Bağcılar’da cinsel istismar sonucu 384 çocuğun gebe bırakılmasını emniyete bildirmediği gerekçesiyle “kamu görevlisinin suçu bildirmemesi” suçundan yargılanan 18 doktorun beraatına karar verildi
İstanbul’un Bağcılar ilçesinde geçtiğimiz yıl Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi’nde 384 çocuğun cinsel istismar sonucu gebe bırakılmalarını emniyete bildirmedikleri gerekçesiyle 18 doktor hakkında açılan davanın duruşması Bakırköy 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan 4 doktor ve avukatları katılırken, yine Adnan Oktar davasından tutuklu bulunan sanık H.E.A. da SEGBİS ile bağlandı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen N.A., hastanede polis olarak görev yaptığını, kendilerine bildirilen çocuk yaşta gebeleri deftere kaydedip, onların ikamet ettikleri karakollara telefonla bildirim yaptıklarını öne sürdü. N.A., genelde yaşı küçük olduğu için bu kişileri çocuk büroya bildirdiklerini ifade ederek, yaşı küçük olanların kendilerine bizzat teslim edilmediğini, doktorların tuttukları kayıtlar üzerinden bildirim yaptıklarını iddia etti.
Ardından söz alan sanıklar, ifadelerinde çocukların gebe bırakılmalarına ilişkin bildirim yaptıklarını ileri sürdü. Sanıklar beraatlarını istedi.
Sanık avukatlarından Mustafa Tırtır ise, hastanede sistemsel bir hatanın olduğunu, ortada herhangi bir suçun bulunmadığını belirtmesi dikkat çekti. Mustafa, Suriye uyruklu çocukların kayıtlarının sağlıklı bir şekilde tutulmadığından gerçek yaşlarının sistemde yazıldığı gibi olmadığını ileri sürdü.
18 sanık serbest
Mahkeme, sanıklar E.V.K., H.E.A., İ.B., M.T.K., O.Y., Ö.A., Ş.Y.A., N.A. ve Y.C.’nin ‘kamu görevlisinin suçu bildirmemesi’ suçundan işlemediklerine hükmederek beraatlarına karar verdi. Sanıklar, C.İ., E.U., G.A., I.Ş.Y., İ.A.K., M.E.Ö., N.K., Ö.A. ve U.H.’nin de ‘kamu görevlisinin suçu bildirmemesi” suçunu işledikleri ve kasıtlarının bulunduğunun sabit olmadığını belirterek beraat kararı verdi.
İddianamede neler vardı?
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, çoğunluğu Suriye uyruklu çocukların maruz bırakıldığı istismar sonucunda oluşan gebeliğin adli makamlara bildirilmediği ihbarında bulunulduğu belirtilmişti. Hazırlanan denetim kurulu raporunda gebelik teşhisi konulan hasta sayısının 288’i Suriyeli olmak üzere 348 çocuğun olduğuna vurgu yapılan iddianamede, bu çocuklarla ilgili bildirim formu düzenlenmediği kaydedilmişti.
17 çocuk hakkında bildirim yapılmadı
Hastaneye başvuran söz konusu çocuklardan hiçbirinin cebir ve tehditle gebe kaldığına yönelik bir iddia ve delil olmadığı için yaş durumlarına göre suçların belirlenmesi ve ona göre de sorumluların yükümlülüğünün tespitinin gerektiği değerlendirilmesinde bulunulan iddianamede, hastaneye 15 yaş altı gebelik başvurusunun 51 olduğu, ancak bunlardan 17’sinin bildiriminin yapıldığı, 34’ünün bildirilmediği aktarılmıştı.
18 doktor sorumlu
Bu 34 çocuğun çoğunun poliklinik kayıt sisteminde olup kadın doğum kliniğinde kayıtları bulunmadığı ifade edilen iddianamede, 34 çocuğu muayene edip gebe olduklarını belirleyen ve bildirimleri yapmayan 18 doktorun sorumluluğunun bulunduğu belirtilmişti.
Olayla ilgili soruşturma izni verilen 18 doktorun ‘kamu görevlisinin suçu bildirmemesi’ suçundan 6 aydan 3 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Çocukları muayene etmeyen, onlarla doğrudan herhangi bir bağlantısı bulunmayan hastanenin başhekimi A.Y.M. hakkında da kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmişti.