İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 17. Filmekimi’nin açılış filmi Bradley Cooper’ın yönetmenlik ve başrolünü üstlendiği, ‘A Star is Born’ ile gerçekleşecek. Filmekimi 12 Ekim’de Ankara, 19’unda ise İzmir’de olacak.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 17. Filmekimi bugün başladı.Filmekimi’nin açılış filmi Bradley Cooper’ın yönetmenlik ve başrolünü üstlendiği, şarkıcı Lady Gaga’nın ise ilk büyük Hollywood filminde performans sergilediği ‘A Star is Born’ ile gerçekleşecek. Dünya festivallerinde gösterilmiş, ödüller almış, eleştirmenlerin ve izleyicilerin ilgisini çekmiş yeni filmler, 5-14 Ekim’de İstanbul’da, 12-16 Ekim’de Ankara’da, 19-23 Ekim’de ise İzmir’de festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. Festival’de öne çıkan 5 Filmi sizler için derledik.
Şüphe
Katıldığı Cannes Film Festivali’nden aldığı FIPRESCI ödülünün yanında, festival esnasında eleştirmenlerden aldığı puanlarla Toni Erdmann’ı geçerek bu alandaki zirvenin yeni sahibi olan Burning, Güney Kore’nin son yıllarda yetiştirdiği en önemli yönetmenlerden Lee Chang-dong’un yeni filmi. Yedi yıl aradan sonra kamera arkasına geçen yönetmenin, teknik ustalıkla gizemli bir aşk hikâyesini birleştirmedeki başarısı filmin ilk gösteriminden beri dilden bile yayılmış durumda. Şüphe, Yazar Haruki Murakami’nin öyküsünden sinemaya uyarlandı.
İmgeler ve Sözcükler
Yaşayan en büyük yönetmen Jean-Luc Godard’ın son filmi ‘Le livre d’image’, ustanın son dönemde çektiği deneysel filmlere bir yenisini ekliyor. Her daim yeniliğin, sinemanın sınırlarını zorlamanın peşine düşen ustanın son filmi, günümüz dünyasının izini sesler ve imajlarla süren politik bir şiir olarak tanımlanıyor. Farklı formatların, görüntü ve ses parçalarının bir araya geldiği, farklı konular arasında gezinen güncel, sert ve ezberbozan bir düşünme pratiği diyebileceğimiz Le livre d’image, Godard’dan tam da bugünlerde bekleyeceğimiz bir yapıt. Filme Cannes’da Özel Altın Palmiye verilmişti.
Sarayın Gözdesi
Sinema dünyasında dikkatleri üzerine çektiği Köpek Dişi’nden bu yana imza attığı filmlerle ilgi odağı olmayı sürdüren, Yunan Yeni Dalgası’nın simge yönetmeni Yorgos Lanthimos yeni filmi ‘The Favourite’le kariyerini daha önce girmediği bir alanda devam ettiriyor. 18. yüzyılda geçen bir dönem filmi olan ‘The Favourite’,İngiltere Kraliçesi Anne’in gözüne girmeye çalışan iki kadın arasındaki, cinsel gerilimle bezeli mücadelesini anlatıyor. Venedik’te Olivia Colman’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü getiren film, aynı zamanda Jüri Büyük Ödülü’nü de kazandı. Senenin en iyileri arasına girmesine kesin gözüyle bakılan ‘The Favourite’ın ödül sezonunda da adından söz ettirmesi bekleniyor.
Herkes Biliyor
İran sinemasının iki Oscarlı yönetmeni Asghar Farhadi’nin yeni filminde, Penélope Cruz ve Javier Bardem rol alıyor. Bu yılki Cannes Film Festivali’nin açılış filmi olarak gösterilen ‘Everybody Knows’, Buenos Aires’te yaşayan bir kadının çocuklarıyla birlikte İspanya’ya gidişine ve eski tanıdıklarının da karıştığı olayların ortasında kalışına odaklanıyor. Seyirciyi ahlaki sorgulamaların ortasında bırakmayı seven Farhadi’nin yine benzer bir ton tutturduğunu filmin tamamı İspanyolca.
Soğuk Savaş
Önceki filmi Ida’yla Yabancı Dilde En İyi Film Oscarı’na uzanan Pawel Pawlikowski, ‘Cold War’da seyircileri yine İkinci Dünya Savaşı sonrasına çağırıyor. Yönetmene Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazandıran film, 1950’lerin Soğuk Savaş atmosferinde geçen bir aşk hikâyesini merkezine alıyor. Müzikleri,Ida’da da gördüğümüz dingin ama güçlü siyah-beyaz sinematografisi ve bunların birleşiminden doğan dingin, melankolik ve dokunaklı atmosferiyle öne çıkan filmler arasında. KÜLTÜR SERVİSİ