Binlerce kadın, 8 Mart Kadın Platformu’nun ‘Yoksulluğa, şiddete, sömürüye, savaşa karşı mücadelemiz var’ şiarıyla gerçekleştireceği kadın buluşması için Kadıköy İskele meydanında buluştu
8 Mart Kadın Platformu’nun “Yoksulluğa, şiddete, sömürüye, savaşa karşı mücadelemiz var” şiarıyla Kadıköy Beşiktaş İskelesi önünde gerçekleştireceği kadın buluşmasına katılmak için yürüyüş gerçekleştirildi. Çok sayıda kadın örgütü, pankartları, dövizleri, flamaları, talepleri ve isyanlarıyla Kadıköy sokaklarını mora boyadı.
Sloganlarla tutsak kadınlar selamlandı
Yürüyüş öncesi DEM Parti Kadıköy İlçe Örgütü binası önünde buluşan Kürt kadınlar ise alkış, zılgıt ve ulusal kıyafetleri ile kadınların mücadelelerini sokaklara yansıttı. Zılgıt ve sloganlar eşliğinde bir araya gelen kadınlar, erbane ve Kürtçe stranlar eşliğinde halaya durdu. Kadınlar sık sık, “Jin jiyan azadî” ve “Bijî berxwedana zindana” sloganları atarak cezaevlerindeki tutsak kadınları selamladı.
TJA pankartlarında Abdullah Öcalan sözleri…
Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) “Bi Jin Jiyan Azadîyê Ber Bii Azadîyê Ve” yazılı pankartı etrafında çok sayıda TJA aktivisti, Adalet Nöbeti tutan anneler ulusal kıyafetleri ile buluştu. Kadınlar ellerinde, “Kazanılacak bir özgür yaşam var”, “Yaşam bilgeyle güzeldir”, “Dünyayı yerinden oynatacağız” ve “Tecrit insanlık suçudur” dövizleri taşıdı. Kadınlar ayrıca PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sözü olan, “Hakikat aşktır, aşk özgür yaşamdır” yazılı dövizleri taşıdı. Öte yandan “Hakikat Önderliktir” dövizi ile de Abdullah Öcalan vurgusu öne çıktı.
Anneler beyaz tülbentleriyle yürüdü
İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi üyeleri de, “Özgürlüğün Yolu Özgür Kadından, Barışın Yolu Barış Anneleri’nden Geçer!” yazılı pankart etrafında bir araya geldi. Beyaz tülbentleri ile sık sık, “Bijî berxwedana zindana” sloganı atan anneler, bir kez daha barış taleplerini haykırdı.
DEM Parti’den ‘DEM Jiyan e’ mesajı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi’nin taşıdığı, “Her DEM Direniş Her DEM Özgürlük – DEMA Jinan Vîna Jinan DEM Jiyan e!” yazılı pankartın etrafında ise çok sayıda kadın ile meclis üyeleri buluştu.
HDK: Teslim Olmayacağız!
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi de, “Erkek Devlet Baştan Aşağı Şiddet. Teslim Olmayacağız” yazılı pankart ile yürüyüşün ayaklarından biri oldu.
‘Şimdi Kadın Zamanı!’
Kadın Zamanı Derneği de, Osmanağa Camisi önünde “Çok Zamanımızı Çaldınız Şimdi Kadın Zamanı!” yazılı pankart ile yürüyüşe katıldı. Kadınlar sık sık alkış, zılgıt ve “Jin jiyan azadî” sloganı attı.
Kürt kadınlar öncülüğünde yürüyüş
Kadınların büyük bir coşku ile mücadele ve isyanlarını yansıttığı sokaklarda daha sonra TJA öncülüğünde yürüyüşe geçildi. DEM Parti İstanbul Büyükşehir Belediye eşbaşkan adayı Meral Danış Beştaş, kadın milletvekilleri ve yüzlerce kadın yürüyüş gerçekleştirdi. Kürt kadınlar öncülüğünde başlatılan yürüyüşte sloganlar bir kez olsun dinmedi. “Bijî biratiya gelan”, “Jin jiyan azadî” ve “Bijî berxwedana zindana” sloganları Kadıköy sokaklarında yankılandı.
Feministler dövizlerle yürüdü
Bağımsız feministler ise Kırtasiyeciler Sokak’ta, “Feministler” pankartı ve dövizler taşıyarak yürüyüşe geçti.
‘Özgürlüğümüz için Biz Varız’
Özgür Genç Kadın (ÖGK) Osmanağa cami önünde, “Özgürlüğümüz için Biz Varız”, Sosyalist Kadın Meclisleri de “Eşit ve Özgür Yaşamı Kuracağız” pankartı ile yürüyüş gerçekleştirdi.
Kadınlar uzun süre gerçekleştirdikleri coşkulu yürüyüş ardından buluşma noktasına vardı.
Basın metni Kürtçe ve Türkçe okundu
Basın metninin Kürtçesini Berivan Saruhan ve Türkçesini ise Şenay Kumuz okudu. Kumuz, “8 Mart’ın ilan edilmesinin üzerinden 107 yıl geçmesine rağmen kadınların yaşam koşullarında değişen birşey olmadığını söylerken, kadınların ise buna karşı mücadele yürütmeye devam ettiğini vurguladı. Kumuz” Kadın düşmanı politikalarıyla hayatlarımızı karartmaya devam ediyorlar. İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çeken tek adam, kadınlar adına karar alma cüretini gösteriyor. 6284 tartışmaya açıldıkça failler cesaret buluyor, kadın cinayetleri artıyor. Mücadele eden kadınları ise cezalarla yıldırmaya çalışıyorlar. 2 günde 8 kadın boşandığı erkek, babası ve de boşanmak istediği erkekler tarafından öldürüldü. Haklarımıza saldıranlar bu cinayetlere sus pus. Erkek şiddetine karşı sokakları, alanları terk etmeyeceğiz” dedi.
