “Kadınların Karar Alma Süreçlerine Katılımı”, “Toplumsal Cinsiyet Mücadelesi” ve “Toplumsal Cinsiyet Eşitsizlikleri” konuları İsmail Beşikçi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Gülten Madenli ve Akademisyen-yazar Ecehan Balta tarafından konuşuldu.
‘Toplumsal cinsiyetçiliğe karşı kooperatifler önemli bir rol oynar’
İsmail Beşikçi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Gülten Madenli, kadınların karar alma süreçlerine katılımı ve toplumsal cinsiyet mücadelesini mitolojiyle örneklendirerek anlattı.
Madenli, 1918’de Kürt kadınlarının Kurdistan Teali Cemiyetini kurduklarını ve Kurdistan davasına destek olduklarını belirterek, “Toplumsal cinsiyetçilik kodlarının aşılması için önce eril zihniyetten kurtulmak gerekir. Cinsiyetçilikte en çok kız çocukları engellerle karşılaşır. Kadınların toplumda rol almaları engellenir, siyasete atılmalarına farklı bakılır. İktidar çocukların anası olarak tanımlar kadını. Kadın mücadelesi demokrasiden ayrı düşünülemez. Kadınların zor günlerinde kurtuluşunda kooperatifler önemli bir rol oynar. Kooperatifler, kadınların iş hayatına girmesini sağlar. Kadınlar çalışınca kendine güvenir, ekonomik bağımsızlık toplumsal düzeyde istismara karşı bile kadınların direncini artırır. Toplumsal cinsiyet normlarına karşı bile güçlü durur ve büyük bir rol oynar” diye konuştu.
‘Kadına yönelik şiddet, kadın istihdamına engel oluyor’
İkinci oturumda Akademisyen-Yazar Ecehan Balta, toplumsal cinsiyet eşitliği ve eşitsizliğine değindi. 146 ülkede toplumsal cinsiyet eşitsizliği sıralamasında Türkiye’nin son sıralarda olduğuna dikkat çeken Balta, “Kadınların Türkiye ekonomisine katılımı en temel eşitsizlik olarak tanımlanır. Kadının Türkiye’de istihdama katılması önünde çok temel engeller var. Kadının bakım emeğine artık toplumsal yeniden üretim emeği demeye başladık. Bu o kadar büyük bir alan ki aslında bütün toplumu ayakta tutan işleri kadınlar yapmasına rağmen her şeyden mahrum kalan da kadın oluyor. Şiddet, kadınların istihdama katılmasının önünde en temel engeldir. Şiddet, taciz ve tecavüz olaylarına karşı böyle bir korkuyla iş hayatına giremiyorlar. İşe girişimlerdeki engeller temel olarak bunlar, ama toplumun dayattığı algılar da var. Bazı mesleklerin kadın mesleği olarak görülmesi, bazılarının ise erkek mesleği olarak görülmesi de temel sorunlardır” dedi.
‘Kadın kooperatifleri kadınların nefes alanıdır’
Belediyelerin bu noktada kadınlara katkısının olması gerektiğini vurgulayan Balta, çocuklar için kreş alanlarının çoğaltılmasının kadınların istihdam alanına girmesinin önünü açacağını söyleyerek, “Kadına yönelik şiddetin az olduğu iş yerleri ve kadına yönelik şiddeti meşru kılan devlet aklı olmasaydı, kadınlar daha çok çalışma hayatında yer alırdı. Yerel eşitlik eylem planı belediyelere düşen en büyük görevdir. Cinsiyet eşitsizliği planı kurarak bir çalışma yapılmalı. Yerel eşitsizliği halka sorarak değerlendirmek zorundayız. Belediyelerin bu noktada yapabileceği çok şey var. Kadın çalışması için dört temel fonksiyon hedefliyoruz. Belediyelerin projelerinde bunlar yer alıyor. Bu projeler bu kodlara karşı ciddi bir savunma olacaktır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı çeşitli çalışmalar yapabilirler. Kadın kooperatifleri ise kadınların nefes aldığı alanlardır. Bu alanlar genişletilmeli ve bütün kadınların bu alana katılması yönünde çalışmalar yapılması gerekiyor” diye konuştu.
İki günlük çalıştay, sonuç bildirgesinin okunmasının ardından sona erdi.
Kaynak: JINNEWS