31 Mart 2019 yerel seçimleri için partiler politikalarını belirlemeye ve propaganda yapmaya başladılar. Her biri kendi iktidarını daha bir güçlendirmek için her zaman yaptıkları gibi uygulanmayan ve hep seçim süreçlerinde kullanılan birçok proje ve vaatte bulunuyor. Elbette bunu en çok yapan Erdoğan iktidarı oluyor. Belirli büyük şehirler ve özelde de Kürdistan’daki belediyeleri elde etmek için yapmacağı oyun ve vaat etmeyeceği hiçbir şey yoktur. Ancak en fazla da kendisinin engel olduğu ve uygulanmasına izin vermediği projelerin neden olmadığı üzerinden Kürt belediyelerini karalama yaparak kazanmayı hedeflemektedir. Elbette kayyumlarla başlattığı gasp süreci ayrıca başka bir kazanma amaçlı yöntemdir. Ancak bir gerçek var ki, Erdoğan’ın evdeki hesabı çarşıya uymadı.
Nasıl mı? Kayyumlarla DBP den gasp ettiği belediyelerde olabildiğince yolsuzluk, hukuksuzluk, kayırma, çalma çırpanın gelişmesi Erdoğan’ın ve tebaası kayyumların gerçek yüzünü bir kez daha gösterdi, kanıtladı. Gaspçıların hesapladıkları toplumdan kabul görme yerine büyük bir tepki ve ret ile karşılandı. Ve bu esasta faşizmin toplum karşısında kabul görmeyeceğini bir kez daha göstermektedir.
Ancak, AKP yerel seçim tarihi yaklaştıkça her zaman yaptığı gibi aynı politikalar ile belediye ve meclisleri kazanma üzerinden her türlü yöntemi denemektedir. Her gün HDP yöneticilerine yapılan gözaltı ve tutuklama bile bunu çok açık bir şekilde göstermekte. Birçok belediye eşbaşkanı veya meclis üyelerine yağdırılan onlarca yıllık cezalar tekrar seçilmelerini engellemek içindir.
Yine tebaası haline getirdiği basını kullanarak yalan, yanlış ve sadece algı oluşturma hedefli haberler ile toplumu yönetmeye devam etmektedir. Bir taraftan toplumda ciddi anlamda milliyetçiliği geliştirirken bir taraftan ise kimi gasp ettiği belediyeler de görsel çalışmalarla kendi “farkını” göstermeye çalışmakta ve yaptığı gasp ve yolsuzluğu gizlemeye çalışmaktadır. Örnek verecek olursak Mardin belediyelerinde kayyımların yaptıklarını sıralayacak olursak;
Mardin Büyükşehir Belediyesinin, E Tipi Kapalı Cezaevi’ne yakınlarını ziyarete gelenler için açtığı ‘Yaşam Evi’ ve yurttaşlara gıda yardımı yapan Gıda Bankası kapatılmış, Mardin Büyükşehir Belediyesi tarafından evleri yıkılan Nusaybinlilere verilen “Gıda kartı” kayyum tarafından iptal edilmiştir. Qoser’de (Kızıltepe) kütüphane ve kurs yeri olarak kullanılan belediye binası, Kerboran’da (Dargeçit) bulunan Çiçek Kadın Merkezi, Dêrik’teki Peljin Kadın Merkezi ile Mazıdağı’nda bulunan Rewşen Kadın Merkezi kapatılmıştır. Kızıltepe Belediyesi’ne atanan kayyum, ilçenin tarihini yansıtan logoyu alakasız bir logoyla değiştirmiş, Uğur Kaymaz heykeli kayyumun talimatıyla yerinden sökülerek kaldırılmış, 2015 yılında faaliyete giren, kadınlara spor ve fitness eğitimi verilen Ubeydullah Eren Sağlık Yaşam Alanı’nı Kuran Kursuna çevirme kararı alınmış, Kürt sanatçı Ali Temel’in anısına açılan kültür merkezini kapatılmıştır.
Yine Uğur Kaymaz’ın heykelini kaldıran Kızıltepe Belediyesi kayyumu, bu kez de 1993 yılında öldürülen DEP Kızıltepe İlçe Başkanı Şeyh Davut Yalçınkaya’nın adının verildiği halk evinin adını değiştirmiştir.
Kızıltepe Kayyumu, daha önce kapısına kilit vurduğu belediye bünyesindeki Ubeydullah Eren Sağlık Yaşam Merkezi’nin ismini Turgut Özal Kadınlar İçin Sağlık Yaşam Alanı Merkezi olarak değiştirerek yeniden açmıştır. Kadınlara avukat, psikolog ve sosyolog gözetiminde hukuki, psikolojik, sosyal ve aile içi iletişim konularında hizmet sunan Nûda Kadın Danışmanlık Merkezi’nin de faaliyeti kayyum tarafından durdurulmuş ve aynı zamanda bilgisayar, dikiş-nakış, okuma-yazma, İngilizce, gitar, çocuk gelişimi ve anadilde eğitim gibi konularda kursların da verildiği merkezin adı daha sonra Hanımeli Kadın Merkezi olarak değiştirilmiştir.
Nusaybin Belediyesi kayyumu ise, 92 Newroz’unda yapılan kutlamalar sırasında açılan ateş sonucu öldürülen 16 kişinin anısına yapılan Newroz Anıtı’nı yıkmıştır.
AKP kayyumlarının yaptıkları bu icraatlar bile toplumda Erdoğan gerçekliğini görme açısından önemli veriler oluşturmaktadır. Tarihi kadim Mardin kenti ve coğrafyası rantçı ve hırsızların eliyle talan edilmekte ve Kürt, Asuri ve Arap haklarının geçmişleri yok edilmeye çalışılmaktadır. Ancak bir gerçek var ki, direnen halkların tarihleri asla silinememiş ve gasp edilen değerler direnenler tarafından geri alınmıştır. 31 Mart 2019 da Mardin de gaspçıların elinden alınacaktır. Faşizme karşı direniş tarihte her zaman yer almıştır.