PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın herkese çözüm sunan bir noktada olduğunu ve Kürt sorununun çözümünde konumunun iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayan İsveç Sol Parti Milletvekili Ann Jessica Therese Karlqvist, ‘Çözümden herkes kazanacaktır. Bu yüzden hepimiz ısrarcı olmalıyız’ dedi
Uluslararası komployla getirildiği İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 25 yıldır ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 35 aydır haber alınamıyor. Aile ve avukatların yaptığı başvurular, sistematik hale getirilen ‘disiplin’ adı altında verilen cezalarla ya reddediliyor ya da yanıtsız bırakılıyor. İmralı’da sürdürülen mutlak iletişimsizlik haline karşı küresel düzeyde ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm’ kampanyası başlatıldı.
Kampanya kapsamında Avrupa’dan siyasetçiler ve parlamenterlerin de aralarında bulunduğu Kürt Sorununa Çözüm ve Tecride Karşı Uluslararası Delegasyonu, 20 Şubat’ta İstanbul’a gelerek, bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Heyet, Abdullah Öcalan’ın müdafiliğini yürüten Asrın Hukuk Bürosu başta olmak üzere, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilere ziyarette bulundu. Basın toplantısı düzenleyen heyet, İmralı’da sürdürülen mutlak iletişimsizlik haline karşı Türkiye başta olmak üzere uluslararası kurumlara sorumluluklarını hatırlatarak, adım atılması çağrısı yaptı.
Heyette yer alan İsveç Sol Parti Milletvekili Ann Jessica Therese Karlqvist, İmralı tecridi, Abdullah Öcalan’a özgürlük taleplerini ve bu kapsamda gerçekleştirdikleri ziyaretlere ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan İbrahim Irmak’a değerlendirmelerde bulundu.
İsveç Parlamentosu’na önerge
Delegasyon olarak PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen ağır tecrit uygulamaları ve Kürt sorununda çözümsüzlük politikaları nedeniyle İstanbul’da bulunduklarını ve İmralı tecridine benzer bir uygulamaya tanıklık edilmediğini ifade eden Karlqvist, “Bu çok tekil ve bir benzerini görmediğimiz bir durum. İsveç Sol Parti olarak bu durumu gözlemlemek için buradayız. Bu girişim tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun çözümü için değerlidir” ifadelerini kullandı.
PKK’nin İsveç’te hala ‘terör örgütü’ listesinde yer alması nedeniyle İmralı tecridi konusunda henüz yeterli düzeyde bir bilinç ve farkındalığın oluşturulamadığını dile getiren Karlqvist, partisinin girişimlerinin olduğunu aktararak, bu kapsamda Ocak ayında verdikleri soru önergesiyle İmralı tecridini İsveç Parlamentosu gündemine taşıdıklarını kaydetti.
‘Öcalan herkese çözüm sunan bir noktada’
Kürt sorununa ilişkin geçmiş yıllarda araştırmaları olduğunu ve Abdullah Öcalan’ı da bu süreçte tanımaya başladığını söyleyen Karlqvist, “Kürt sorunu hakkında geçmiş dönemlerde Kurdistan’ın birçok bölgesinde incelemelerde bulunduğum için Kürt sorunu hakkında bilgi sahibiyim. Bu sayede Öcalan’ın birçok metnini ve kitabını okuma şansım oldu. Öcalan entelektüel anlamda da dikkat çeken biri. Ben bir feministim ve Öcalan’ın kadın özgürlükçü fikirleri de onun paradigmasının bir parçası. Fikirleri sadece Kürt kadınları için değil, aynı zamanda Ortadoğu ve dünya kadınları başta olmak üzere tüm herkese çözüm sunan bir noktada. Öcalan’ın politik fikirlerinin dünyada daha çok okunması, tanınmasını da sağlayacak” dedi.
‘Öcalan’ın Kürt sorunun çözümü için bulunduğu nokta iyi anlaşılmalı’
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ile Kürt sorununda çözümün birbiriyle doğrudan bağlantılı olduğunun altını çizen Karlqvist, PKK Liderinin Kürt sorununun çözümündeki rolünün iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayarak, “Öcalan’ın aile ve avukat görüşlerinin sağlanması için eylemlerde bulunulmalı. Aynı zamanda yaşı da dikkate alınmalıdır. Ailesiyle birlikte olması gerekiyor. Öcalan’ın, Kürt sorununun çözümü için bulunduğu konumun önemi iyi anlaşılmalıdır. Çözümden herkes kazanacaktır. Çözüm noktasında bu yüzden hepimiz ısrarcı olmalıyız” ifadelerini kullandı.
Delegasyon olarak İstanbul’daki temaslarının ardından İmralı tecridine karşı bir dizi girişimlerde bulunacaklarını belirten Karlqvist, “Bu konuda bilinç yaratmak için çabalayacağız ve parlamentomuzda daha çok soru önergeleri vererek, Meclis kürsüsünde daha çok konuşma yapacağız. Aynı zamanda dergi ve yayın organlarında tecride ilişkin makale ve raporlarla kamuoyuna ulaşmaya çalışacağız” dedi.
HABER MERKEZİ