Kobanê’ye geçmek isterken açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Kader Ortakaya’nın ateşli silahla katledildiği kesinlik kazandı. Ancak buna rağmen o gün görevli askerlerin ifadesi alınmadı
İŞİD’in Kobanê’ye saldırılarının olduğu dönemde 6 Kasım 2014 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesinde sınır hattında katledilen kadın hakları aktivisti ve Marmara Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Kader Ortakaya’nın silahla vurulduğu Adli Tıp raporuyla kesinleşti. Bianet’ten Ayça Söylemez’in haberine göre Adli Tıp Kurumu (ATK) İhtisas Kurulu mütalaası, soruşturmanın yürütüldüğü Suruç Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunuldu. Avukat Müslüm Baran’ın Bianet’e yaptığı açıklamada, bu raporun ardından savcılığa tekrar dilekçe verilerek soruşturmanın genişletilmesi, askerlerin ifadesinin alınması talep edildiğini belirtti. Baran, ancak savcılık buna dair hiçbir işlem yapmadı, askerlerin ifadesi dahi alınmadığını kaydetti.
Baran, etkili bir soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle ve dosyadaki hukuksuzlukların ortaya çıkarılması için Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptıklarını belirtti.
Ölümün sebebi ateşli silah mermi çekirdeği
Ortakaya’nın katledildiği dönem hazırlanan Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3’üncü Hudut Alayı 3’üncü Hudut Tabur Komutanlığı yazısında, askerin ateş açmadığı iddia edilmişti. Suruç Kaymakamlığı ve Urfa Valiliği de askerin ateş açmadığını, Kader’in “şarapnelle yaralandığını” iddia etmişti. Suruç Devlet Hastanesi’nde düzenlenen raporda da baş bölgesindeki yaralanmaya ilişkin herhangi bir tanımlayıcı bilgi yer almadı. İlk otopsi raporunda, “Kişinin ateşli silah muhtemel şarapnel parçası yaralanmasına bağlı yaygın kafatası ve kaide kırıkları ile birlikte beyin harabiyeti ve kanaması sonucu öldüğü kanaatinin oluştuğu” belirtildi.
Otopsiye katılan doktor Süleyman Konuksever ise rapora “Muhtemel şarapnel parçası ifadesine katılmıyorum” diyerek şerh koydu.
Ortakaya hakkında düzenlenmiş adli belgelerde ve otopsi raporunda, “Kişinin ateşli silah mermi çekirdeği yaralanması dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı” sonucuna varıldığı belirtildi. Raporda ayrıca, “kullanılan silahın yüksek kinetik enerjili bir silah olduğu” ifadesine yer verildi.
HABER MERKEZİ