İstanbul Newroz’una sayılı günler kala 7’den 70’e herkesi heyecan sardı. PKK Lideri Abdulah Öcalan’ın özgürlüğünün haykırılacağı Newroz’a katılacak yurttaşlar, ‘Özgürlük ateşini harlayalım’ çağrısı yaptı
Her yıl yüzbinlere ev sahipliği yapan İstanbul Newrozu’nun yapılacağı Yenikapı Meydanı halkları ağırlamaya hazır. Tertip komitesi alana çağı yaparken, bayram sevinci mahallelerde yakılan ateşlerle kutlanmaya başlandı. Beyoğlu ilçesi Hacıahmet Mahallesinde ikamet eden Firuze Gülveren (51) her yıl olduğu gibi yine alanda olacağını söyledi. Her yıl daha büyük bir heyecanla Newrozu beklediğini dile getiren Gülveren, “Bu yılki Newroz’un bütün Kürt halkı için barış ve eşitlik getirmesini istiyorum. Herkesi alanlarda barışı haykırmaya çağırıyorum” dedi.
‘Direniş ve zaferin simgesi’
Aynı mahallede ikamet eden Hamdiye Ay (50) da 1993 yılında devlet zoruyla Nusaybin’den göç ettiklerini belirterek, “Newroz bizim için bayramdan ziyade direniştir ve zaferin simgesidir. Her sene çocuklarımla birlikte katılırım. Sabahın erken saatlerinde uyanıp, hazırlıklarımızı yapıyoruz. Yöresel kıyafetlerimizi giyip, yeşil, sarı, kırmızı flamalarımızla alana gidiyoruz” diye konuştu.
‘Öcalan’a sahip çıkalım’
Newroz’un Kürtler için önemine değinen Ay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Newroz alanı, yüzyıllardır gördüğümüz baskı ve zulme karşı bir hesaplaşma yeridir. Kürt halkı olarak artık kimliksiz yaşamak istemiyoruz. Tüm halklar gibi dilimiz, kimliğimiz ve kültürümüzü özgürce yaşamak istiyoruz. Bu seneki Newroz’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Gültan Kışanak ve diğer siyasi tutukluların serbest bırakılmasını istiyoruz. Talebimiz budur. Yaşadığımız sürece bu taleplerimizden vazgeçemeyeceğiz. Kürt halkı başta olmak üzere bütün ezilenleri, yok sayılanları Newroz’a bekliyoruz. Kürt halkına da şu çağrıyı yapmak istiyorum; Sayın Abdullah Öcalan’a, vekillerine, zindandaki açlık grevinde bulunan çocuklarına sahip çıksınlar.”
‘Özgürlük ateşini harlamaya devam’
Aynı mahallede yaşayan Raziye Küçükkaya (34) da çocuğuna diktirdiği yöresel kıyafeti göstererek heyecanını paylaştı. Demirci Kawa’nın yaktığı özgürlük meşalesini harlamaya devam edeceklerini dile getiren Küçükkaya, “Bu meşale Kürt halkının özgürlüğün sembolüdür. Biz Kürtler kendi özgürlüğümüzü istiyoruz. Bizim için özgürlüktür, kadının sesidir. Buradan tüm halkları alanlara davet ediyorum” ifadelerinde bulundu.
‘Newroz günü kepenk açmıyorum’
Mahallenin esnaflarından Mahsum Çelik (21) Newroz günü kepenkleri açmadığını ve her yıl istisnasız alanda olduğunu söyledi. Çelik, heyecanını şu sözlerle dile getirdi: “Bazıları bunu sadece baharın gelişi olarak görüyor, ben böyle görmüyorum. Biz Kürtler için direniş, özgürlük ve mücadele günüdür. O günde herkes orada ateşin etrafından oynarken aslında bunları haykırıyor. Aynı zamana Kürtlerin bir araya gelmesini de sağlıyor. Bu sene de ‘Be Sêrok Jiyan nabe’ diyeceğiz ve Sayın Öcalan’ın özgür kalmasını istiyoruz.”
Tecrit politikalarına karşı…
Rabia Aslan da “Bu seneki Newroz’un özellikle tecrit politikaları ve cezaevlerindeki tutsakların özgürlüğün kavuşması için önemli. Bizim varlığımızı yok etmeye yemin içenlere karşı bir cevap olacaktır. Gelin birlik olalım tecridi kıralım, zindanları boşaltalım” diye belirtti.
Özgürlük temalı olacak
Üniversite öğrencisi Özlem Damla Arık da Newroza dair duygularını şöyle paylaştı: “Newroz, seçim, tecrit, cezaevlerindeki açlık grevi, kadınların mücadelesi, gençlerin özgürlük tutkusuyla iç içe geçecek. Ortadoğu halklarına dayatılan sömürü ve tecride karşı kutlamalara katılacağız. Tüm ezilen sınıfları Newrozda birleşmeye, birleşerek kazanmaya bekliyoruz.”
‘İşgal ve ilhaka son’
Üniversite öğrencisi Emir Akbaba da Demirci Kawa’nın yaktığı ateşi harlamak isteyenleri Newrozda buluşmaya çağırarak, “İsrail’in Filistin’e karşı saldırıları sürüyor. Aynı zamanda Kürdistan’ın dört parçasında da dört gerici devletin ilhakı sürüyor. Dolayısıyla Newroz alanları işgale, ilhaka son, kahrolsun ezenlerin şovenizmi demek için herkese bir fırsat sunuyor” diye konuştu.
‘Tutsaklık varsa özgürlük yoktur’
Alanda İmralı tecridine ve siyasi tutsaklar grevine ses olacaklarını vurgulayan Akbaba, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu çağrı önemli çünkü demokrasi savaşının öncüsü olmak istiyorsak arka planıyla şunu söylememiz gerekiyor; Siyasi tutsaklığın olduğu bir ülke özgür olamaz. Abdullah Öcalan İmralı’da tutuklu bulunduğu müddetçe de Türkiye, özgür olamaz. Bu gün demokrasiden yana olduğunu söyleyen herkesin Öcalan üzerindeki tecride ve siyasi rehine olarak İmralı’da tutulmasına sessiz kalmamalı. Newrozlar da bunun içinde bir fırsattır. İmralı’dan Silivri’ye tüm siyasi tutsaklara özgürlük demek için bu seneki kutlamayı fırsata çevirelim.”
Haber: Esra Solin Dal / MA