Necla Demir/İstanbul-MA
Çektiği fotoğraflarla toplumsal cinsiyet rollerine gönderme yapan Giray, ‘Bu yolculuk sadece kadınları fotoğrafladığım bir yol değil, mücadele veren kadınların varlığından güç ve ilham aldığım bir yolculuk’ dedi.
Fotoğraf Sanatçısı Sinem Giray Toma’nın kız çocuklarının eğitimine katkı sunmak amacıyla açtığı “Erkek egemen mesleklerde kadın portreleri” ve “Doğudan kadın portreleri” temalı sergisi İstanbul Balat’ta bulunan Balat Kültür Evi’nde açıldı. 27 fotoğrafın yer aldığı sergide her bir fotoğraf karesi kadınların hayatından birer kesit sunuyor. Giray, 27 fotoğraf karesinin yer aldığı sergide fotoğrafların altına kadınların, kendisini en etkileyen cümlelerini de not düşmüş.İki bölümden oluşan sergide kadınların sosyal yaşamda konumlandırıldığı yer ve kadınların bu konumlandırmalara karşı verdiği mücadele ön plana çıkıyor. Erkek egemen mesleklerde; fırında ekmek yapan kadına, Kapadokya’da balon uçuran kadın pilota, ağır işçilik gerektiren demir ustası kadından, ince işçilikle sanatını icra eden telkari ustasına kadar hayatın olağan akışı içerisindeki kadınlara yer verilen sergi, aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerine de birer gönderme. 19 Ekim’de açılışı yapılan sergi 26 Ekim tarihine kadar gezilebilecek.
Kız çocuklarına burs
Kadınlar ve kız çocuklarıyla ilgili sosyal sorumluluk projelerinde kadın dernekleriyle çalışan Toma, 7 sene önce eğitimini aldığı ve iş hayatından dolayı çok fazla zaman ayıramadığı fotoğrafçılığı son 2 yıldır profesyonel olarak yaptığını söyledi. Toma, neden böyle bir sergi açtığını da şöyle anlattı: “Son bir sene içerisinde kız çocuklarının eğitimine daha fazla destek verme ihtiyacı hissettim. Bu doğrultuda fotoğraflarımla sosyal sorumluluk projelerini birleştirmeye karar verdim. Bu ülkede ‘kadın yapamaz, beceremez, birtakım şeylere dokunma’ gibi algılar çok yoğun olduğu için yapabilen kadınlara odaklanmak istedim. Yapabildiklerini gösterip bir sinerji yaratmak, diğer kadınlara da örnek olsun istedim.
‘Erkek Egemen Mesleklerde Kadın Portreleri’ni çekmeye başladım. Bu serginin geliri tamamen kız çocuklarının eğitimine burs olarak aktarılacak. Hem kadınlar eğitilecek hem de kadınların yapabildiği görülecek, amacım da buydu. Bunun için farklı coğrafyalara da bakmak istedim. Yaklaşık 4 bin 500 kilometrelik bir motosiklet seyahatinde Türkiye’nin doğusunu gezdim. Gezdiğim her yerde bir kadın portresiyle karşılaştım. Kadın her yerde kadındı. Bunu gördüm.”
Kadın hikayesi blogta
Gezdiği süre zarfında çok farklı kadınların hikayesine dokunduğunu söyleyen Toma, “Ben onlara anlattım, onlar bana anlattı. Öyle bir şey gelişti ki zihnimde, bu serginin içinde ‘Doğudan Kadın Portreleri’ sergisini açmadan olmayacaktı. Sonuç olarak serginin ilk etabını yayınladım. Bu serginin çok sonlanabileceğini düşünmüyorum. Zaten sonlanmasın da. Yapabilen kadın arttıkça bu sergi gelişecek. Bu sergiyi tekrar tekrar açmayı düşünüyorum. Bu serginin oluşma sürecinde çok fazla kadınla zaman geçirdim” diye belirtti. Toma, hikayelerin tamamını da blog sitesinde yayınladığını söyledi.
Kadın rolüne mercek
Kadınların toplumdaki görüşün aksine her işi yapabildiklerine dikkat çeken Toma, “Bu noktada kadının rolünü biraz daha irdelemek gerektiğine inandım” dedi ve devamla şunları ifade etti:”Aslında erkek egemen meslekleri ifade ederken o erkek egemen kısmı beni rahatsız etti. Hani ne demek erkek egemen? Bunu ifade etmemek bunun olmadığı anlamına gelmiyor. Bizim toplumumuzda da çok yoğun yaşanan bir şey olduğu için göstermek istedim. Bir kadın balon pilotun balona binen bir erkeğin ‘ben arabasına bile binmediğim kadının balonuna binmem’ dediğinde dönüp, ‘inebilirsiniz, bunu ben kullanıyorum’ diyebilmesi ve cesareti… Bu örnekler yok değil.”
‘Kadınlardan güç aldım’
“Her bir hikayenin bende yeri çok farklı” diyen Toma, çok farklı duygularla dinlediği hikayelerden en etkilendiğinin de Kapadokya’daki balon pilotu Süreyya Karagöz adlı kadın olduğunu söyledi. Toma, “Süreyya cesaretiyle, insanlara karşı duruşuyla bence o bölgede ciddi bir rol model olabilecek biri. Beni çok etkiledi. Yaptığı iş olağanüstü bir iş. Ben fotoğrafını çekiyorum diye dehşetle bana bakan Harran’daki Sara’yı da söyleyebilirim. Çok etkiledi beni. Biber kuruturken nefes alamadığınız bir ortamda çocukların biberin üzerinde gezen Ayşe’den de bahsedebilirim. Hepsi ayrı ayrı bana çok dokundu ama kadında cesaretse Süreyya ciddi örnek teşkil edebilecek bir kadın. Bu yola başladığımda birçok meslekte kadınla tanıştım, mücadelelerine şahitlik ettim. Bu yolculuk benim için sadece kadınları fotoğrafladığım bir yol değildi, ayrıca ilham aldığım, mücadele veren kadınların varlığından güç aldığım bir yolculuktu” diye konuştu.