İstismar affı çıkarmaya hazırlanan iktidara Adana ve Mersinli kadınlardan çağrı yaparak, “İstismarın affı olmaz, yargıla” dedi
Salgın sürecinde kadına yönelik erkek şiddeti artarken evden dışarıya çıkamayan kadınlar için başvuracak bir alan dahi bulunmuyor. Yine salgına karşı çıkarılan infaz yasasında kadına ve çocuğa karşı suç işleyen erkeklerin cezaevlerinden çıkarılması da kadın ve çocukların yaşamlarını daha da tehlikeye attı. Kadınların hayatları büyük bir tehdit altındayken, iktidarın politikaları ve artan şiddetin nedenlerini Mersin Kadın Platformu ve Adana Kadın Platformu üyeleri Jinnews’ten Filiz Zeyrek’e değerlendirdi. Mersin Eğitim Sen Disiplin Kurulu üyesi Nermin Karasu, çocuk istismarına evlilik ile af yolunu açacak olan tasarıya dikkat çekerek, “İstismar ve şiddetin normal sayıldığı yasalar çıkartılarak İstanbul Sözleşmesi ile kazanılan hakları işlevsizleştirecek. Failler aklanacak ve çocuklar istismara terk edilecek. Biz kadınlar ‘çocuk istismarının affı olmaz’ diyoruz. ‘Aklama yargıla’ diyoruz. İşte bu yargılamanın önünü kesecek olan yasayı reddediyoruz. ‘Yargılayıp cezaevine atın’ demenin ne kadar çözüm olduğu da düşündürücü. Çünkü bir afla dışarı çıkanların tekrar bu fiilleri işledikleri de biliniyor. Biz bu fiilleri işlemenin zemininin değişmediği sürece toplumsal kanamanın kadına ve çocuğa yönelik şiddetin, katliamın, tacizin, tecavüzün de durmayacağını biliyoruz” dedi.
‘Tüm toplum ses çıkarmalı’
Kadınların hedef alınmasının tesadüf olmadığını söyleyen Karasu, kadınların buna benzer yasaların bütün yaşam alanlarını daraltacağını, üretim alanlarının kısıtlanacağını, sokakların, çalışma alanlarının, yaşam alanlarının güvensizlikle örülüp buralardan çekilip görünmez kılınmak istendiklerini bildiklerini ifade etti. “Kadınlar ne evde ne sokakta güvende olmayacaklarını biliyorlar” diyen Karasu, şöyle devam etti: “Bu yüzden yaşamın yarısı olan kadınların sesinin de duyulmasını istemiyorlar. Erk’in yasal güvenceyle korunduğu şiddet ve türevlerinin meşrulaştırıldığı bir ortamda, bir toplumsal yaşamda kadının sessizliğe mahkum edilmek istenmesi sadece kadınların değil tüm toplumun yarasıdır. Çocuklar ses çıkarmazsa büyükler ses çıkaracak. Bu sesi çıkaranlar da kadınlardır. Oysa tüm toplum buna karşı ses çıkarmalı. Pandeminin ağır sonuçları birçok şekilde yaşanırken, görünen o ki en ağır bedeli çocuklar ve kadınlar ödüyor. Evde kal ile birlikte artan kadına yönelik şiddet gün be gün haber oluyor, katliamların ardından katil ve katilleri övücü, katledileni de sebebi olarak meşrulaştırmaya çalışan dil ile karşılaşıyoruz. Bu dilin kendisi şiddeti arttıran bir işlev de görüyor. Erkin şiddetini besleyen çocuk ve kadınlara yönelik şiddeti tırmandıran dil ve yasa istemiyoruz. Biz kadınlar toplumun yarısıyız sözümüzün varlığımızın değerli ve hak olduğunu söylüyoruz.”
Kadınlar tek ses olmalı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Kadın Meclisi üyesi Sevcan Ak da erkek egemen sistemin kendini kadın sömürüsü üzerinden var ettiğini belirterek, “Ne kadar sömürü o kadar varlık. Elbette bu yaşananların kadın mücadelesi ile bağlantısı olduğu gibi Meclis’te gündeme gelecek olan istismar yasasıyla da güçlü bağlantısı vardır. Her zaman önce ses çıkaracak olan kesimi kontrol altına almak isterler. Kadınlar buna kayıtsız kalamazlar. Ayrıca annelik ile ilişki mevcut. Önce bu bastırılmak, olmadı aşındırılmak isteniyor. Af kesinlikle bir kerelik olmayacaktır devamı mutlaka getirilecektir. Burada kadınların tek ses olması çok önemli” ifadelerini kullandı.
Yaptırımlar uygulanmıyor
Kadınların sistematik olarak erkek şiddetine maruz bırakıldığını ve bu durumun tamamen sıradanlaştırılmaya çalışıldığını söyleyen Yeşiller ve Sol Partisi (YSP) üyesi Bahar Güngör ise, “Kadınları erkek şiddetinden korumak üzere hazırlanmış olan İstanbul Sözleşmesi ile 6284 Sayılı Yasa’ya da cephe açmış durumdalar. Yaptırımlar var ama asla uygulanmıyor. Çünkü biliyoruz kadınların özgürleşmesi, hayatlarına sahip çıkması erk iktidarı sarsar. O yüzden de iktidar kadın hakları noktasında ağzımıza biraz bal çalıp hak gaspı yapmaya devam edecektir. Kadınlar her yerde İstanbul Sözleşmesi’ne, kadın kazanımlarına, haklarına sahip çıkacaktır” diye konuştu.
ADANA/MERSİN