Yaşları 20 ile 50 arasında değişen bir grup kadın tarafından oluşturulan Mala Jin, ‘adalet’in temel yapı taşı’ görevini görüyor. Mala Jin kadınların eğitim görebileceği, sorunlarını anlatabileceği ve kolektif bir şekilde çözüm arayacağı bir birlik ihtiyacıyla 2011’de hayata geçirildi
Fatma Koçak
“İki erkek trafik kazasının ardından kavga ediyor ve çevredekilerin haber vermesiyle asayiş güçleri gelip iki tarafı da gözaltına alıyor. ‘Kim haklı?’ Bu sorunun cevabını bulmak için soruşturma açılıyor. Erkeklerden biri, ‘Ben kadınların adaletine güveniyorum. Soruşturmayı Mala Jin yürütsün, ne karar verirlerse ona uyacağım’ diyor. Soruşturma sonucunda sulh mahkemesi yapılıyor ve bu öneriyi yapan kişi kusurlu bulunuyor. Karşı taraftan özür dileyip, arabanın yapım masrafını ödeyip, taahhütname imzalıyor.” Yukarda bahsi geçen olay, Rojava’nın Qamişlo kentinden. Dünyanın en karanlık iç savaşlarından birinin yaşandığı Suriye’de, dünyanın en karanlık örgütlerine karşı verdikleri savaş ile Kürt kadınlarının mücadelesini tüm dünya duydu. Aslında Kuzey Doğu Suriye’de, Serekaniye ile başlayan Kobane ile duyulan ve ardından Minbic, Tabka, Rakka ve son olarak Dera Zor ile IŞİD ve benzeri karanlık örgütlerin sonunu getiren savaş, salt iki güç arasındaki savaş olarak ele alınamaz. ‘Paradigmalar savaşı’ olarak tarif edilen bu savaş, bir anlamı ile kadın eksenli sistem ile erkek egemen sistemin savaşı olarak da yorumlanabilir. Bu savaşın cephe boyutu çok işlendi, ancak ‘Bir kadın devrimi’ olarak nitelenen Rojava Devrimi sadece savaşta değil toplumsal yaşamda da dönüşümleri gerçekleştiren ve kadını evde, sokakta, işte her alanda güçlendiren gelişmelere adım adım tanık oldu.
Önemli bir ihtiyaç
Bu yazının konusu ise kadınların toplumsal ihtiyaçlardan yola çıkarak ilk oluşturdukları ‘adalet’in temel yapı taşı olan Mala Jin, Arapça adıyla Dar ul Marra yani ‘Kadın evi’. Yaşları 20 ile 50 arasında değişen bir grup kadın, kadınların gidebilecekleri eğitim görebilecekleri sorunlarını anlatabilecekleri ve kolektif bir şekilde çözüm arayacakları bir birliğe ihtiyaçtan ilk Mala Jin’i, Rojava Devrimi’den bir yıl önce 2011’de Qamişlo’da açmış. İlk kuruluşunda yer alanlardan İlham Ömer (Diya Civan), “Devrimin toplumsal ayağının örülmesinde ilk öncü Mala Jin oldu” diye anlatıyor.
‘Öldürüp atacaklardı’
‘Kadın için adalet’ şiarıyla yola çıkan, Mala Jin’i ataerkil gelenekler içindeki toplumsal konforunu kaybetmek istemeyen erkeklerin kabul etmesi o kadar kolay olmamış. Diya Civan, kolunu açıyor ve kolundaki yara izini gösteriyor: “Yeni kurulmuştuk, bir gün bir kız çocuğunun evlendirildiği haberi geldi, gidip müdahale ettik ve düğünü iptal edip kız çocuğunu oradan çıkardık. 15 erkek geldi ve ‘Verin evlendireceğiz, sizi ilgilendirmez’ dedi. Bir çocuğun hayatı karartılıyor, bu bizi tabii ki ilgilendirirdi. Tehdit edip gittiler. Sonra tehditler arttı ve bir gün beni zorla bir arabaya bindirip kaçırmaya çalıştılar, onlar sürüklerken kolum, bacağım, her yerim yara-bere içinde kalmıştı. Çevredeki insanlar yetişti, yoksa öldürüp atacaklardı. Bu kolumdaki yara izi oradan kaldı.”
