Köy korucusu Tekin G.’nin istismarına maruz kalan 3 kardeş ve ailesi, yaklaşık 2 yıldır süren davadan sonuç çıkmaması ve baskılar yüzünden köylerini terk etmek zorunda kaldı. Aile, kadın örgütlerinden destek bekliyor
Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı bir köyde geçici köy korucusu Tekin G. tarafından cinsel istismara maruz bırakılan 3 kardeş ve ailesi yargı ve toplum baskısından göçe ve yoksulluğa mahkum edildi. Tekin G.’ye 20 aydır ceza verilmezken, köyde “suçlayan” bakışlardan ve toplum baskısından dolayı göç etmek zorunda bırakılan aile yoksullukla ve yalnızlıkla mücadele ediyor. 19 Eylül’de görülecek olan 6. duruşma için, aile başta kadın hukukçular olmak üzere herkese dayanışma çağrısında bulundu. 15 Aralık 2016’da yaşanan istismardan dolayı açılan davada aradan geçen 2 yıla rağmen bir sonuç elde edilemedi. Dava sürecinde ise STÖ’ler, kadın örgütleri ve kamuoyu da istismara maruz kalan 3 kardeş ve ailesini yalnız bıraktı. Aile yaşadıkları yüzünden evlerini terk etmek zorunda kaldı. İstismara maruz kalan iki çocuğun sevgi evlerine yerleştirildiği, 22 yaşındaki kadının ise mahalleye yakın bir rehabilitasyon merkezine kaydedildiği belirtiliyor. Tek gelirleri engelli bir kardeşin 500 TL’lik maaşı olan aile, maddi ve manevi büyük zorluklar yaşıyor. Annenin “Ailem dağıldı” sözlerine baba, “O istismarcı erkeğe en ağır ceza verilmeden köyüme dönmem” diyor.
‘Arkamızda duran kimse yok’
Yaşadıklarına ilişkin anne şunları anlatıyor: “Köyde eşim rençberlik yapıyordu. Toprak da olsa kendi evimiz, bize ait arsamız vardı. İstismarın ortaya çıktığı gün ben taziyeden kaynaklı Yüksekova’ya gitmiştim. Eşim ise koyunların önündeydi. Okulda kızım öğretmenine anlatmış. Hemen döndüm. 20 aydır da mahkeme heyetine istismarı inandırmaya çalışıyoruz. Çünkü arkamızda kimse yok. Oysaki kızlarım hastaneye gitmişlerdi. Daha birçok ispatlanmış delil vardı. Neden hala erteleniyor anlayamıyorum.” Anne, Tekin G.’nin her duruşmaya büyük bir kalabalıkla katıldığını, kendilerinin ise kimsesi olmadığı için “suçluymuş” gibi koridorlarda dolaştıklarını söylüyor. Anne, “Köydekilerin suçlayan bakışlarından kurtulmak için göç ettik. Şimdi burada hiçbir gelirimiz yok ama bizi burada kimse tanımıyor” diyor.
Duyarlılık çağrısı
Aileyi bu süre zarfında mahkeme koridorlarında yalnız bırakmayan bağımsız aktivist Songül Özünver ise duyarlılık çağrısı yaparak şunları söylüyor: “Maalesef toplumda o ‘namus’ kavramından kaynaklı aile topraklarını bırakıp büyük bir yoksullukla mücadele ettirilerek ikinci kez mağdur ediliyor. Ben de o her defasında ‘namus’ diyen zihniyete sesleniyorum; neredesiniz?”
VAN/JINNEWS