TİHV, İHD ve TTB “26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü” için yaptıkları açıklamada, hak ihlallerini sıraladı. Buna göre, 2022’de cezaevlerinde 83 şüpheli ölümün yaşanırken, gözaltı sırasında ise en az 4 bin 275 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı
“26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü”ne dair ortak yazılı açıklama yapan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) İnsan Hakları Kolu yaşanan işkenceye dair veriler paylaştı.
İşkenceye teşvike den söylemlerden kaçınılmalı
“Siyasal iktidarın baskı ve kontrole dayalı yönetme tarzı sonucu günümüzde tüm ülke adeta işkence mekânı haline geldi” denilen açıklamada, “işkenceye sıfır tolerans” sözünün söylemde kaldığı vurgulandı. Açıklamada, işkencenin önlenmesi için suçun faillerini cesaretlendiren cezasızlık politikasına son verilmesi, işkenceyi teşvik eden söylemlerden kaçınılması gerektiği vurgulandı.
5 ay da en az 7 şüpheli ölüm
Açıklamanın devamında ise yaşanan işkencelere dair veriler paylaşıldı. Buna göre, TİHV Dokümantasyon Merkezi’ne göre 2022 yılında 1 kişi, 2023 yılının ilk 5 ayında ise en az 6 kişi gözaltında şüpheli şekilde hayatını kaybetti.
32 yılın rekoru!
Yine verilere göre, 2023 yılının ilk 5 ayında TİHV’e işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı gerekçesiyle 270 kişi başvuruda bulundu. Kendi ya da bir yakının işkence gördüğünü başvuranların sayısı 2022’de bin 201 olurken, bu kurumun 32 yıllık tarihin en yüksek sayısı oldu.
Emniyet müdürlükleri işkence merkezi gibi!
Açıklamada İHD verilerine göre ise, 2022 yılında resmi gözaltı yerlerinde en az 1 bin 347 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığı, TİHV’e başvuranların yüzde 50,7’si emniyet müdürlüklerinde, yüzde 5,7’si polis karakolunda, yüzde 6,4’ü jandarma birimlerinde işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığı belirtildi.
En fazla işkence gözaltı sırasında
TİHV’e başvuranların yüzde 30,7’si gözaltı ve nakil araçlarında işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığı belirtilen açıklamada, 2022 yılında TİHV’e başvuranlardan 546’sı açık alan ve gösteri sırasında, 177’si ise ev ve iş yeri gibi mekânlarda işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldıklarını beyan ettikleri belirtildi.
Polis 2023’te en az 1 bin 557 kişiye işkence yaptı
Polislerin eylem ve etkinliklere saldırmasıyla, 2022 yılında 144’ü çocuk, en az 5 bin 434 kişi, 2023’ün ilk beş ayında ise 49’u çocuk, en az 1 bin 557 kişinin işkenceye maruz kaldığı belirtilerek, bu saldırılarda en az 50 kişinin yaralandığı ifade edildi.
Açıklamanın devamında ise verile şöyle sıralandı:
* 2022 yılında en az 230 kişi, 2023 yılının ilk beş ayında ise en az 76 kişi sokakta ve açık alanda işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldı. Aynı dönemlerde ev baskınları sırasında toplamda en az 33 kişi işkence ve diğer kötü muameleye uğradı.
* İHD Dokümantasyon Birimi’nin tespitlerine göre, 2022 yılında 42’si çocuk, toplam 2 bin 928 kişi resmi olmayan gözaltı yerlerinde ve gözaltı dışındaki yerlerde işkence ve diğer kötü muameleye uğradığını iddia etti.
* 6 Ağustos 2019 tarihinde Ankara’da kaçırılan Yusuf Bilge Tunç’tan halen haber alınamadı.
* 2022 yılında en az 4 kişi kaçırıldı ya da kaçırılmaya çalışıldı. 2023 yılının ilk beş ayında 1 kişi kaçırıldı ya da kaçırılmaya çalışıldı.
* İHD’ye yapılan başvurular ve elde edilebilen diğer verilere göre 2022 yılı içinde 198 kişinin ajanlaştırma, kaçırılma ve tehdide maruz kaldığı tespit edildi.
* İHD Dokümantasyon Birimi’nin verilerine göre 2022 yılında hapishanelerde işkence ve kötü muameleye uğradığını iddia eden mahpus sayısı 247 kişi.
* TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin verilerine göre, hapishanelerde 2022 yılında en az 65 tutuklu, 2023 yılının ilk beş ayında ise 10 tutuklu hastalık, intihar, şiddet, ihmal vb. gerekçelerle yaşamını yitirdi. İHD Dokümantasyon Birimi’ne göre ise 2022 yılında hapishanelerde en az 83 tutuklu şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
* 2023 yılının ilk 6 ayında Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) farklı hapishanelerden sağlığa erişimde yaşanan sorunlar, kelepçeli muayene dayatması ve kolluğun muayenede bulunma ısrarı ile mahremiyet ihlali vb. gerekçelerle 54 mahpus başvuru yaptı.”
Talepler sıralandı
Ortak açıklamanın devamında şu talepler sıralandı:
“* Mevcut Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) kaldırılmalı, BM İşkenceye Karşı Sözleşmeye ek Protokol (OPCAT) ve BM Paris Prensiplerine uygun, tümüyle bağımsız yeni bir ulusal önleme mekanizması oluşturulmalıdır.
* Kolluk Gözetim Komisyonu tarafsız ve bağımsız hale getirilmelidir.
* İşkencenin belgelenmesi ve raporlandırılması bir BM belgesi olan ‘İstanbul Protokolü’ ilkelerine göre yapılmalıdır.
* İşkenceye ilişkin iddialar hızlı, etkin, tarafsız bir şekilde soruşturulmalı, bağımsız heyetlerce araştırılmalı, adli yargılama süreçlerinin her aşamasında uluslararası etik ve hukuk kurallarına uygun davranılmalıdır.
* Hapishaneler insan hakları ve hukuk örgütlerinin bağımsız denetimine açılmalıdır.
* CPT raporlarının tümü açıklanmalı ve tüm tavsiyelere uyulmalıdır.”
Kaynak: MA