Kadın katliamlarının artmasını tepki gösteren kadın örgütü ve siyasi parti temsilcisi kadınlar, tek çözüm yolunun örgütlülük olduğunu belirtti
JİNNEWS Eylül ayı şiddet çetelesine göre 30 kadın ve 1 çocuk katledildi, 15 kadın ve 4 çocuk şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Ekim ayı başından bu yana da hemen her gün kadınlar katledilirken, İstanbul’da Semih Çelik tarafından İkbal Uzuner ve Ayşegül Halil’in katledilmesi ile kadınlar her yerde alanlara çıktı. Kürdistan ve Türkiye’nin her yerinde alanlara çıkan kadınlar örgütlü mücadele ile kendi yaşamlarını koruyacaklarını söyledi.
Kadın örgütü ve siyasi parti temsilcileri, artan kadına yönelik şiddet ve kadınların katledilmesini değerlendirdi.
Yapılması gereken şey 6284’ü uygulamak
Kadın katliamlarındaki artışın tesadüf olmadığına dikkat çeken Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) üyesi Nuran Karahan, İkbal ve Ayşenur’un tasarlanarak katledildiğine dikkat çekti. Karahan, “Katliamda gizem varmış gibi konuşuluyor. Ancak İkbal ve ailesi yıllardır katili emniyete şikayet ediyor. İkbal hayatını korumak için 5 yıl boyunca tek başına dahi dışarı çıkmamışken şikayetçi olduğu erkekten daha nasıl korunabilirdi? Yapılması gereken şey 6284’ün etkin uygulanmasıdır. 6284’ü uygulamayanlar, kutsal aile politikalarını üretenler, anayasayı ve hukuk sistemini saymayanlar kalkıp bize bir gizem anlatmak istiyor. Bakanlık, yetkililer AKP neden kadın cinayetlerini seyrediyor da 6284’ü etkin uygulamıyor? Böyle bir olaydan sonra taziye mesajının ne aile ne toplum ne de sokağa çıkmaya korkan kadınlar için hiçbir anlam barındırmıyor. Biz, 6284’ün etkin uygulanacağını duymak istiyoruz. Biz, 6284 için bir seferberlik başlattık, anlatamadığımız bir yer kalmasın istiyoruz. Kadınlar hangi emniyetin ya da savcılığın kapısından geri çevrildi ise onların peşinde olacağımızı bilsinler” diye belirtti.
Eylül ayı içerisinde katledilen kadınlara ve şüpheli ölümlere değinen Karahan, “Biz bunların adalete kavuşması için elimizden geleni yapacağız. Şikayetçi olunan failler neden tutuklanmıyor? Bu noktada olmamız, yaşananların sonucudur. 6284’ü etkin uygulatmadan, bu mücadeleyi etkin bir şekilde yürütmeden ne kadın cinayetlerini durdurabiliriz ne eşitliği sağlayabiliriz ne de şiddeti durdurabiliriz” şeklinde konuştu.
Cezasızlık politikası bu olayları besliyor
Kadın Zamanı Derneği üyesi Derya Aslan, bir yandan kadın mücadelesi büyürken diğer yandan iktidarın özel savaş politikaları ile kadına yönelik saldırıların derinleştiğini ifade etti. Aslan, “4 Ekim’de iki kadın katledildi, Beyoğlu’nda bir kadını tacize maruz bırakan failler hakkında bir işlem yapılmadı. Sosyal medyanın baskısı ile gözaltına alındılar. Cezasızlık politikası bu olayları besliyor. Kadınların örgütlenmesi gerekiyor. Tek çözüm yolu örgütlülük. Dokunamadığımız her kadın hayatımızdan gidecek. Bunun bilincinde olmamız gerekiyor. Çözümü erkek devlette aramayacağız.”
Tahammülümüz kalmadı
AKP’nin kadın katliamlarına kulak tıkadığının altını çizen Genç Feministler Federasyonu temsilcisi Güneş Fadime Akşahin de, “Israrlı takip ile ilgili hukuki süreç yürütmüyorlar. Bunun sonucunda bu olaylar yaşanıyor. Kadın cinayetlerini durdurabileceğimizin iradesiyle de buradayız. Bakanlıklara, görevini yapmayan tüm kamu kuruluşlarına, görevlerini yapmadıkları için kadınların öldürüldüklerini söylemeye devam edeceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği büyük bir halk sağlığı ve toplum sağlığı sorununa dönüşmüş durumda. Coğrafyamızdaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini, cezasızlık sorununu çözmediğimiz sürece bunlar yaşanmaya devam edecek. Buna karşı hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Yıllardır söylediğimiz bir şey var kadınları yaşatamıyorsanız, yasaları uygulamıyorsanız o koltukları derhal terk edin. Bizim bir kadının daha canının yanmasına tahammülümüz kalmadı” ifadelerini kullandı.
Hiçbir kadın sessiz kalmamalı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Bahçelievler Eşbaşkanı Filiz Peştek ise, kadın katliamına karşı kadınların yürüttüğü mücadelenin, çözüm yolu olduğunu belirtti. Peştek, “İktidar tarafından kadın katliamları engellenmeyerek yeni toplum şekli yaratılmaya çalışılıyor. İtaat eden ve makul kadın yaratarak toplumun iradesi teslim alınmaya çalışılıyor. Özel savaş politikaları ile kadınlar ve çocuklar hedef alınıyor. Biz cadı avı diyerek kadınların katledildiği günden bugüne yaşanan kadın katliamlarının neden olduğunu biliyoruz. Cezasızlık politikası ile erkeği koruyan egemen akıl inşa ediliyor. Bunlara karşı bize büyük rol düşüyor. Kadın bilincinin açığa çıkartılması ve hiçbir kadının sessiz kalmaması gerekiyor” dedi.
Haber: Rozerin Gültekin-Elfazi Toral / JİNNEWS