Aydın Çevre Platformu, İncirliova ilçesinde JES projesinin kabul edilmesini protesto ederek, ‘İncirimiz, zeytinimiz, sularımız, çoluk-çocuğumuzun geleceği yok sayılarak tehlikeye atılmıştır’ açıklamasında bulundu
Aydın Çevre Platformu (AYÇEP), Gürmat Elektrik Anonim Şirketi’nin Aydın’ın İncirliova ilçesi Kızılcaköy, Dereağzı, Gerenkova mahalleleri mevkiinde Sarı Zeybek Jeotermal Elektrik Santrali (JES) projesinin 10 Nisan tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kabul edilmesini protesto etti. Kızalcaköy Meydanı’nda yapılan açıklamaya çevre halkı ve doğa savunucuları katıldı. Kızılcaköy Çevre ve Dayanışma Derneği üyesi Gülten Şimşek yaptığı açıklamada Şimşek, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporuna karşı dava açıldığını belirterek mahkeme sonuçlanana kadar hiçbir faaliyete izin vermeyeceklerini söyledi.
‘Üretmek İstiyoruz’
2018 yılının Ağustos ayından bu yana direniş içinde olduklarını belirten Şimşek, projeye verilen onayı kabul etmediklerinin altını çizdi. Hukuki zeminde de mücadele edeceklerini kaydeden Şimşek, “ÇED olumlu kararı ile birinci sınıf tarım arazilerimiz, incirimiz, zeytinimiz, Aydın’a içme suyu sağlayan İkizdere Barajı sularımız, nefes aldığımız havamız, çoluk-çocuğumuzun geleceği, sağlığı yok sayılarak tehlikeye atılmıştır. Biz bu vatan topraklarında üretmek istiyoruz, sağlıklı bir şekilde yaşamak istiyoruz” diye belirtti.
Kanuna aykırı
Kararın Zeytincilik, Su Kaynakları Koruma, Toprak Koruma kanunlarına aykırı olduğunu ve Anayasa’nın 56’ncı maddesi ile de çeliştiğine işaret eden Şimşek, “Aydın ve ülkemizde jeotermale verilen önem kadar tarıma değer verilse ülkemizin katma değerinin daha yüksek olacağı kaçınılmaz bir gerçektir. Hele ki yaşadığımız koronavirüs salgınının tüm dünyada tarım ve doğal yaşamın insan sağlığı ve geleceği için ne kadar önemli olduğunu gördük. Salgının fırsat bilinip ÇED olumlu kararının alındı. Bizimle birlikte tüm bu mahalle muhtarlarının, Aydın Büyükşehir, Efeler ve İncirliova belediyelerinin de karşı dava açmalarını talep ediyoruz” diye ifade etti. Hukuki süreç tamamlanana kadar hiçbir faaliyete izin vermeyeceklerini belirten Şimşek şu çağrıyı yaptı: “Sözde değil, gerçekten elimizi taşın altına koyalım. Her gün ölmektense onurluca mücadelemizi verelim ve bir gün ölelim.”