Koronavirüs salgını sürecinde kadınlar kürtaj hakkına erişemedi, gebe kadınlar tetkiklerini yaptıramadı.SES Ankara Şube Eşbaşkanı Nazan Karacabey, Ankara özelinde kadınların doğum kontrol haplarına dahi ulaşamadığını söyledi
Türkiye’de koronavirüs salgınında ciddi bir sağlık krizi yaşanırken, bu krizde kadınlar iki kat daha fazla sorunla baş etmek zorunda kalıyor. Gebe olan, jinekolog rahatsızlıkları bulunan ve kürtaj yapmak isteyen kadınların normal şartlarda sağlık hizmetine erişimlerinde sorun yaşanırken, pandemi ile birlikte bu sorun katmerleşti. Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi’nin 2016 yılında yayımladığı rapora göre, kadın doğum bölümü bulunan 431 devlet hastanesinden yüzde 7.8’i isteğe bağlı kürtaj hizmeti veriyor. Pandemi ile birlikte hastaneye gidemeyen, düzenli kontrollerini olamayan kadınlar sorunlara kendisi çözüm bulmaya zorlanıyor. Böylece istenmeyen gebelikler ölümle sonuçlanıyor ya da kadınlar “merdiven altı” diye tabir edilen yerlere başvurabiliyor.
En büyük etkisi kadına
Uzun yıllar Kadın Doğum Servisi’nde hemşirelik görevini yürüten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eşbaşkanı Nazan Karacabey, pandemi sürecinde kadınların yaşadığı sağlık sorunları ve sağlık hakkına erişememelerine dair konuştu. Nazan Karacabey, Covid-19 hastalarının artışıyla ve halkın pandemiye bakış tarzı nedeniyle salgının hastanelerde yayılma kaygısının insanları hastanelerden uzaklaştırdığına dikkat çekti. Hastanelerde de zamanla randevu sistemine geçilerek kontrollü bir hasta girişi sağlanmaya çalışıldığını anımsatan Karacabey, bu durumun kadınlara etkisini şöyle anlattı: “Bunun en büyük etkisi kadınlar üzerinde görüldü. Özellikle kadın doğum kliniklerini dolduran, Aile Hekimliklerinde takibi gereken kadınlar birdenbire evlerine kapandı. Bu eve kapanma hali evde istirahat anlamına tabii ki gelmiyor. Pandeminin getirdiği dezenfeksiyon ve birçok işin yükü kadına yıkıldı. Öyle ki zaten ev içi emeği görünmeyen kadın, korona ile beraber bedenine de yabancılaştı. Ve kendi sağlık sorunlarını sorgulamamaya başladı.”
Hak gaspı belirginleşti
Kadınların bu süreçte kürtaj hakkına erişemediğini belirten Karacabey, pandemi öncesinde hükümetin sağlık politikaları sonucu çıkmazda olan bu durumun pandemiyle birlikte iyice çıkmaza girdiğine işaret etti. “Hükümet özellikle gebelikten korunma yöntemine getirdiği üstü kapalı tasarrufu pandemide iyice gün yüzüne çıkardı. Bugün Ankara’da Aile Hekimliklerinde ya da hastanelerde ücretsiz doğum kontrol haplarına ulaşılamıyor. Parayla ulaşmak zorunda ya da gebe ve kürtaj yapmak istiyorsa, girişimsel olan hastane sayısı iyice azaldığı için bu işleme erişim de giderek zorlaştı” dedi.
Büyük bir toplumsal dönüşüm sağlayalım
Sağlık alanında var olan neoliberal politikalara değinen Eşbaşkan Karacabey, şimdiye kadarki sağlık politikalarının kadının bedenini sömürülmesi üzerinden yürütüldüğüne vurgu yaptı. “Bizi hapseden, bedenimizi yabancılaştıran, bedenimizdeki her türlü farklılığı hastalık gibi sunan sisteme karşı kadınlar kadın sağlığı hareketini başlatmalıdır” diyen Karacabey, “STK’ler, insanlar, hastaneye gitmeden birinci basamağın aslında yapması gereken temel bilgilendirmeleri öğrenerek, bedenini tanıma, bedenindeki değişiklikleri fark etme ve hangi aşamada doktora gitmesi gerektiğini öğrenmesi gerek” dedi. STK’lerin, kadın örgütlerinin ve bireysel olarak tüm kadınların kadın sağlık hareketinin sözcüsü olmasına ihtiyaç olduğunu kaydeden Karacabey, son olarak şöyle dedi: “Bu ne demek; bu kadının kendi bedenini tanıması, bedenindeki sağlıklı olma ihtimalini ayırt etmesini öğrenmesi gerek. Biz bunu yaparak kadını hem neoliberal politikaların tuzağından uzaklaştırmış hem de kendi sağlık hareketine bireysel olarak katkı sağlayarak büyük bir toplumsal dönüşümün bireyi haline getirmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Kaynak: Habibe Eren/Ankara-Jinnews