Nasrettin Hoca, uyurken evine bir hırsız girer. Evdeki birkaç değerli eşyayı toparlayıp, sırtlayan hırsızın gürültüsüne uyanan Hoca, evden ayrılan hırsızın peşine düşer. Israrlı takibin sonunda, hırsız kızar ve Nasrettin Hoca’ya “Ne oldu, ne istiyorsun” diye sorar. Nasrettin Hoca’nın cevabı şöyledir: Evdeki işe yarayan tüm eşyamı sırtlandın ya, evden başka yere taşınıyor olmalıyım, diye arkandan geliyorum!
Afrika’daki yoksul insanların ailecek Avrupa’ya iltica etme amacıyla Akdeniz’de bindikleri aşırı yüklü berbat botların batmasıyla öldüklerini her duyduğumda, her gördüğümde Nasrettin Hoca’nın bu fıkrasını hatırlarım ama duyduğum-yaşadığım acı yüzünden asla gülümseyemem.
Afrika’da bir ülke, adını hatırlayamadım, adı önemli de değil zaten; 1960’lı yıllarda bağımsızlığına kavuşur. Sömürgeci devletin adamları tamamen çekilir ülkeden. Bağımsızlık hareketinin önde gelen kadroları bir araya gelir ve ülkeyi nasıl yöneteceklerini tartışacaklardır.
Oysa kolay değildir bu; çünkü aralarında sadece bir kişi üniversite mezunudur; sömürgeciler kimsenin okuyup, kalifiye bir kadro olmasına bile izin vermemişlerdir. Devlette istihdam ettikleri tüm memurları, kendi memleketinden getirmişler, şimdi de onların hepsini alıp geri götürmüşlerdir.
Günümüzde Afrika ülkelerinin bağımsızlıklarını kazandığı 1960’ların üzerinden, iki nesil geçti. Ülkeler okullar, üniversiteler açtılar, oralardan binlerce insan mezun oldu. Kendi ülkelerinin kaderinde rol oynamaya başladılar. Ülkelerinin -halen kaldıysa- doğal zenginliklerini, onlar işler oldular.
Böylesi ülkelerden biri bugünlerde Kenya’dır. Nitekim Kenya, genç profesyonellere istihdam sağlanması ve yeterli gelir sağlama konusunda zorlanırken, Almanya kalifiye çalışan eksikliği çekiyor. Ancak faşist Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yükselişinin nedenleri arasında bulunan göç, ülkede her zamankinden daha çok tartışılıyor.
Yine de, yaşlı bir nüfusa sahip olan Almanya’daki sağlı-sollu son dönemlerin tüm hükümetleri, göçmen almaya devam ediyor. Nitekim Almanya, 2015-2016 göç krizi döneminde Suriye gibi savaş bölgesi ülkelerden bir milyondan fazla kişiyi -kalifiye olanları seçerek- alırken, Şubat 2022’deki Rus işgalinden sonra Ukrayna’dan -hem Hıristiyan, hem de kalifiye- 1,2 milyon kişiyi kabul etti.
Bu kez, sırada Kenya var. İki ülke arasındaki istihdam anlaşması, geçen hafta Berlin’de Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Kenya Cumhurbaşkanı William Ruto tarafından imzalandı. Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya, Kenyalıların Almanya’da istihdam bulabilmeleri için bazı göç yasalarını yumuşatmayı kabul etti.
Berlin yönetimi ayrıca, onaylı bir iş bulmuş olan Kenyalıların oturum izinlerini uzatmayı da değerlendirecek. Ayrıca Almanya’da okuyan ya da meslek eğitimi alan Kenyalılara uzun süreli vizeler verilecek. Uzun süreli vizelerin bitiminde de Kenyalılar iki yıla kadar öğrenci vizeleri alabilecekler.
Anlaşmayla, Kenyalı bilgi teknolojisi uzmanları resmi diplomaları olmasa bile Almanya’ya çalışmak amacıyla girebilecekler. Ancak aynı anlaşmayla, yasadışı bir şekilde Almanya’da kalan Kenyalıların sınır dışı edilmesi işlemi de basitleştirilecek. Böylece Kenya’dan gelebilecek kalifiye eleman sayısının 250 bini bulması bekleniyor.
Nasıl ama? Sömürgeciler işini biliyor değil mi? Önce yeraltındaki değerli doğal zenginlikler taşındı Avrupa’ya; şimdi de yerüstündeki kalifiye insanlar…