Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Yufkalı (Nêrduşe) köyüne bağlı Binaharê mezrasında 31 Mayıs tarihinde çobanlar Nasır Taş, Ramazan Aktaş, İsmail Arap ve Muhsin Çavşi’ye askerler tarafından yapılan işkence gündemdeki yerini koruyor. Olayın üzerinden 11 gün geçmesine rağmen vücutlarında işkence izleri hâlâ geçmeyen Taş ile Aktaş, ölümle burun buruna geldiklerini, bunu yapanların yargı önünde hesap vermesi için mücadeleden geri adım atmayacaklarını belirtti.
‘Vücudumu kestiler’
10 çocuk babası Nasır Taş, ailesini geçindirmek için zor koşullar altında hayvanlarına baktıklarını ve tek geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu belirtti. Kendisine işkence uygulayan askerlerin hepsinin yüzlerinin açık olduğunu, H.İ. adındaki üsteğmenin daha önceden kendilerini sürekli tehdit ettiğini belirten Taş, “Bana en çok işkenceyi o uyguladı. ‘Oruçluyum’ dememe rağmen başımı suya koyup çıkaran da oydu. ‘Siz gavursunuz ne orucu’ denilerek işkencenin dozunu arttırdı. Şans eseri hayatta kaldım. Köylülere de ‘Terörist öldürdük gidin alın’ demişler” dedi.
Taş ile birlikte işkenceye uğrayan Ramazan Aktaş’ın da vücudunda halen işkence izleri duruyor. Aktaş, silahın süngüsüyle dövüldüğünü belirterek, “İşkence esnasında ‘Benim babam korucuydu, şehit düştü’ dememe rağmen ‘Kürtlerin hepsi aynı’ denilerek süngü ile vücudumu kestiler. Gelen ambulansı da ‘Ölen kişi terörist’ diyerek önünü kestiler. Ambulans görevlileri, ‘Biz tanıyoruz, bu çobanlar akrabamız’ diyerek itiraz ettiler” dedi.
Fethi Balaman/Colemerg-MA