Doğal yaşamın halen bozulmadan sürdüğü Hakkari coğrafyasını yağmalayacak adımlar atılıyor
Hakkari’de, jeotermal kaynakların potansiyelinin belirlenmesi için çalışma yürütüldüğü duyuruldu. Hakkari Üniversitesi (HÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Nuri Bodur öncülüğünde, bölgedeki mevcut sıcak suların derinlikleri, özellikleri ve potansiyelinin belirlenmesi amacıyla yürütülen çalışmalarda tespit edilen jeotermal kaynakların enerji üretimi başta olmak üzere ulaşılan sıcaklığa göre kaplıca vb. türden yatırımların önünün açılacağı belirtildi.
Doğal yapı kurban edilecek
Prof. Dr. Bodur, yaptığı açıklamada, “Hakkari bölgesi jeoloji çalışmaları bakımından önemli ve bakir bir bölge. Elde edilen bulguların ve verilerin değerlendirilmesi ve raporlanması aşamasını tamamlamaya çalışıyoruz.” dedi. Bodur, bölgedeki çalışmaları ilerletmek istediklerini söyleyerek, “Bu jeotermal kaynakları, enerji üretimi, sağlık turizmi, konut ısıtmaları ve seracılıkta kullanabileceğiz. Bu kaynakların ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesiyle birlikte veriminin yüksek olabileceği düşünüyoruz. Bu da şehrimizin, bölgemizin ve ülkemizin ekonomisine ve kalkınmasına önemli derecede bir katkı sağlayacak” sözleri bölgenin el değmemiş doğal alanlarının ‘ekonomik gelişme’ adı altında bir avuç çıkar çevresinin hizmetine koşulabileceğini gösteriyor.
JES’ler öldürür!
Yapılan çalışmalarda ilk sırada yer alan enerji üretimlerinin yoğunlaştığı Aydın, Manisa, Denizli ve Çanakkale illerinde Jeotermal Enerji Santralleri’ne karşı (JES) büyük tepkiler ortaya çıkmış durumda. Tepkiler, nehir ve yer altı sularının ve tarım arazilerinin zehirlenerek kullanılamaz hale gelmesinden kaynaklanıyor. Jeotermal Santralleri için yer altının 2-5 bin metre altına sondaj yapılıp zehirli ağır metallerle dolu akışkan yeryüzüne çekiliyor. Bu akışkanın içeriğinde bor, cıva, arsenik, kurşun, amonyak, antimuan, lityum, karbondioksit, hidrojen sülfür gibi ağır metalleri barındırıyor. JES’lerden salınan akışkanın döküldüğü dere ve nehirlerde binlerce balık ölümleri yaşanırken yine binlerce incir, üzüm ve zeytin ağacı bu nedenle kurumuş durumda. Germencik’te yer altı sularında arsenik dahil birçok ağır metallerin ortaya çıkmış olması da JES’lerden kaynaklandığı raporlaştırılmıştı.
EKOLOJİ SERVİSİ