Japon Nikkei gazetesi, Japonya’nın Türkiye’de nükleer enerji santrali kurma projesinden vazgeçmeye hazırlandığını yazdı. Nikkei, maliyet artışının temel nedenlerinin 2011 yılında Japonya’daki Fukushima nükleer santralinde meydana gelen nükleer kazanın ardından daha yüksek standartlarda güvenlik önlemleri mecburiyeti ve Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybı olduğunu yazdı. Japonya’nın liderliğinde kamu ve özel kurumların oluşturduğu bir konsorsiyum tarafından üstlenilen proje maliyetinin ilk tahminlerin iki katına çıkarak yaklaşık 5 trilyon yene (44 milyar dolar) yükseldiği ve bu durumun, projenin birincil müteahhidi olan Mitsubishi Heavy Industries ve diğer ortaklarının projeyi sürdürmesini güçleştirdiği bildirildi. Japon-Fransız konsorsiyumu Türkiye’nin ikinci nükleer santralini Sinop’a yapmak için anlaşmıştı. Proje, Japonya’nın altyapı ihracı alanında model gördüğü bir girişim olarak görülüyordu.
650 bin ağaç ne olacak?
Japonya’nın Sinop Nükleer Santrali kurulumundan vazgeçeceğinin duyurulması buruk bir sevinç yaratırken bu santralden Türkiye’nin vazgeçmesi ise beklenmiyor. Muhtemelen Trakya İğneada için teklif veren Çin’in devreye girebileceği belirtiliyor. Ancak projeden vazgeçen Japonya ve Türkiye devletlerinin 650 bin adet ağacın katliamını gerçekleştirmiş olması bu hesabın bitmeyeceğine işaret ediyor. Enerji ihtiyacı olmamasına karşın nükleer enerjide ısrar eden Türkiye hükümetinin ısrar nedenide biliniyor. Başta nükleer silahlara ulaşabilmenin bir yolu olarak görülüyor. Bir diğer neden ise dünyanın nükleer çöpünü bu santral çevrelerine gömerek buradan rant sağlama peşinde oldukları dillendiriliyor. Ayrıca Akkuyu’da olduğu gibi iktidara yakın inşaat şirketleri için büyük bir birikim alanı yaratılırken, halkın geleceği birkaç şirketin çıkarına bağlanıyor.
EKOLOJİ SERVİS