Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin kayyıma karşı başlattığı nöbet eyleminde, Amed ve Mêrdîn arasında meydana gelen yangınlara dikkat çekildi
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Colemêrg (Hakkari) Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda başlattığı nöbet 14’üncü gününde devam etti. Bugünkü eyleme çok sayıda siyasi parti, dernek, sendika, kurum ve kuruluş destek verdi. “Kayyum defol” tişörtlerinin giyildiği eylemde, “Taksim Hakkari bizim 1 Mayıs’a özgürlük kayyım defol!” pankartı açıldı. Eylemde, Amed’in Xana Axpar (Çınar) ilçesi ile Mêrdîn Şemrex (Mazıdağı) ilçesi arasında çıkan yangın nedeniyle siyah kurdeleler takılırken, siyah renkli dövizlerin yanı sıra “Yüreğindeki ateşe kül olayım”, ” Welatê Kurdan dişewite, malê wê dişawête, canê we dişewête”, “Colemêrg ya me ye” dövizleri taşındı. Eylemde, yangında hayatını kaybedenler anıldı. Eylemde, “Bijî berxwedana zindanan”, “Bijî berxwedana Colemêrg”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
Kürt halkının iradesi gasp ediliyor
İşçi Hakları Derneğinden Lizge Biter, “Kayyımlarla Kürt halkının, kadınların iradesi gasp ediliyor. Bunu yapanlarla işçi haklarını gasp edenlerle aynı kişiler. Bunlara karşı mücadele edeceğiz ve direneceğiz” şeklinde konuştu. Polen Ekolojiden Cemil Aksu, yangına değinerek, elektriğin özelleştirilmesinden sonra Kurdistan’da elektriklerin sürekli kesildiği ve geliştirilmediğini ifade etti. Aksu, “Bu ilk kez yaşanan bir şey değil. 2 yıl önce de Akdeniz’de yangınlar olmuştu. Yöneticiler uçağımız yok demişti. Kurdistan’da elektrik dağıtımın özelleştirilmesinden sonra bu tür yangın vakaları yaşanıyor. DEDAŞ sürekli kaçağı bahane ederek, elektrik kablolarını değiştirmiyor ve geliştirmiyor. Ama orada emekçi halkımızın kaçak elektrikle ilgisi olmadığını biliyoruz. Çünkü devlet zoruyla paralarını alıyorlar. Kurdistan’da her olayda devlet gücü karşımıza çıkıyor. Yangının nereden oluştuğunun bir önemi yok. Ama devlet yangını söndürmek zorundadır. Fakat devlet, her yerde maden ve endüstriyel tarım alanlarını zehirliyor. Burada da yangına müdahale etmek yerine gerekçeler üretti. Çözüm bekleyeceğimiz bir devlet, meclis yok. Çözüm biziz. Böyle yaparsak alanlarımızı koruyabiliriz” ifadelerini kullandı.
Kazanacağız
Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Engin Cengiz de, bugün dünya müzik günü olduğunu ama yas tuttuklarını söyledi. Cengiz, “Bugün yastayız ama direnerek, yastayız. Biz direnerek, yas tutmalıyız. Bugün müziklerimizi çalacaktık ama olmadı. Bizim gönlümüz ezilenlerden, Kürt kültüründen yanadır. Hakkari’ye zorbalıkla kayyım atandı. Ama ne yaparlarsa yapsınlar. Biz direnmeye devam edeceğiz ve yüksek oy oranlarıyla tekrar kazanacağız. MKM 30 yıldır yasaklara karşı direniyor. Ama zamanı gelmiş bir fikrin önünde duramazsınız. Ne yaparsanız yapın kazanacağız” dedi.
Kayyımı kabul etmemeliyiz
CHP İstanbul İl Başkanı Yardımcısı Ali Ekber Cömert ise “Bir ülkede demokrasiden bahsediyorsak kayyımı kabul etmemeliyiz. 29 Haziran’da Kartal’da kayyıma karşı büyük bir mitingimiz olacak. Herkesi oraya davet ediyoruz” diye belirtti. Ardından söz alan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, yangında hayatını kaybedenleri anarak sözlerine başladı. Can, “Eğer biz halkımıza sahip çıkmazsak, ölmemesi gereken insanlarımız hayatını kaybeder. Bu yüzden alternatif şeyler gerçekleştirmeliyiz. Bunun içinde öz gücümüze önem vermeliyiz” dedi. Can, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kayyım atanan belediyelerin hiçbirinde hukuk işletilmedi. Şu an Hakkari’de yaşanan da budur. 2 MHP’li, 3 AKP’li belediye başkanına da kayyım atandı. Ama burada meclisten başkan seçildi. AKP ve MHP’ye bunu yapıyorlar ama Kürtlere yapmıyorlar. Devlet kayyım olayını bir silah olarak kullanıyor.”
Kaynak: MA