İzmir’de siyah giysilerle eylem yapan Kadınlar Birlikte Güçlü Oluşumu, Milletvekillerin ve Rosa Kadın Derneği üyelerinin tutuklanmasını protesto etti
İzmir’de Kadınlar Birlikte Güçlü, kadınların mücadelesine yönelik tutuklama ve baskılara karşı eylem yaptı. Kadınlar adına açıklamayı Ayşenur Kizaroğlu, Gizem Coşkun ve Nihal Gür Akyıldız okudu. Açıklama öncesi kadınlar Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ve CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun vekilliğinin düşürülmesine tepki gösterdi. Açıklamayı ilk olarak Nihal Gür Akyıldız okudu.
Akyıldız yaşananlara sessiz kalmayacaklarını belirterek, “Kadınlar olarak yaşamın yaratıcıları olarak; yaratımlarımızın ve kazanımlarımızın yok sayılmasına, emeğimize el konulmasına, varlığımızın yok edilmesine, yaşam alanlarımızın tarumar edilmesine, rant alanına dönüştürülmesine, bedenlerimiz ve yaşamlarımızın devamlılığını sağlayan doğamız üzerinden kirli politikalar üretilmesine, çocuklarımızın yaşamlarının ve geleceklerinin çalınmasına tabii ki sessiz kalmayacağız. Israrımız da isyanımız da inatla sesimizi duyurmaya çalışmamız da bu yüzden. Çığlığımızı duymak istemeyenler, öfkemizi görmek istemeyenler, acılarımızı hissetmek istemeyenlere karşı birlikteyiz, bir aradayız, dayanışmadayız ve alandayız” diye belirtti.
Daha sonra metne devam eden Gizem Coşkun ise, yılın sonuna doğru Antakya Mor Dayanışma Kadın Derneği’nin kapısına mühür vurulduğunu hatırlattı. Coşkun, “Şimdilerde ise Mor Dayanışma üyelerinin evlerine gidip kadın mücadelesi yürüten kadınları terörize etmeye uğraşıyorlar. Bir yandan da erkek şiddetine karşı kadın dayanışmasını ören Rosa Kadın Derneği üyelerinin ve TJA aktivistlerinin evlerini basıp gözaltına alıyor ve komik suçlamalarla tutukluyorlar. Öncelikle şunu sormak istiyoruz. Zorda kalan kadınları yaşatmak adına sizin bir pratiğiniz var mı? Kadınların yaşam hakkını güvenceye alan 6284 sayılı yasaya ve İstanbul Sözleşmesi’ne yaklaşımınızı hepimiz biliyoruz, gördük. Hâl böyleyken yaşatmayı esas alan çalışmalar yürüten Rosa Kadın Derneği aktivistlerini suçlu ilan etmeniz, hapse tıkmanız hangi vicdanda, hangi adalette, hangi hak ve hukukta karşılık bulur” dedi.
Ayşenur Kizaroğlu da salgın koşullarında çıkarılan infaz yasasıyla önlem adı altında kadın ve çocukların yaşamını tehdit eden tüm kesimleri serbest bırakıldığını, 3 buçuk yaşındaki böbrek hastası Dilgeş’in annesiyle birlikte, risk taşıyan, yaşamları tehdit eden cezaevi koşullarında yaşamaya mecbur bırakılmasının hiçbir vicdana sığmayacağını belirtti. “Özgürlük mücadelesi yürüten kadınlar serbest bırakılsın” diyen Kirazoğlu, süreci takip edeceklerini ve mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
İZMİR