Türkiye’de seçimler, seçimleri kovalıyor. AKP’nin günü kurtarma politikaları sorunları biriktirirken, günü kurtarmak için “ürettiği” seçimler, yeni seçimleri tetikliyor. Bu ve son seçimlerin atmosferleri çok değişik. Seçimlerde parti programları ele alınmıyor, konuşulmuyor. Geleceğin konuşulmadığı bu seçimlerde bir süredir partilerin tarım bildirgelerini yazıyor, konuşuyoruz. Bu yazıda İYİ Parti’nin Tarım Bildirgesini konuşacağız.
İYİ Parti’nin Tarım Bildirgesi’nde yer alan çiftçi yararına olan bazı bölümler şöyle:
– Köyde kalıp tarım yapmak isteyen gençlere ekstra maaş ve gelecek planlama desteği verilecektir.
– Sigortasız hiçbir tarım işçisi kalmayacak, tarım ülkenin önemli bir gelir kaynağı olacaktır.
– Tüm bu teşvikler sağlandıktan sonra modern teknoloji vasıtasıyla dönüm başına sağlanan verim kontrol edilecek, verimin artması veya azalması sonucunda oluşacak verimlilik farkı prim olarak çiftçiye yansıtılacaktır.
– Tüm gümrüklerde ve sınır kapılarında tarıma yönelik laboratuvar vb. sistemler kurularak ürünlerin kalitesi ölçülecektir.
– Hiçbir çiftçinin ve köylünün ürününü maliyetini karşılamayan bir fiyatla pazarlama gibi bir endişesi olmayacaktır.
– Ülkemizde var olan tohumlar ve bitkiler yeni nesiller için korunacaktır.”
Yukarıdaki vaatler, çok açıklayıcı olmamakla birlikte, içinde umut kıvılcımları barındırıyor, çiftçiden yana öğeler içeriyor.
İYİ Parti’nin belirsiz, hatalı vaatleri ise şunlar:
– Devlet bir koruyucu olarak teşvik vasıtasıyla destek verdiği gibi ürünün pazarlanmasında da tüm köylünün ve çiftçinin yanında olacaktır.
– Büyüklüğü 200 dönümden az olan arazilerde ise büyük işletmelere dönüştürülmek üzere KOOPERATİFLEŞME teşvik edilecektir. Kooperatifleşme ile tarımsal üretim artacak ve ürünün pazarlanması sağlanacaktır.
– Kullanım sürekliliği sağlandıktan sonra tarım yapılan tüm araziler için devlet her türlü desteği verecektir. Tüm topraklarda yapılan analiz raporlarına göre çiftçiye özel toprak reçetesi hazırlanacak; ürün için gübre, tohum, ilaç maliyetleri düşürülerek yardım edilecektir.
– Ziraat Bankası, Kredi Garanti Fonu ve Exim Bank’tan üretime ve ihracata yönelik uygun koşullarda kredi sağlanacaktır.
– Geleceğimizin planlanması için bölgesel son teknoloji Ar-Ge enstitüleri kurulacaktır. Ar-Ge enstitüleri sayesinde bize özgü ağaçlar, tohumlar ve bitkiler geliştirilecektir.”
Çiftçilerin destek kaybına değinmiyor, icra takibine uğrayan kredi borcunun ne olacağından söz edilmiyor! AR-GE’lerde çiftçi, bilim insanı birlikteliği belirsiz.
İYİ PARTİ’nin AKP tarım politikalarının devamı niteliğindeki vaatleri:
– “Tarım Kentleri Projeleri kapsamında kamunun elinde olan tarım toprakları yatırımcılara büyük tarım işletmeleri tesis etmek üzere tahsis edilerek teşvik kapsamına alınacaktır. Bu projeler ile yerinde tarım ve hayvancılık teşvik edilip iş ve istihdam sağlanarak büyük şehirlere göç önlenecektir.
– Fiskobirlik, Tariş, Çukobirlik, Tarım Kooperatifleri, Köykoop gibi kooperatifler özel sektör ile ortaklaşa çalıştırılarak ürünlerin maksimum seviyede satışını organize edilecektir.”
Bu sayılan çözümler, çiftçiler için değil, tarım ve gıda şirketleri için yeni olanaklar sağlayıcı vaatler.
Yeni çiftçilere yönelik vaatler:
– “Çiftçilik yapmak isteyenler için büyüklüğüne göre özel teşvik paketleri hazırlanacaktır.
– Yeni bölgelerde çiftçilik yapmak isteyen köylü vb. kişilerin sigorta primleri devlet tarafından karşılanacak, uzun vadeli tarım yapmak isteyenlere TOKİ vasıtası ile her türlü ev, barınak vb. destekler verilecektir.”
İYİ PARTİ, mevcut çiftçilerin sorunlarını çözmeye odaklanmıyor. Onları kaderi ile baş başa bırakıyor. Çiftçi olmak isteyenlere olanak sunuyor. Bu durum tarım gerçekliğimizle örtüşmüyor.
İYİ PARTİ’nin yanlışları:
– “Geleneksel tarımdan akıllı tarıma geçiş yapılacaktır.
– Tarım arazilerimiz tüm üretim süreçlerinde son teknolojik sistemler ve anlık veri akışı ile takip ve kontrol edilecektir. Böylelikle hatalı üretimlerin önüne geçilecek, fire oranları yüksek düşük kaliteli ürünler azalacaktır.
– Hollanda, Fransa, Kanada, Dubai vb. dünyanın belli başlı yerlerinde ürünlerimizin en iyi şekilde pazarlanması için ajanslar hizmet verecektir.”
Her şeyden önce Türkiye’de çiftçilerin yanlış politikalar nedeniyle üretememe sorunları var. Kendimize yeterliliğimizi yitirmişken, ürün ihraç problemimiz varmış gibi önceliği dış ülkelere ürün pazarlamaya vermemiz doğru değil. Ayrıca ürünlerimizin pazarlanması için ajansların kurulacağı söylenen ülkeler, dünyada ürün fazlası olan ülkelerin başında yer alan ihracatçı ülkeler. İYİ PARTİ’nin Tarım Bildirgesi karmaşık ve bir yanıyla AKP politikaları ile benzer.