‘Kadın ve çocuk beyanı esastır’
Peki 9 yıllık muazzam bir deneyime sahip olan her aşamasını da kadın ve çocukları koruyan ve kadın lehine kararların çıkmasını sağlayan Kuzey Doğu Suriye’nin adalet modeli nasıl? Adalet mekanizması için birinci aşama komünler, hemen hemen her mahallede komünler var ve buraya başvuru yapan kadınlar için o şehirdeki Mala Jin devreye giriyor. Öncelikle sorunu anlamak için taraflar dinleniyor, burada hassas olunan nokta ‘kadın ve çocuk beyanı esastır’ ilkesine göre harekat etmek. Cinayet, psikolojik yada fiziksel şiddet, tecavüz, taciz, çocuk evlendirilmesi, çok eşlilik gibi ağır suçlar dışında kalan anlaşmazlıklarda, taraflar arası sulh ile çözüm bulunmaya çalışılıyor. Ancak yukarda saydığımız suçlar söz konusu olduğunda, Mala Jin üyeleri ile kadın asayişi birlikte devreye giriyor, şikayetçi olunan kişi gözaltına alınıp, soruşturma başlatılıyor. Mahkeme açıldığında ise Mala Jin’in görevi sona ermiyor, burada da davaya müdahil olarak, mahkemede kadın lehine taraf oluyor. Temyiz kurumu olarak da işlev gören Adalet Meclisi’nde ise kadın ve erkek üye temsiliyeti eşit.
Bütün kentlere yayıldı
Rojava Devrimi’nin temel yapı taşlarından birine dönüşen Mala Jin, aradan geçen 9 yılın ardından şimdi Kuzey Doğu Suriye’nin bütün kentlerine yayılmış durumda. “Birçok kentte kadınlar bize böyle bir taleple geliyor, çünkü onları koruyacak ve haklarını savunacak bir yerleri olsun istiyorlar” diyen Diya Civan bir anısını anlatıyor: “Haseke’ye bağlı Hol kasabası IŞİD’in işgalinden kurtarıldıktan bir süre sonra oralı kadınlar, YPJ’li kadın savaşçıların yanına giderek, ‘diğer kentlerde kadın evi varmış, biz de buraya açmak istiyoruz, nasıl yapacağımız konusunda destek olun’ diyor. YPJ’liler bize haber verdi, deneyimlerimizi aktarmak için gittik, yaklaşık bir ay kadar eğitim verdik ve açılış için hazırlandık. Açılış günü o kadınların yüzlerindeki mutluluğu ve uzaktan bakan erkeklerin tedirginliğini hiç unutmam.”
32 Mala Jin açıldı
Kuzey Doğu Suriye kentlerinde toplam 32 Mala Jin açılmış durumda ve son olarak Dera Zor’da açılması için hazırlıklar sürdürülüyor. Sadece Qamişlo’daki Mala Jin’e aylık ortalama 300-350 arası başvuru yapılıyor, bu başvuruların yarısından fazlası Kadın Mahkemeleri’ne intikal ediyor. Mala Jin’e yapılan başvuruların başında kız çocuklarının evlendirilmesi, boşanma, çok eşlilik, velayet, taciz, tecavüz, aile içi şiddet ve miras paylaşımı geliyor. Rojava Devrimi ile başlayan kadın devrimi, Kuzey Doğu Suriye’de toplumsal yaşamı yeni baştan örmeye başladı ve kadın mücadelesi için önemli miras oluşturdu. Bu miras geçmişte kalmış bir şey değil ve her geçen gün yaşamsallaştırılıyor. Belki de dünyada en fazla üzerinde tartışma yürütülen konulardan birisi ‘kadın için adalet’in kadın eliyle sağlandığı Mala Jin’ler ve Rojava deneyimi, bakmasını ve görmesini bilene bu coğrafyadan tüm yeryüzündeki kadınlara ilham olacak gibi görünüyor.