AKP meclis üyesi Murat Kant’ın Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması için “çünkü teröristti” sözü üzerine İmamoğlu, haklı olarak sert tepki gösterdi. İmamoğlu’nun, meclis kürsüsünden “o lafı ağzına kapatırlar”, “millete terörist diyemezsin” sözleri meclis üyelerince ayakta alkışlandı. AKP-MHP faşizminin bütün hukuksuzluklarında sarıldığı “terörist” argümanı artık ciddiye alınacak bir suçlama olmaktan çıksa da diğer CHP belediyelerinde hala ne yazık ki geçerli!
İzmir Büyükşehir Belediyesi kendi işçilerini, üstelik Esenyurt’taki gibi gizli-açık tanıklara da ihtiyaç duymadan tam da iktidarın argümanlarıyla işten çıkarıyor. Toplu sözleşme döneminde öne çıkan mücadeleci işçileri, sendika temsilcilerini açığa alıyor, disiplin suçlamaları ile, cezalarla tehdit ediyor. “Direnen işçilerin yanındayız” diyen Özgür Özel’in sözü değil, İzmir’de belediyeye kayyım atanmış gibi valiliğin talimatları geçerli oluyor! Deyim yerindeyse İmamoğlu’nun sözlerini kendi partisinin başka bir belediye başkanı, icraatlarıyla “ağzına” kapatıyor!
Barış Aras, 2012 yılında hakkında dava açılan ve daha sonra Feto’dan tutuklanan hâkim Ali Sayın’ın kararıyla 9 yıl hapis cezasına çarptırılarak cezaevine konan bir emekçi. Cezasını tamamlayıp çıktıktan sonra Aydın’da bir inşaat şirketinde iş bulabiliyor ancak. İBB’nin başvurusunu kabul etmesiyle dönüp İzmir’de işe başlıyor. 6 ay sonra ise, çalışmasıyla ilgili hiçbir sorun olmamasına rağmen “güvenlik gerekçesiyle” işten çıkarılıyor. CHP’li belediye başkanlığının iktidarın hukuk dışı uygulamalarından farksız bu tutumunu açıklayacak başka sözcük yok. Adeta İzmir’i kayyım atanan Vali yönetiyor!
Barış Aras Yenigün Gazetesi’ne verdiği söyleşide hikayesini şöyle anlatmış:
“Daha önce hakkımda Grup Yorum konserimizin ardından bir dava başlatılmıştı. Türkiye’de bir klasiktir, sopa gibi davalar kenarda durur, sonra o sopayı kaldırıp vururlar. Bunun da örneğini Türkiye’de hep gördük. Dosyam açıkken sendikal faaliyetlerimize devam ettik. FETÖ’cü polislerden de sürekli tehdit alıyorduk. Aziz Kocaoğlu ve bürokratlarının yargılandığı davada yaptığımız eylemler gerekçesiyle, o köşedeki dosya yeniden devreye sokuldu ve 9 yıl ceza aldım. Bana ‘Aziz Kocaoğlu için eylem yapıyordunuz, gelsin sizi kurtarsınlar’ dediler. Bu da aslında olayın özünü oluşturuyor”.
“Güvenlik soruşturmasında elbette 9 sene hapis yatan birisini İzmir Valiliği ‘Kesin işe alın, mutlaka çalıştırın’ demeyecektir. FETÖ’cüler devletin mahkemelerinde terörist olarak görülürken bana onlar tarafından verilen ceza doğru kabul edilerek beni işten atıyorlar. Yani ‘onlar sana ceza verdi, 9 yıl yattın yetmez, bir de aç kal’ diyorlar. Ben büyük büyük ihaleler, makamlar istemiyorum, tek talebim işime geri dönmek!”
Şimdi belediye önünde tek kişilik direnişiyle ekmeğini geri almaya çalışan Barış Aras’ın “işine geri dönme” talebi, Esenyurt Belediye Başkanı da dahil bütün kayyım atanan belediye başkanlarının da talebi değil midir?
Barış Aras’a benzer şekilde kendilerine dair hiçbir somut veri olmamasına rağmen, kız kardeşleri TUSAŞ eyleminde yaşamını yitiren Alçiçek ailesinin iki evladı da belediyedeki işlerinden atıldılar. Bu işçiler aileleriyle birlikte en temel insan hakkı olan çalışma hakkından, dolayısıyla yaşama hakkından mahrum bırakılmış durumda. Her şey bir yana ailenin bir ferdinin eylemi diğer kardeşlerine böyle bir cezanın gerekçesi yapılabilir mi? Bu karara valilikten alınan görüş gerekçe yapılabilir mi? Cezanın şahsiliği diye bir hukuk kavramından, bu konuda Anayasa Mahkemesi kararlarından hiç mi haberleri yoktur?
Seçilmiş bir belediye başkanı için korkulması gereken şey iktidarın valisi değil hukuktur, haksızlık yapmak, hayatların sönmesine neden olmaktır. Bu hukuksuzluklara imza atan İBB başkanı Cemil Tugay, Ahmet Özer’in “terörist” denilerek görevden alınmasına nasıl karşı çıkabilecektir? Gelir kaynakları elinden alınan ilçesi Selçuk Belediyesi’ne nasıl destek olabilecektir?
İktidarla “iyi geçinmek” adına hukuksuzluğa bir kez boyun eğerseniz, önünde sonunda sıra mutlaka size de gelecektir.
Barış Aras şimdilik tek başına işini geri isteyerek direniyor ama emin olun yalnız değil…