Kadın Meclisleri’nden Hilal Susuz, şiddet gören kadınların yüzde 80’inin devlet kurumlarına güvenmediği için hiç başvuru yapmadığını söyledi. Susuz, ‘Katliamlarının önlenmesi için yasalar etkin uygulanmalı’ dedi
Kadın katliamlarını değerlendiren Kadın Meclisleri üyesi Hilal Susuz, kadınlar için “en korunaklı mekanlar” olarak gösterilen evlerin güvenli olmadığını vurguladı. Bireysel silahlanmayı teşvik eden devlet yetkililerinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini de desteklediğini söyleyen Susuz, şiddete maruz kalan kadınların yüzde 80’inin hiç başvuru yapmadığını aktardı.
‘Polise değil bize başvuruyor’
“Kadınlar, polise gitmek yerine önce bize ulaşıyor” diyerek sözlerine devam eden Susuz, “Bir güvensizlik söz konusu. Kadınlar ‘şiddet önlenmiyor, ben de onlardan biri olacağım, başvursam ne olacak’ gibi bir düşünceye sahip. 6284 sayılı yasa etkin uygulansaydı bu kadar kadın öldürülmeyecekti” dedi.
‘Ekonomik şiddet ön açıyor’
Katledilen 31 kadından 13’ünün çocuğunun olduğunu söyleyen Susuz, kadını aile ile tanımlayan Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın bu konuyu görmezden geldiğini dile getirerek şöyle dedi: “Kadının emeği göz ardı ediliyor. Temmuz ayında kadının işgücüne katılımının düştüğü görüldü. Ama aynı plana baktığımızda kadınları iş gücüne katmak için bir çözüm yolu da sunulmamış. Yani ekonomik şiddetin aslında tepeden inme olduğu görüldü. Manisa’da öldürülen kadının faili, çalışmak istediği için öldürdüğünü itiraf etti.
Ekonomik şiddet diğer şiddet türlerinin de önünü açıyor” diye konuştu. Kadınların en fazla ateşli silahla katledildiğini hatırlatan Susuz, ateşli silahlarla öldürülme oranının Temmuz ayında yüzde 40’tan yüzde 52’ye yükseldiğinin altını çizdi. Susuz, “Silahın mutlaka maddi bir getirisi var. Bireysel silahlanmanın yollarını gösteriyorlar. Çok rahat alınabiliyor. Takip ettiğimiz davalarda ateşli silahla öldürme varsa fail hep ‘kazara’ öldürdüğünü söylüyor. Ama nedense kurşun hep kadının vücuduna isabet ediyor. Kişiler nereden bu cesareti buluyorlar?” ifadelerini kullandı.
Belediyelerde merkezler şart
Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğu, ayrımcılığa maruz kalmadığı, sokaklarda rahat yürüyebildiği, katledilmediği ve cinsiyet eşitliğinin sağlandığı kentler istediklerini belirten Hilal Susuz, “Belediyelerde içi dolu çalışacak bir birim olmalı, güvenilir, ulaşılabilir merkezler kurulmalı. Belediyeler kadınların istihdamına yönelik çeşitli projeler geliştirebilir. Birçok belediye, kadının ev içi emeğine yönelik projeler yapıyor ve kadının sosyal alanı yine ev oluyor. Evlerde saç tokası ve kadına yönelik benzeri ürünler yapılıyor” diye konuştu.
Çoğu evinde katledildi
Her gün en az 5 kadının katledildiği Türkiye’de Temmuz ayı verilerine göre 5’i İstanbul’da olmak üzere 31 kadın, erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdi. Kadınların 11’i evli olduğu erkek tarafından katledildi. Ayrıca istatistiklere yansıyan verilerde kadınların çoğunun evlerinde katledildiği ortaya çıktı.
Seçmedikleri adam hangi adımları atacak?
İçişleri Bakanlığı kararıyla HDP’li Van, Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasına da değinen Hilal, Susuz, “Seçmedikleri adamın hangi adımları atacağını bilmiyorlar. Kayyum kadın merkezlerini ilk olarak kapatıyorsa, demek ki kadına yönelik negatif düşünceye sahip. Kayyumlara, kadınlar için çözüm üretecek kişiler diye asla bakamayız” ifadelerini kullandı.
Melike Aydın/İzmir-Jinnews