15 milyonu aşkın insanın yaşadığı İstanbul’da yurttaşların bir kısmı Korona virüsü nedeniyle panik yaşarken, bazıları ise durumun abartıldığı görüşünde. Ortak görüş ise, bilgilendirme ve önlemlerin yetersiz olduğu yönünde
Dünya Sağlık Örgütü’nün “pandemi” (salgın) olarak sınıflandırdığı koronavirüs (Covid-19) tehdidi dünya çapında giderek büyüyor. Korona virüsü nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 5 bini aşarken, hastalığa yakalananların sayısı ise 134 bini aştı.
Birçok ülkeyi alarma geçiren virüsün Türkiye’de görülmesinin ardından ise toplumun bir kesiminde panik oluşurken, bir kesimi ise durumun ‘abartıldığını’ düşüncesinde. Panik havasının oluştuğu kentlerin başında da 15 milyondan fazla insanın yaşadığı İstanbul geliyor.
Kentin sokaklarında maske takan yurttaşların sayısında her geçen gün artış söz konusu. İstanbul Büyükşehir Belediye’nin aldığı önlemler kapsamında oluşturulan özel ekipler, otobüs, metro, tramvay gibi toplu taşıma araçlarını her gün dezenfekte ediyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan İdris Sayılgan’a konuşan İstanbullular ise, hükümetin yeteri kadar bilgi vermediğini söylüyor.
‘Panik yapmanın anlamı yok’
İnsanların kendi önlemlerini almaları gerektiğini ifade eden Serkan Peker isimli yurttaş, panik yapacak bir durum olmadığını, ancak halka salgın ile ilgili yeteri kadar bilgilendirme yapılamadığını ifade ediyor. Peker, özellikle sosyal medyada yer alan bilgi kirliliğinden şikayetçi.
Marketlerde temizlik ve gıda ürünlerine olan talep artışını ise abartılı bulan Peker, “Öyle gıda stoku, marketlere hücum etmek gibi şeyler olmaması gerekiyor. Bu kadar panik yapmanın anlamı yok. Gereksiz yere biraz fazla panik yapıldığını düşünüyorum. İnsanların her zaman temiz olmaları gerekiyor. Bu virüslük bir durum değil” diyor.
‘Daha üst seviyede tedbir alınmalı’
Peker’in aksine Bakan Koca’nın ilk vakayı açıklamasının ardından paniklediğini söyleyen Raşit Tanrıöver isimli öğrenci ise, toplumda genel olarak bir korku havasının hakim olduğunu söylüyor. Tanrıöver devamla şu ifadeleri dile getiriyor: “Olay Çin’de yaşandı ama korku o zaman da burayı sardı. Arkadaşlarla şakalaşıyorduk ama gene benim içimde bir korku vardı. Bu korona olayı çıktıktan sonra hasta oldum. Bir korku bürüdü beni tabi böyle. Arkadaşlar biraz dalgasına vurdu ama korkuyordum. Evdekiler de kolonya falan her şeyi hazırlamış, maske almış. Hatta annem bu deprem olayından dolayı düdük de almış, her şeyi hazırlamış. Baya bir masraf çıkarmış yani. İnsanlardan bir iki metre uzak duruyorum. Bayağı zor oluyor benim için. Dershaneye gidiyorum ben. Ellerimi düzenli olarak yıkamaya dikkat ediyorum. Korona geliyorum demez. Bence sağlık sistemi yetersiz kalıyor. Daha fazla önlem alınabilir. Daha üst seviyelerde tedbirler alınmalıdır. Hükümetin bilgilendirmesi yetersiz. Bizim halk her şeyi şakaya alıyor.”
‘İstanbul kalabalık, korkuyorum’
Neriman Nergiz isimli yurttaş da alınan tedbirlerin kendilerini bir nebze de olsa rahatlattığını ifade etmesine rağmen, ileriki günlerde virüsün daha da yayılması korkusu içerisinde.
Kişisel olarak hangi tedbirleri aldığını sorduğumuzda ise, çantasından kolonya şişesini çıkarıp, şunları dile getiriyor: “Tabi ki kolonyamızı, dezenfektenimizi aldık. Her gittiğim yerde sıkıyorum. Maske de aldım. Dezenfekten de aldım ama halen kullanmadım. Türkiye’ye de geleceği belliydi zaten çünkü komşu ülkelerde vardı. Korkuyorum tabi. Çocuklarım işe gidiyorlar. Ama nasıl olacak onu da hiç bilmiyoruz. Endişeliyiz, hem de çok endişeliyiz. İstanbul gibi kalabalık bir şehirde korunabileceğimi düşünmüyorum. Bu durum korkuyu daha da arttırıyor. Gerekli bilgilendirmenin yapılmadığını düşünüyorum. Hiçbir şeyi gizlemesinler her şeyi açık açık söylesinler bize.”
HABER MERKEZİ