JESDER Başkanının jeotermale ilişkin birtakım düzenlemelerin yapılması gerektiğini söylemesi manidar bir durumu ortaya koydu. JES’lerin tarım arazileri ile meralık alanlara kurulması JESDER’e göre zorunluluk
Geçtiğimiz günlerde Jeotermal Enerji Santralleri Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, jeotermalde ruhsat alanları içinde tarıma elverişli olmayan alanlara da jeotermali desteklemek adına birtakım düzenlemelerin yapılması gerektiğini söylemesi manidar bir durumu ortaya koydu. Bugüne kadar tüm JES’lerin tarım arazileri ile meralık alanlara kurulmuş olması JESDER’in açıklamasına göre bir zorunluluk olduğunu gösterirken diğer alanları da şirketlere tahsisinin istendiğini gösterdi.
Güneş ve RES’e yasak
JES’e serbest Şentürk konuşmasında, “JES’ler neredeyse ürettiğinin yüzde 20’sini satamadan tüketen santraller. Yatırımlarımızın neredeyse tamamı Tarım Bakanlığı’nın büyük ovalar olarak adlandırdığı büyük ovalar mevzuatına girdiğinden dolayı da bunların etrafında ilave arazi alarak maalesef güneş veya rüzgar santrali yapma imkanımız yok. Çünkü jeotermalin dinamikleri içinde yerinde değerlendirme esasıyla izin verilen tarım topraklarında rüzgara ve güneşe izin verilmiyor. Bu nedenle jeotermalde ruhsat alanları içinde tarıma elverişli olmayan alanlara da jeotermali desteklemek adına birtakım düzenlemelerin yapılması gerekiyor” ifadeleri çok dikkat çekici. Bu sözler tarım arazilerini işgal etmekle kalmayıp aynı zamanda öldüren ve üretilen ürünleri ve suları zehirleyen JES’lerin özellikle tarım arazilerine yönlendirildiğine işaret ediyor. Jeotemalde toplam 1526 MW’lık kurulu güce ulaştıklarını belirten Şentürk, “Jeotermal kaynaklardan elektrik üretiminin dünyadaki boyutu toplamda 15 bin 406 MW” ifadeleri dünyanın JES’lerle üretim yapma eğilimini göstermeme nedeni, özellikle depremlere yol açması, yeraltı ve yerüstü sularının yeraltından çekilen ağır metallerle dolu akışkanla kirlenmesi olmalı. Ancak Türkiye’de bir avuç sermayeyi ve AKP iktidarını bu durumun ilgilendirmediği anlaşılıyor. Şentürk’ün, “Türkiye, 2012 yılından bu yana dünyada jeotermal elektrik üretiminde en fazla büyüyen ülke sıralamasında birinciliği almıştır” ifadesi ise Türkiye coğrafyasının dünyanın diğer ülke coğrafyalarına göre ciddi bir saldırı altında olduğunu göstermeye yetiyor.
EKOLOJİ SERVİSİ