Nobel Barış Ödülü savaşlarda kadınlara yönelik cinsel saldırıları önlemek için çalışmalar yürüten iki isme verildi. Biri, Ezidi Nadia Murad, diğeri ise Kongolu doktor Denis Mukwege
Nobel Barış Ödülü, ‘tecavüzün savaşlarda bir silah olarak kullanılmasını engellemek amacıyla yürüttükleri çalışmalarından dolayı’ Ezidi insan hakları savunucusu Nadia Murad ve Kongolu jinekolog doktor Denis Mukwege’ye verildi. Nobel Barış Ödülü’yle ilgili yapılan açıklamada, “Her ikisi de bu tarz savaş suçlarına dikkat çekilmesine ve bunlarla mücadele edilmesine odaklanan çabalara önemli katkılar yaptı” denildi.
IŞİD kaçırmıştı
25 yaşındaki insan hakları savunucusu Ezidi Nadia Murad, IŞİD’in Şengal’e saldırdığı 3 Ağustos 2014 tarihinde, Sincar yakınlarındaki Xoço köyünden kaçırıldı. Bir yıl boyunca cinsel saldırı ve işkenceye maruz bırakılan Murad, bir süre sonra kaçmayı başardı. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra Nobel Barış Ödülü’ne aday olan Murad, Lübnanlı avukat Amal Clooney ile Birleşmiş Milletler’de (BM) yaşadıklarını anlattı. Daha sonra, yaşadıklarına dair bir kitap yazan Murad, BM İyi Niyet Elçisi oldu.
Hastane kurdu
1955 yılında doğan Denis Mukwege, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusunda bulunan Bukavu kentindeki Panzi Hastanesi’ni kurdu. Bu hastanede, toplu cinsel saldırıya maruz bırakılan kadınların tedavisi yapılıyor. Mukwege, kısa bir süre önce düzenlenen bir ödül töreninde yaptığı açıklamada, “Tüm kurbanlar çok vahşi şekilde tecavüze uğramış halde geliyor. Hastaneye ulaşabilecek kadar hayatta kalabilenlerde de olağanüstü fiziksel ve psikolojik yıkım olduğu görülüyor. Gelenlerin büyük bir bölümünün genital bölgelerinde kurşun ya da sivri cisimlerle yaralanmalar mevcut oluyor. Bu, bu bölgenin tarihinde görülmemiş düzeyde bir vahşilik” demişti.
KADIN SERVİSİ