Altı yıl önce Paris’te katledilen üç Kürt kadın siyasetçinin cinayetleri hala aydınlatılmadı. Cezaevinde şüpheli bir şekilde ölen sanığın davası kapatılsa da, aileler ısrarlarını sürdürüyor.
Paris’in merkezinde, 9 Ocak 2013 tarihinde, üç Kürt siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez katledildi. La Fayette Sokak’ta bulunan binada öldürülen üç kadın siyasetçinin bulunması 14 saat sonra gerçekleşti. Ömer Güney isimli bir kişi katil zanlısı olarak tutuklandı. Zanlının verdiği ifadeler ve kamera görüntülerinden elde edilen bilgiler arasında birçok çelişki ortaya çıktı. Hazırlanan iddianamede MİT’in katliamdaki rolüne açık bir şekilde vurgu yapıldı. Ankara’nın soruşturma ile işbirliği yapmayı reddetmesi nedeniyle, suikast perdesinin Türkiye ayağı eksik kaldı.
Sanığın şüpheli ölümü
Cinayetlerin araştırıldığı süreçte Fransız istihbarat servisleri ellerindeki gizli bilgileri paylaşmadı. Devlet sırrı gerekçe gösterilerek, sadece kamuoyu tarafından bilenen bazı bilgiler açıklandı. Mart 2018’de ANF’ye konuşan Kürt ailelerin avukatı Antoine Comte, “Bu davada farklı olan, bu suçlardan Fransa tarihinde ilk kez yabancı bir devletin sorumlu tutulmasıdır. Fransız adaleti, bu suçların arkasındaki faillere tepki gösterdi” dedi. Tutuklu tek zanlı Ömer Güney ise, dava başlamadan birkaç hafta önce, 2016 sonunda ansızın cezaevinde şüpheli bir şekilde öldü. Hakkındaki dava da fiili olarak düştü. Ancak davanın bu şekilde son bulmasını reddeden üç kadının ailesi, emri verenlerin ortaya çıkarılması ve yargılanmasını istedi. Nihayet 12 Mart 2018’de yeni bir suç duyurusu yapıldı.
Ailelerden iki talep
Altı yıl sonra, aileler ve avukatlar iki dosyada gelişme bekliyor. Bunlardan biri, üç kadının katledilmesi emrini verenler ve Avrupa’daki bu infaz ağının ortaya çıkarılması amacıyla soruşturma başlatılması talebi, diğeri ise “terörizm mağdurları için ayrılan fonların”, üç Kürt kadını için de devreye konulması yönündeki talepten oluşuyor. ANF’ye konuşan avukat Jean-Louis Malterre, her iki dosya için 2018 yılında başvuru yaptıklarını belirterek, 2016’da her iki başvuruya ilişkin de gelişme beklediklerini söyledi. Katil zanlısı Ömer Güney’in ölümünün ardından dava kapanmadı, zira zanlı yargılanmamıştı. Cinayetlerle ilgili kimin emir verdiği, kimin yardım ettiği, kimin finanse ettiği, kimin bilgi verdiği ve örgütlenme ağları hukuksal açıdan netleştirilmeyi bekliyor.
TJA, Paris ve Silopi’yi andı
Tevgera Jinên Azad (TJA), üç Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ile Leyla Şaylemez’in ve yine Kürt kadın siyasetçiler Sêvê Demir, Fatma Uyar ile Pakize Nayır’ın katledilmelerinin yıldönümleri vesilesiyle şu açıklamayı yayımladı: “Kürt kadınları, her düzeyde kadın temsiliyetini güçlendiren politikalarla kadın özgürlük mücadelesini büyütmüşlerdir. Tam da bu nedenle katledilip cinayetlerin üstü örtülmüştür. 4 ve 9 Ocak tarihlerini siyasi kadın katliamlarına karşı mücadeleyi yükseltme haftası olarak ele alıyoruz ve bu katliamların sorumlulardan hesap sormaya devam edeceğiz. Tüm kadın örgütlerini ve demokrasi dinamiklerini kadın özgürlük mücadelesinde katledilen kadın yoldaşlarımızı sahiplenmeye, Paris ve Silopi katliamları için yapılacak eylem ve etkinliklerde dayanışmayı güçlendirmeye davet ediyoruz.” Öte yandan, kadınların gündemini yakından takip eden ve yine kadınların kaleminden aktaran Newaya Jin Gazetesi, Ocak sayısında, katledilen üç Kürt siyasetçiye yer vererek, “Adalet hala karanlıkta” manşetiyle çıktı.
‘Güvenlik’ gerekçesiyle ölüme terk edilmiş!
Şırnak’ın Silopi ilçesinde 12 Kasım 2015 tarihinde, sokağa atılan bomba sonucu biri ağır olmak üzere 5 kişi yaralanmıştı. Ağır olarak yaralanan kişi Fatma Yiğit (21) isimli genç kadındı. Hastaneye götürüldüğü araba, hastaneye 2 kilometre kala panzerler tarafından durdurulmuş, arabada bulunan 3 kişi özel hareket polisleri tarafından arabadan indirilerek darp edilmişti. Bu sırada araçta bekletilen Fatma Yiğit ise kan kaybından yaşamını yitirmişti.
Olayın ardından ailenin yaşananlarla ilgili Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı ve 3 yıl boyunca işleme konulmayarak bekletilen suç duyurusu ile ilgili tutanaklara ulaşıldı. Tutanakta şu ifadeler yer alıyor: “Aracın durdurulduğu yere silahlı ve roketli şahısların hareket halinde olduğu anonsu üzerine, ekipler ve yakalanan şahısların güvenliği için önceden haber verilip hazır tutulan TOKİ polis lojmanlarına gidildiği, orada bekleyen 112 ekiplerinin battaniyeye sarılı bayanı kontrol ettiği ve bayanın EX olduğu anlaşılmıştır.” Aradan ne kadar zaman geçtiği anlaşılmayan muayene sonrası ise Fatma Yiğit’in cenazesi, İlçe Devlet Hastanesi morguna kaldırılmış. Tutanakta ayrıca, “iş güvenliği, kalabalık olması ve iş yoğunluğundan dolayı doktor raporu alınamamıştır” denildi.
‘Gülüşleri asla solmayacak’
Şırnak’ın Silopi ilçesinde 4 Ocak 2016 tarihinde, zırhlı araçtan açılan ateş sonucu katledilen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir, Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Fatma Uyar ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır’ın katledilmesinin üzerinden 3 yıl geçti. Aradan geçen üç yılla rağmen dosyalarında bir ilerlemenin yaşanmadığı üç kadın siyasetçi için katledildikleri Silopi’de anma gerçekleştirildi. Anmaya üç kadın siyasetçinin annesi, HDP Van Milletvekilli Muazzez Orhan, HDP Şırnak Milletvekilleri Hasan Özgüneş ve Nuran İmir, HDP Mardin Milletvekilli Ebru Günay, Şırnak Barış Anneleri Meclisi, HDP ile DBP’li yöneticiler ve çok sayıda yurttaş katıldı. Çeşitli konuşmaların ardından konuşan HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, her 3 kadının da toplumsal bir mücadele içerisinde olduğunu ve bu nedenle hedef alındığının altını çizdi. “Biz söz veriyoruz, ne olursa olsun bu yolda yaşamını yitiren hiç bir arkadaşımızı unutturmayacağız ve unutmayacağız. Onların gülüşünü sonsuza kadar yaşatacak ve solmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi. Anma “Şehit namırın” sloganlarının ardından sona erdi.
KADIN SERVİSİ