Başrolünde Aras Bulut İynemli’nin olduğu ‘7. Koğuştaki Mucize’ filmi vizyonda. Bir Güney Kore yapımından uyarlama olan film, duygusal sahneleriyle ön plana çıkarken, filmde bir baba ile kızının ‘adalet arayışına’ tanık oluyoruz
Reyhan Hacıoğlu/ İstanbul
Güney Kore yapımı “Miracle in Cell No. 7” adlı filmden uyarlanan “7. Koğuştaki Mucize” filmi 11 Ekim’de vizyona girdi. Zengin oyuncu kadrosuyla dikkat çeken filmde Aras Bulut İynemli ve kızını canlandıran Nisa Sofiya Aksongor’a Celile Toyon, İlker Aksum, Mesut Akusta, Deniz Baysal, Yurdaer Okur, Sarp Akkaya, Yıldıray Şahinler, Deniz Celiloğlu, Gülçin Şahin Kültür, Ferit Kaya, Cankat Aydos, Hayal Köseoğlu, Doğukan Polat ve Serhan Onat gibi isimler eşlik ediyor.
Umut dolu bir arayış
Çekimlerinin büyük çoğunluğu Muğla’da, kısmen ise Beykoz Kundura’da özel olarak hazırlanan platoda gerçekleşen filmde 7 yaşındaki kızıyla aynı zekaya sahip Memo’nun (Aras Bulut İynemli) ve kızı Ova’nın (Nisa Sofiya Aksongor) umut dolu adalet arayışları anlatılıyor. Yönetmenliğini Mehmet Ada Öztekin’in yaptığı film dram ağrılıklı olsa da yer yer mizaha yer veriyor.
Kendi adaletlerini arıyorlar
Film uyarlama olmasına rağmen özellikle İynemli’nin oyunculuğu ve filme işlenen Türkiye’den mesajlarla bir nebze de olsa özgünlük sağlanmış gibi. Tek hayali kızına Heidi’li bir çanta almak olan Memo işlemediği bir suç için cezavine konulurken, asıl hikaye ise cezaevinde başlıyor. Orijinal filmden farklı olan filmin sonu ise izleyiciye süpriz oluyor. Sık sık seyirciye duygusal anlar yaşatan film kendi içinde bir “adalet arayışını” içeriyor. Her biri kendi içinde kendi hesabını gören 7. koğuştakilerin hayatı Memo’nun (İynemli) aralarına gelmesiyle tamamen değişirken, özellikle tutuklulardan İlker Aksum’un sahneleri dram ağrılıklı filme mizah katıyor. Filmin akılda kalan repliklerinden biri ve belki de özeti gibi olan cümle ise, ana karakterin idam kararını kızına anlatmaya çalıştığı sahnede geliyor. Memo’nun “Baba idam” cümlesini öğretmesi küçük bir çocuğun büyüklerin adaletsiz dünyasını anlayamayacağını düşünerek Ova’ya “Baba iyi adam” olarak aktarıp toparlamaya çalışıyor.
12 Eylül’ün izleri var
Filmin orijinalinde mizah, adalet arayışı ve dram dengesinin çok iyi kurgulanmasına rağmen 7. Koğuştaki Mucize filminde dramın ağırlıklı olarak tercih edilmesi ve bazı sahnelerin bu amaçla abartılması bir eleştiri konusu olsa gerek. İki film arasındaki bir diğer fark ise orijinal filmde ana karaktere yapılan işkence bir babanın “hassasiyeti” olarak gösterilirken, Türkiye yapımında verilen ince mesajlar ve yer yer diyaloglarla 12 Eylül’ün ruhunu yansıtıyor olması. Açıktan dokunulmasa da filmin genelinde dönemin işkence ve infazlarını hissedebilmek mümkün. Dram severler için iyi bir tercihe benzeyen ve “Miracle in Cell No. 7” filmi ile birçok sahnesi birebir uyarlanan filmde siyasi tutsaklara ve Neşet Ertaş’a da selam yollanmış.