Av. Juan Prosper, PKK Lideri Abdullah Öcalan’na yönelik tecridin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirterek, ‘CPT’nin Abdullah Öcalan’ın koşullarına ilişkin raporunu yayınlamasını sağlamak için de baskı kurmalıyız’ dedi
İmralı Cezaevi’nde ağırlaştırılmış tecrit alında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 38 aydır haber alınamıyor. İmralı’ya tek gitme yetkisi bulunan Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT), Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu koşullar karşısında ortaya koyduğu tavırla İmralı tecridini daha da derinleştiriyor.
Öte yandan 10 Ekim’de küresel çapta başlatılan “Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Çözüm” kampanyası kapsamında Abdullah Öcalan’a özgürlük talep edenlerin bu tecride dönük öfkesi de büyüyor. İmralı tecridi konulu 11 Nisan’da Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen konferansın katılımcılarından Paris Barosu Avukatlarından Juan Prosper, İmralı tecridinin hukuki boyutuna ve CPT’nin söz konusu tecride dönük yaklaşımını ANF’ye değerlendirdi.
‘AİHM kararlarına aykırı’
Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu koşulların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin en asgari standartlarını bile karşılamadığını ifade eden Av. Prosper, “CPT’nin İmralı’ya dönük tavsiyelerinin hala kamuoyuna açıklamadığı bir durumla karşı karşıyayız. Bugün Abdullah Öcalan’ın tutukluluk durumuna ilişkin hiçbir bilgiye sahip olmadığımız bir durumdayız. Bu da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Öcalan’la ilgili daha önce aldığı kararında ortaya koyduğu gerekliliklerin açık bir ihlalidir” diye kaydetti.
CPT Önemi
Yaşanan durum karşısında CPT’nin son İmralı raporunu açıklamasının büyük bir önem arz ettiğinin altını çizen Av. Prosper, “Bugün, tüm sivil toplum aktörlerinin İmralı’da neler olduğundan haberdar olabilmeleri için CPT’nin bu raporuna ve bu raporun şeffaflığına ihtiyaç duyduğumuz bir durumdayız. Bu anlamda bu raporun kısa sürede kamuoyuna açıklanması büyük önem taşımaktadır” dedi.
‘Mücadele etmeliyiz’
Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşullarına son verilmesi ve yetkili kuruluşların görevini yerine getirmesi için her alanda mücadeleye devam edilmesi gerektiğini belirten Av. Prosper, “Türk makamlarının AİHM kararlarına saygı göstermesi ve sonrasında bağımsız gözlemcilerin İmralı’nın koşullarını denetleyebilmesine olanak sağlayacak durumun sağlanması için baskı aracı olmaya devam etmeliyiz. Aynı zamanda, hukukçular olarak CPT’nin Abdullah Öcalan’ın koşullarına ilişkin raporunu yayınlanmasını sağlamak için de baskı kurmaya devam etmeliyiz” diye ekledi.
HABER MERKEZİ