Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Dergili (Derto) Mahallesi’nde yaşana çatışmanın ardından Bozova ve Halfeti’de 4 ayrı mahallede yapılan ev baskınlarında 51 kişi gözaltına alınmış, daha sonra 38 kişi serbest bırakılmış, 13 kişi ise “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Gözaltına alınan 51 kişinden birçoğu fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kalırken, yapılan işkenceler doktor raporları, mahkeme tutanakları, tanık beyanları ve inceleme raporlarıyla doğrulanmıştı
Tutuklanan F.A. ve G.A. adlı kadınların gözaltındakı işkenceyi anlatmalarından sonra tutuklanan 10 kişinin Urfa Barosu avukatlarına anlattıklarının detayları ortaya çıktı. İşkence görenlerin talebi üzerine açık kimlikleri verilmemiştir. Urfa TEM Şube’de 12 gün boyunca gözaltında maruz kaldığı işkenceyi Urfa Barosu avukatlarına cezaevinde anlatan C.Y., sahur yaptıkları sırada polisler tarafından evinin kapısı kırılarak, içeri girdiklerini, evde çocuklarının gözleri önünde sırtüstü yatırılarak darp edildiğini, ardından ters kelepçe yapılarak araca bindirildiğini söyledi. Kendisinin darp edildiğini gören eşinin baygınlık geçirdiğini ve ambulansla hastaneye kaldırıldığını belirten C.Y., hastaneden sonra sabaha doğru Yaylak Jandarma Karakolu’na getirildiğini aktardı. Jandarmada hatırladığı kadarıyla 20’ye yakın kişinin olduğunu ifade eden C.Y., burada herkesin ters kelepçe yapılarak, yere yüzüstü yatırıldığını, silah dipçikleri ve tekmelerle vurmaya başladıklarını, bazen de üzerlerine basıp yürüdüklerini, bu şekilde yapılan işkencenin 30 dakika sürdüğünü anlattı.
Yaylak Jandarma Karakolu’ndan alınıp önce Bozova Devlet Hastanesi’ne getirildiklerini belirten C.Y., burada herkese pansuman yapıldıktan sonra Urfa merkezde bulunan Balıklıgöl Devlet Hastanesi’ne getirildiklerini, doktorların kendileriyle ilgilenmediğini, ardından araçlara bindirilip TEM şubeye getirildiklerini ancak TEM’e gelene kadar araç içinde darp edilmeye devam edildiklerini söyledi. Araç içinde sırtında platin olduğunu söylemesine rağmen silah dipçiğiyle sırtına vurulduğunu aktaran C.Y., şöyle devam etti: “Bizi TEM şubeye götürdüler. Oraya götürür götürmez bana işkence yaptılar. Kafama siyah bir poşet geçirdikleri için kimseyi göremedim. Hayalarıma ve dizlerime elektrik verdiler. Halen izleri duruyor. Boynuma ayaklarıyla basıyorlardı. 12 gün gözaltında kaldım. Sürekli beni ailemle tehdit ediyorlardı ve küfür ediyorlardı. Çeneme vurmalarından yemek yiyemiyordum. Her götürüldüğümde mutlaka elektrik veriliyordu.” Kendisine yapılanların takipçisi olunmasını ve hesap sorulmasını istedi
Doktor nezarethanede
F.A., yaşadıklarını şöyle anlattı: “Beni çocuklarımın ve akrabalarımın yanında yere yatırdılar. Yere yatırdıktan sonra baş bölgeme ve omuzlarıma silahın dipçiği ve tekmelerle vurdular. Gelen ekipteki kişiler 15-20 kişi kadarlardı. Aynı tarihte gözaltı işlemi yapıldıktan sonra beni Urfa TEM Şube’ye getirdiler. TEM’deyken aynı gün beni üst kata çıkardılar ve gözlerimi bağladılar. Beni soyup iç çamaşırlarımı ağzıma koydular. Bunu yaptıkları sırada ellerim ters kelepçeliydi. Daha sonra beni askıya alıp dövmeye başladılar. Aynı gece beni tekrar alıp aynı muameleye tabi tuttular. 19 Mayıs günü beni yine üst kata çıkarıp ellerim bağlı bir şekilde iç çamaşırımı ağzıma koydular gözlerim bağlı olduğu halde dövmeye başladılar, daha sonra bana elektrik verdiler. Elektrik verdikten sonra bu defa testislerimi sıkıp çektiler. Gözaltı sırasında doktor nezarethaneye geliyordu. Geldiğinde kendisine polis eşlik ediyordu. Doktor muayene yapmadan uzaktan bir şeyin var mı diye demekle yetiniyordu.”
İşkence altında ifade
Hiçbir mukavemette bulunmamasına rağmen yere yatırılıp darp edildiğini söyleyen B.A., “Kafamı yere çarpıp sinkaflı küfürler ettiler. TEM’e getirildiğim gün saat 13.00 civarı beni üst kata çıkardılar. Gözlerimi ve ellerimi bağlayıp, beni soydular ve iç çamaşırımı ağzıma tıktılar. Üzerime su döküp dövmeye başladılar. Cinsel organımı sıktılar, elektrik verdiler. Kaç kişi olduklarını anlamadım. İfademi işkence altında aldılar, avukatımla görüştürmediler. Adliyeye çıkarılırken hastaneye götürdüler ancak doktor muayenesi yapılmadı” diye anlattı.
‘Bu yarayla bir şey olmaz’
Sahurdan sonra babasıyla birlikte pazar yerine gittikleri sırada gözaltına alındıklarını söyleyen E.Y., gözaltında yaşadıklarını şöyle aktardı: “Bizi aldıktan sonra önce Yaylak Jandarma Karakolu’na getirdiler. Yüzümüz yere gelecek şekilde yatırdılar. Botlarla ezercesine vurmaya başladılar. Yanımdaki arkadaş kalp rahatsızlığını söyledi. Orda biri ‘s… kalbini’ deyip ona tekrardan vurdu. Bize karşı, ‘Siz vatan hainisiniz’ deyip küfür ederek, yarım saat boyunca dövdüler. Hastaneye götürdüklerinde korkumuzdan kaynaklı darp edildiğimizi söyleyemedik. Doktor yüzünde yara olanlara ‘Bununla bir şey olmaz’ dedi.” E.Y., emniyette çıplak soyulduğunu ve elektrik verildiğini söyledi. E.Y., kendisine yapılan işkence ve kötü muamelenin takip edilmesini istedi.
TEM şubede ağır işkencelerden geçirilen Z.A. ise , “24 Mayıs 2019 tarihinde gözaltına alındım. Neden gözaltına alındım, anlatılmadı. İki gün sonra 26 Mayıs’ta gece saat 20.30 civarında beni TEM’de üst kata çıkardılar. Gözlerim kapalıydı, kafamda da poşet vardı. Sırtıma ve kafama yumruk attılar, cinsel organıma elektrik verdiler. Beni tamamen soymuşlardı, anlatacaklarım bu kadardır. Daha fazla detay vermek istemiyorum” dedi. M.S.Y. ve M.K. de gördükleri işkenceyi avukatlara anlatarak, işkencecilerin yargılanmasını istedi