Amed’de çocuğa cinsel istismarda bulunan İmam Kadri Özkaya’nın yargılandığı davada mahkeme’gönüllü vazgeçme’ indirimi yaptı. Çocuğun karşı koyması üzerine failin olaydan vazgeçmesi indirim gerekçesi sayıldı
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde 24 Temmuz 2021’de görevli olduğu Hisami Camisi’nde Kur’an Kursu dersine gelen 9 yaşındaki erkek öğrencisini ders saatleri dışında imam odasına kilitleyerek, cinsel istismarda bulunan İmam Kadri Özkaya’ya verilen 21 yıl hapis cezasının 10 yıl 10 aya düşürülmesinin gerekçeli kararı açıklandı.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7’nci Ceza Dairesi’nin, çocuğun direnmesiyle Özkaya’nın eyleminden vazgeçmesinin “gönüllü vazgeçme” kabul ederek, fazla ceza tayini nedeniyle bozduğu dava, Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
İlk duruşmada karar çıktı
Davanın görüldüğü ilk duruşma olan 12 Eylül tarihinde fail Özkaya’ya “basit cinsel istismardan” 10 yıl, cezada indirime giden mahkeme, Özkaya’nın cezasını 8 yıl 4 aya düşürdü. “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan Özkaya’ya 1 yıl hapis cezası veren mahkeme, suçun çocuğa karşı işlenmesinden dolayı cezada artırıma giderek, cezayı 2 yıla çıkardı. Suçun cinsel amaçla işlemesi nedeniyle cezayı bir kez daha artırarak 3 yıla çıkaran mahkeme, takdiri indirim uygulayarak Özkaya’ya “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan verilen cezasını 2 yıl 6 aya düşürdü.
Mahkeme her iki suçtan da failin mahkemedeki tutumunu dikkate alarak, “takdiri iyi hal indirimi” uyguladı ve cezasını 10 yıla düşürdü.
Esas alınan ilk beyan
Mahkeme gerekçeli kararında, failin suçsuz olduğuna yönelik beyanlarına, kamera kayıtları ve cami görevlisi M.K.’nin beyanları nedeniyle itibar edilmediği vurgulandı. İstismar edilen çocuk, soruşturma aşamasında istismarın bir kez, ancak yargılama sırasında iki kez gerçekleştiğini beyan ettiği belirtilen gerekçeli kararda, istismar edilen çocuğun yaşı dikkate alınarak, olayları birbirine karıştırabileceği nedeniyle ilk beyanlarına itibar edildiği belirtildi.
İndirim gerekçesi: Gönüllü vazgeçme
Dosyadaki tüm deliller kapsamında failin, çocuğa karşı “basit cinsel istismar”da bulunduğunun sabit olduğu ifade edilen gerekçeli kararda, failin eyleminden vazgeçmesi ve daha az ceza tayinine yol açan Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 36’ncı maddesinin uygulandığı vurgulandı. Söz konusu maddeye de yer verilen gerekçede, “… mağdurun aşılabilir direnişi dışında ciddi bir engel neden olmaksızın eylemine kendiliğinden son verdiğinin; sanığın ….eyleme devam edebilecek vaziyette ise de kendi rızası ile eylemi devam ettirmekten vazgeçtiği anlaşıldığından cinsel istismarın vücuda organ veya sair cisim sokma halinden TCK 36 gönüllü vazgeçme maddesi uygulanmış eylemin o ana kadar tamamlanmış kısmı ayrıca olan basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu ve mağdurun suç tarihinde 12 yaşından küçük olduğu değerlendirilerek sanığın eylemine uyan TCK’nın 103/1-1. cümle ve 3. cümle maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş…” ifadelerine yer verildi.
Ceza artırım hükümleri uygulanmadı
Gerekçeli kararda, “sanığın kamu gücünün sağladığı nüfuzu kullanarak suçu işlediği” ve “çocuğa karşı cebir ve şiddet kullanması yoluyla hürriyetten yoksun kılma” ile suçun birden çok gerçekleşmiş olmasına dair Türk Ceza Kanunu’n (TCK) 43’üncü maddesindeki zincirleme hükümlerinin uygulanması talebinin reddinin ise gerekçesi açıklanmadı.
Karara karşı, eksik ceza tayini nedeniyle çocuğun avukatı Yasin Karadeniz ve davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, İstinaf Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Savcı ise itirazda bulunmadı.
AMED