Kadınlara yönelik emek sömürüsü
Kumuz, devamında şöyle konuştu: “Diğer yandan kadınlar, esnek ve güvencesiz işlerde çalışmaya mahkum ediliyor. AKP-MHP iktidarı, kadınları daha da ucuz iş gücü haline getiriyor. 10 milyon kadın işgücünden dahi sayılmıyor. Bu ekonomik planları ise ‘aile ve iş yaşantısının uyumlu hale getirilmesi’ olarak meşrulaştırmaya çalışıyor. AKP-MHP iktidarı ‘kutsal aile’sini kadınların ekonomik sömürüsü için de kullanıyor. Ancak işçi ve emekçi kadınlar bütün bu emek sömürüsüne karşılık Özak’tan Agrobay’a, Corning’ten Bebek’e, Sputnik’e eşit işe eşit ücret ve sendikalaşma hakları için direnişi örgütlüyor. Kadın emekçiler mücadeleleriyle yanındaki işçileri, emekçileri, ailelerini değiştirip dönüştürüyor. Kadınlar, sömürü çarklarını kırabilmek için en önde, mücadeleyi yükseltiyor. Bugün bu direnişlerin, dayanışmanın ve mücadelenin günüdür.”
Ardından Aydın KYK yurdunda asansör düşmesi sonucu yaşamını yitiren Zeren Ertaş’a ilişkin eylemlere katıldığı gerekçesiyle yurttan atılan Aynur Moral de kısa bir konuşma yaptı. Moral, “Biz yalnızca KYK yurtlarındaki sorunlarla değil, hayatlarımız üzerinde kurulan eril tahakkümle de mücadele ediyoruz. Bu düzene mahkum olmadığımızı biliyoruz. Kadın düşmanı kayyımları da kabul etmiyoruz. Hiç dinmeyen isyanımızla mücadelemizi büyütüyoruz” cümleleriyle mücadelelerini büyütmekten bir an olsun vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.
Savaşta en çok kadınlar kaybediyor
Basın metnini okumaya devam eden Kumuz, “Bölgede ve Orta Doğu’da sömürgeci devletler tarafından körüklenen savaşlar yaşamlarımızı hedef alıyor. Tüm dünyada savaşa ve işgale karşı olmanın işkenceyle, cezayla, tutuklanmayla, susturulma baskısıyla karşılanıyor. Silah ticareti ile patronların kasaları dolduruluyor. Savaşın sonuçlarından en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor, yoksul halkın çocukları katlediliyor. Savaşın sonuçları bakımından kazanlarının kim olduğunu biliyoruz. Ancak daha da önemlisi, savaşın en çok kaybettirdiklerinin kadınlar olduğunu biliyoruz, o kadınları tanıyoruz. Savaşta evlatlarını kaybeden anaların feryadını bugün bu alanda herkese duyurmak isteriz” vurgusu yaptı.
Barış annesi konuştu
Ardından İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi Rewşan Döner söz aldı. Tüm kadınların ve barış isteyen annelerin 8 Mart’ını kutlayan Döner, Barış Anneleri olarak Kürt halkına dönük yürütülen savaş politikalarına rağmen Ortadoğu halkları için barış taleplerini haykırmaktan vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.
Deprem dayanışmanın önemini gösterdi
Daha sonra deprem boyunca kadınların yaşadıkları sorunlar ve çözümleri konusunda deprem bölgelerinde yer alan kadın örgütlerinin ortak deneyimi olan Afet İçin Feminist Dayanışma adına Selin Top söz aldı. Devletin deprem bölgelerinde olmadığını ve gönderilen malzemelere el koyduğunu söyleyen Top, “Bir sene oldu hala barınma sorunu ve içme suyu sorununu konuşuyoruz. Devlet ise yerel seçimlere oy toplama peşinde. Deprem, biz kadınlara dayanışmanın önemini bir kez daha gösterdi. Bizler, şimdi daha kalıcı dayanışma ağları örmeye çalışıyoruz. Yaşasın 8 Mart” sözleriyle seslendi.
Tosun’un konuşmasının ardından tekrardan söz alan Kumuz konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Kadına ve halka düşman AKP, başta LGBTI+’lara yönelik şiddet ve her türlü saldırıyı doğrudan örgütlüyor. Kendi yarattığı yıkım için LGBTI+’ları günah keçisi ilan ediyor. Kadınların hayatlarını aile ve erkeğe bağlamanın ifadesi olan ‘kutsal aile’, LGBTI+’ların eşit yaşama hakkına yönelik saldırının da doğrudan ifadesi oluyor. LGBTI+’lara yönelik şiddet ve cinsel saldırılar hızla artıyor. Ancak, mücadele alanlarında bu politikaların sonuçlarından deneyimleyen özneler olarak buradayız. Eşit ve özgür bir hayat için sözümüzü söylemekten de vazgeçmeyeceğiz. Yoksulluğa, erkek şiddetine, savaşa, emek sömürüsüne karşı sokakları terk etmeyeceğiz. Haklarımız, hayatlarımız için mücadelemizi büyüteceğiz. Tüm saldırılar karşısında mücadelemiz var. Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadın dayanışması” sözleriyle seslendi.
Buluşma, kadınların zılgıt ve halayları eşliğinde son buldu.
İSTANBUL