Diyarbakır Çınar’da, “intihar etti” denilerek hastaneye bırakılan ve vücudunda darp izleri bulunan Gül Karataş hayatını kaybetti. Olaya ilişkin gözaltına alınan eşi Salih Karataş ve kardeşleri “yeterli delil yok” iddiasıyla serbest bırakıldı.
Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Düzova köyünde yaşayan evli ve 3 çocuk annesi Gül Karataş (35), 11 Kasım tarihinde kimliği belirsiz 2 kişi tarafından yaralı bir şekilde İlçe Devlet Hastanesi’ne bırakıldı. Karataş’ın intihar ettiğini ileri süren kişiler, hastane doktorunun Karataş’ın vücudundaki yaraların intihar yaraları ile alakası olmadığını söylemesi üzerine kayıplara karıştı. Hastanede tedavi altına alınan Karataş, durumunun ağır olması nedeniyle bir süre sonra Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Ancak, Karataş hastaneye yetiştirilemeden hayatını kaybetti.
Yaşanan durumun ardından Düzova köyü muhtarı, Karataş’ın Mardin’in Savur ilçesine bağlı Zonê köyünde yaşayan ailesini arayarak, “Kızınız intihar etmiş. Çınar Devlet Hastanesi’ne kaldırılmış” dedi. Bunun üzerine Diyarbakır’a gelen Karataş’ın ailesi, cenazeyi alarak köyde toprağa verdi.
‘Darp ederek öldürdüler’
Karataş’ın ailesi, hastaneye geldikleri sırada kızlarının evli olduğu Salih Karataş ve yakınlarından hiçbirinin olmadığını gördü. Aile, daha önce de şiddete maruz kaldığını bildikleri Gül Karataş’ın, eşi ve ailesi tarafından öldürülmüş olabileceği düşüncesiyle suç duyurusunda bulundu.
‘Ablamı o 2 şüpheli öldürdü’
Karataş’ın kardeşi Sultan Kılıç, savcılığa verdiği başvuru dilekçesinde, daha önce yaşanan darp olayını da anlatarak şunları dile getirdi: “Yaklaşık 5 ay kadar önce ablamı darp etmeleri üzerine ablam beni aramış ve eşi (Salih) ile birlikte kardeşi Ercan’ın kendisini darp ettiklerini söylemişti. Bunun üzerine ben hemen bağlı bulundukları Aşağıkonak Jandarma Karakol Komutanlığı’na durumu telefon ile ihbar ettim. Bunun üzerine Jandarma Karakol Komutanı köye giderek, eşi ile birlikte ablamı karakola götürmüş ve ifadelerini almıştı.
Eşi bir daha ablama karışmayacağına dair söz verdikten sonra eve dönmüştü. O tarihten sonra ablam ile her görüştüğümüzde iki zanlının kendisine zaman zaman hakaret ettiklerini, kendisini darp ettiklerini söylüyordu. Ancak çocuklarını çok sevdiği için de evini terk edemiyordu. Ablamın intihar ettiğine kesinlikle inanmıyoruz. Ablam her iki şüpheli tarafından darp edilerek öldürülmüştür. Çünkü hastaneye bıraktıktan sonra yanında durmamış, hastaneye bıraktıktan sonra hastaneden ayrılmışlardır.”
Savcı yeterli delil yok dedi
Yapılan şikayet üzerine Çınar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, İstanbul’a kaçtıkları tespit edilen Karataş’ın evli olduğu erkek Salih Karataş ve Salih Karataş’ın kardeşleri Ercan ile Özcan Karataş gözaltına alınarak, Çınar’a getirildi. Her 3 kişi de savcılık ifadelerinin ardından, “yeterli delil olmadığı” iddiasıyla serbest bırakıldı.
‘Salih ve Özcan beni öldürmek istiyor’
Karataş’ın ailesi ise, halen köyde taziye ziyaretlerini kabul ediyor. Salih Karataş’ın ve ailesinden kimsenin taziyeye gelmediğine dikkat çeken Karataş’ın annesi Hamdiye Kılıç, yaşanan olaya ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ahmet Kanbal’a konuştu.
Kızının 10 yıl önce, evlendiğini dile getiren anne Kılıç, kızının öldürüldüğünden emin olduğunu vurguladı. Kızının sürekli kendisine, “Onlar yüzünden dışarıya çıkamıyorum” dediğini söyleyen Kılıç, daha önce yaşanan bir olay hakkında şunları belirtti: “Yaz mevsiminde dahi içerden çıkamıyormuş. Salih’in kardeşi Özcan tekrar başına silah dayamıştı. En son noktaya dayandığı zaman sıkıntılarını bana söylüyordu. 5 ay önce ‘Salih ve Özcan beni öldürmek istiyor. Anne beni öldürecekler” dedi. Bunları anlatırken telefon kapandı. Oğlum şikayetçi oldu, onlar da gözaltına alındı. Savcı, ‘eğer tekrar öyle bir hata yaparlarsa tutuklarız’ demişti.”
Kafasına bir şeyle vurulmuş
Olayın intihar olması halinde kendilerine daha öncesinden haber verileceğini ifade eden Kılıç, kızının cenazesinde yer alan darp izleri hakkında da, şöyle konuştu: “Öldükten sonra bize haber verildi. Kafasına bir şey vurarak öldürmüşler. Cenaze yıkandıktan sonra yüzünü boynuna kadar açtım. Yüzünde ve boynunda hiçbir iz yoktu. Eğer intihar ettiyse neden iz yok. Doktor da bana kızımı birilerinin öldürdüğünü söyledi. Kafasının arkasında bir iz vardı. Yine kollarında da izler vardı. Kolları sıkılmış, kafasının arkasında bir şey ile vurulmuş.”
Rüşvetle olayı kapatmak istiyorlar
Kızının tek bir kişi tarafından değil, 2 kişi tarafından öldürüldüğünü söyleyen Kılıç, otopsi raporunu hastaneden istemelerine rağmen kendilerine verilmediğine dikkat çekerek, “Para ve rüşvet ile olayı kapatmak istiyorlar. Cephanelik kadar silahları var. Araya para koyarak delilleri karartmaya çalışıyorlar. Kızımı 100 defa da olsa mezardan çıkarmalarına ve otopsi yapmalarına razıyım. Hiçbir şekilde kızımın kendisini öldürdüğüne inanmıyorum” dedi.